‘Dolmakalem son sözünü söylemedi’

Yazınının başlığı, yazımın başlığıydı.

Dolmakalem üzerine uzun uzadıya bilgiler veriliyor, yorumlar yapılıyor, tarihinden örnekler veriliyordu.
Nasıl kitap okumayanlar, bizde okuma alışkanlığı yok diye kendi okumazlıklarını itiraf ederlerse, eli dolmakalem tutmayanlar da artık dolmakalem kullanılmıyor deyip tartışmayı kesmek isterler.
Belki dolmakalem kullananlar azaldı, gündelik yaşamda eskisi gibi herkesin cebinde bir dolmakalem bulunmuyor. Ama bu öldüğü anlamına gelmiyor...
Çünkü statü belirleme özelliği kayboldu. Yıllar önce birçok kimsenin gömlek cebinde altın bir dolmakaleme rastlardınız. Artık kullanım ve tasarım öne geçmiş durumda.
Dolmakalemler sadece koleksiyonerler tarafından mı alınıyor? Hayır, kırtasiyecileri gezen biri olarak bunun yanlış olduğunu rahatça savunabilirim.
Üstelik günümüzün teknolojik gelişmelerine de uyum sağlıyorlar. Geçenlerde aldığım bir dolmakalemin arkasında bir stylus vardı, telefonunuz, tabletiniz için gerekli bir aksesuvar.

* * *

YILDÖNÜMLERİNE özel dolmakalemler çıkarılıyor.
Kimi ülkenin siyasal tarihinin dönemeçleri için de dolmakalem çıkarılmıştı.
Örnek mi? Fransız İhtilali’nin 200. yıldönümünde bir dolmakalemin üzerine La Marseillaise’in notaları yazılmıştı.
Kraliçe Elizabeth’in tahta çıkışının 50. yılı şerefine de gene belirli sayıda, bir dolmakalem üretilmişti.
Antoine de Saint-Exupery’nin Küçük Prens’inin yayınlanışının 50. yılında Küçük Prens de bir dolmakalemin üstünde yer almıştı. Filmler de dolmakalem yapımını biçimlendiriyor.
Şimdi de kırtasiyecilerde Star Wars kalemlerine rastlayacaksınız.
Leonardo da Vinci’nin doğum yıldöhümünde de bir İtalyan kalem firması şık bir kutu içinde göz alıcı bir dolmakalem çıkarmıştı.
Sanırım anmalar, o ülkenin ünlülerinin kalemleri de o ülkenin firmaları tarafından çıkarılıyor.
Ünlüler adına yapılan belli sayıdaki dolmakalemler de onu seven için önemli bir tahrik unsurudur.
Sevdiğiniz bir yazarın kalemiyle yazmanın, ayrıca sevdiğiniz bir bestecinin adının verildiği kalemle nota yazmanın da keyfine diyecek yoktur.
Mozart, Ernest Hemingway, Agatha Christie, Rembrandt.. yazarken belleğime düşen adına özel kalem hazırlananlar...
Dolmakalem çok kişiseldir, yazmak için kimseye verilmez, çünkü o yazanın elinin biçimini alır.
Peki nerede saklanmalı sorusunu soracaklara ne yanıt vermeli?
Oğlu Ali Ekrem’in yazdığına göre, babası Namık Kemal, itina ile yonttuğu kalemlere kimsenin dokunmasına tahammül edemezmiş. Doğru bir tepki. Bazı modellerin kendi kutuları o kadar görkemlidir ki, onun içinde koruyacaksınız.
Diğerlerine gelince zarif kalemlikler, kalem dolapları almalısınız.
Hem kaleminizi görürsünüz hem de korumuş olursunuz.
Cebinizde deri mahfazalar içinde kalem taşımak da ayrı bir zevk.

* * *

BENCE dolmakalem son sözünü söylemedi, çünkü egemenliğini sürdürüyor. Vitrinlerdeki gücünü de, ceplerdeki konumunu da koruyor. Kırtasiye dünyasında egemenlik hâlâ kayıtsız şartsız dolmakalemin...