Paylaş
Şirketin 1956’da 100 çalışanı varmış, şimdi çalışanların sayısı 4.000’e, üretim kapasitesi de 100.000 piyanoya çıkmış.
Michael White’ın Enter the Dragon yazısından (BBC Music, Aralık 2005, s.50) öğrendim.
Ekonomik gücün yükselişi sanatla paralellik gösteriyor.
Ünlü orkestra şefi Kurt Masur, Çin’de konserler yönettikten sonra şöyle demiş:
‘Müziğin geleceği Asya’dadır.’
Vladimir Aşkenazi’den Andreas Scholl’a kadar birçok sanatçı, bu görüşe yakın konuşuyorlar.
Üstelik Çin Filarmoni Orkestrası şefi Long Yu, adı geçen yazıda, Mao’nun Kültür Devrimi’nde neler yaşadıklarını, ancak kilitli kapılar, kapalı pencereler ardında çalabildiklerini, ‘burjuva duyarlığı’ suçlamasından çok korktuklarını anlatıyor.
Yıllarca önce Uyanan Dev başlığıyla Çin üzerine röportajlar yayınlanırdı.
Asıl kültürel uyanma şimdi başlıyor.
Tempo’nun yıldönümü kutlamasında Kerem Görsev’e bu yazıdan söz ettim. Bana bizde de çok ucuz piyanolar olduğunu, talepte de bir artış görüldüğünü söyledi.
Ercan Saatçi, 500 dolara çalınabilecek piyanolar ithal edildiği bilgisini verdi. Ayrıca, Bakü’ye sık gidip geldiğini, orada hemen hemen her evde bir piyano bulunduğunu da bana söyledi.
* * *
CUMHURİYETTEN önce İstanbulluların evinde ya duvarda bir ut asılıydı ya da salonda bir piyano bulunurdu.
Ekonomik düzeylerine göre enstrümanların cinsi değişirdi ama mutlaka bir enstrüman vardı.
Şimdi şüphedeyim.
Birçok aile evine pahalı eşya alacağına, çocuğunun kulak zevkini geliştirmek için pekálá taksitle 500 dolara bir piyano alabilir.
Bir başka soru:
Kaç okulumuzda piyano var, o şehrin zenginlerinden kaçı bu eksikliği hissediyor. Denizli’ye bir piyano aldırabilmenin serüvenini okurlarım anımsayacaklardır.
Bir ülkenin yöneticilerinin ekonomik kalkınmaya paralel kültürel kalkınmayı da düşünmesi şart.
Eğer diyorlar, Deng Xiaoping, Jiang Zemin gibi liderler bu ülkeyi yönetmeseydi, müziğe bu kadar yaygın ilgi olmazdı, çünkü ikisinin de kulağı Batı müziğine áşinaydı.
* * *
OPERA binalarını, konser salonlarını yazmaktan utandım.
Henüz büyük bir konser salonumuz yok. Maslak’taki bina da çürüyüp gidecek.
Sanatta yükseliş ile ekonominin gücünün artışı arasındaki doğru orantıyı bir bilebilsek.
Paylaş