Dergiler sanata katkıda bulunmalıdır

Kültür, sanat, edebiyat dergilerinin zaten türleri gereği okurlarını bilgilendirmesi, bu konularda yazılar, söyleşiler yayınlanmasını olağan karşılıyorum. Çünkü sözünü ettiğimiz dergilerin okur kitlesi, zaten uzmanlık alanlarına ilişkin dergi okurlarıdır.

Sanatın yaygınlaşmasını, geniş kitleye ulaşmasını amaçlıyorsak, ki amacımız bu olmalıdır, uzmanlık dışı dergilerde de sanata yer verilmelidir. Politik dergilerden magazin dergilerine kadar hepsinin bu görevi üstlenmelerini savunuyorum.

Tempo dergisinin armağan kitapları şimdilik iki alanı kapsıyor:

Biri Bilmeniz Gereken 50 Tablo, diğeri Bilmeniz Gereken 50 Heykel.

* * *

BİLMENİZ Gereken 50 Tablo kitabının başında Prof. Fuat Acaroğlu (Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi) seçimin içeriği konusundaki gerekçelerini sunarken, resim sanatının özelliğini etkileyici bir şekilde anlatıyor:

“Her dönem kendi sürecine özgüdür. Bize servis edilen ise ortak tasalar, inanç ve özlemlerdir. Kültürel eylem ve düşüncelerdeki ayrışma, sanatı çeşitlendirerek dolaşıma sokar. İster düz, ister tersten okunsun, sanat; devinimleriyle belleğimizde ikonografi oluşturan, gövdemizde toksit bir sarmaşık gibi dolanan, bizi sisli, puslu bir hava perspektifine sokan, dağa kaldıran, büyülü orman sevişmelerinden derin uçurumlara yuvarlayan, sonra kül rengi bulutlarda uçuran, bazen kendi kendine tomurcuklandıran bir ilkbahar ve bazen bütün yosunlarını sürükleyen çılgın bir denizdir. (...) Bizi her halükârda iyileştiren sanat, hiçbir süreçte kimsesiz kalmamıştır.”

Sayfa düzeninde sol sayfada ressam hakkında bilgi, dahil olduğu akım, diğer önemli eserleri ve etkilendiği isimler yazılmış.
Sağ sayfada da sözü edilen eserin fotoğrafı yer alıyor.

Kitap Giotto Di Bondone’nin The Wedding at Cana’sı ile başlıyor ve Andy Warhol ile son buluyor.

Bilmeniz Gereken 50 Heykel’in başında ise Osman Erden (Sanat Tarihçisi, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi) heykel sanatının özlü, kısa bir tarihçesini yazmış ve son paragrafta kitabın hedefini açıklamış:

“Sanatın tarih içinde nasıl evrildiğinin, hangi farklı işlevleri yüklendiğinin, tarihin değişik dönemlerinde sanatçıyı bir şeyler üretmeye sevk eden şartların nasıl değiştiğinin farkında olmadan, bugünkü sanatsal faaliyetleri anlayabilmek, ona anlamlar yükleyebilmek çok zor.

Heykel sanatının kısa bir tarihçesi olarak okuyabileceğiniz bu kitapçıkta seçilen heykellerin nispeten tanıdık, bilinen eserler olmasına dikkat edildi. Her tarih yazımı, aslında bir seçim, bir yorumdur. Sonsuz sayıda eserin içinden seçilen 50 heykel, elbette bu sanatın gelişimini tam olarak anlayabilmek için yetersiz olacak. Dolayısıyla bu kitap yalnızca bir ilk adımdır.”

* * *

SANIRIM sanata ilgi duymayan kişiler bile bu tür kitaplarla sanatı sevebilirler. Öğrenebilirler.

İlk bilgileri bu tür kitaplardan alabilirler.   �