Benim üç ajandam var

Ajanda alışkanlığımı sürdürüyorum. Yılın ilk gününden itibaren 2018 programını not ediyorum. Hâlâ ajanda kullananlar için bu yazım. Akıllı telefonlara kayıt yerine, ajandama yazıyorum, uçma tehlikesi ile de karşılaşmıyorum. Benim üç ajandam var.

Biri gazetede, biri evde. Masa ajandaları dışında iki tane de küçük boy cep ajandası kullanıyorum.

Bazı ajandalar, sadece ajanda özelliği taşımıyor, içeriğiyle de kalıcı oluyor. Kişi adına düzenlenenler de onları seven insanlar için bir yıl boyunca karşılarında duruyor.

Ajandaların yararlarından söz etmeli. İçinde lüzumlu bütün telefonları bulabilirsiniz, çeşitli bilgiler de edinirsiniz.

Masanızda kullanabileceğiniz, ajanda/takvim arası bir kitap.

Bu yılın dikkatimi çeken ajandalarından söz edeyim:

365 Gün Atatürk 2018: Her sayfada bir Atatürk fotoğrafı ve altyazı yer alıyor. Arka sayfada da Atatürk’le ilgili haberleri, yazıları okuyabilirsiniz. Bir tür antoloji olarak da tanımlanabilir.

Nâzım Hikmet Vakfı’nın hazırladığı Nâzım 2018 Kültür Ajandası: Kültür ve sanat rehberi niteliği taşıyor. İki dilde, Türkçe - İngilizce yayımlanan ajandada Nâzım’dan dizeler, önemli kültür sanat olayları, anma günleri ve kültür kurumlarına ilişkin bilgiler bulunuyor. Ayrıca yapıtlarıyla kültür, sanat ve bilim yaşamımızda iz bırakmış sanatçılarımız, edebiyatçılarımız ya da bilimcilerimizden biri için her ay özel anı sayfası yer alıyor.

Türker İnanoğlu Grup’un 2018 Ajandası’nın ilk sayfasında, ‘Sinemaya Adanmış Bir Ömür Türker İnanoğlu. Türk Sinemasında 60. Yılı Anısına’ yazıyor. Ajanda sayfalarının yanı sıra Türk filimlerinin, müzikallerinin de arşiv belgeleri, afişleri, posterleri var.

Reşad Ekrem Koçu 2018 Ajanda: İlk sayfada benim de hocam olan Reşad Ekrem Koçu’nun biyografisini okuyacaksınız. Sayfa aralarında ünlü tarihçinin kitaplarından seçmeler var. Ajandanızı kullanırken tarih bilginizi de artıracaksınız.

Metis’in Ajanda 2018’inin kapağında şu yazı var: “Sineğe vurdum palanı, dinletelim mi sana bu koca yalanı, bu yalan FİLİ YUTTU BİR YILAN bu da mı yalan? Gerçeğe çevirelim bu düzdüğüm yalanı, hikâyedir bunun adı, söylemekle çıkar tadı...” Ajandanın içinde makalelerin yanı sıra yazarlardan da seçmeler okunuyor.
Gülten Dayıoğlu da her yıl dostlarına gönderilenin adı yazılı bir ajanda armağan eder. Bu kurduğu vakfın bir yayınıdır. Ajandanın başında yazarın biyografisi, kitaplarının listesi bulunmaktadır.

Dileğim ajandanıza mutlu, güzel notlar düşün.