Aloş’un alıcı kuşları

İYİ heykelci Aloş’un (Ali Teoman Germaner) Zamanların Belleği adını taşıyan (1957-2007) retrospektif sergisini gezdim.

Sergi Türkiye İş Kuleleri’ndeki Kibele Sanat Galerisi’nde 23 Haziran akşamına kadar gezilebilir.

Heykelin, bizim hayatımızda henüz layık oluğu yeri kazanamadığı kanısındayım.

Yalnız evlerimizin, büyük salonlarımızın değil, büyük kurumların, holdinglerin, şirketlerin, ıssız, sevimsiz, sanattan yoksun mekánlarına ancak heykellerle uygar, sanatsal bir görünüm kazandıracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

Kitabın başında Aloş’un yazdıkları, serginin felsefesini özetliyor: "Bu yaşa değin çok alıcı kuşlar gördüm, keskin, yaralayıcı pençeleri, ürkütücü gagaları vardı. Hele tehdit dolu, saldırgan gözleri.

Çeşit çeşit yılanlara rastladım. Tanımlamaya dilim varmaz.

Nice varlıklar geldi geçti gözümün önünden. Her biri, bir iz bıraktı.

Suyun derinliklerinde, en sert çalkantıları umursamaz deniz kabukları gördüm, içine çekilmiş kayıtsız.

Tüm gördüğümü, zamanı mekána katmış, insanın içinde gördüm."

ALICI
kuşları gördüğümde, heykelin somut varlığın ötesinde, bana çağrıştırdıklarını, doğanın yaratıcıya sunduğu olanakların zenginliğini, insanların bunu algılama boyutlarını düşündüm.

Ahu Antmen’in hazırladığı Zamanların Belleği adlı kataloğu mutlaka okumak gerekiyor. Birincisi bir cumhuriyet sanatçısının yetişme sürecini izleme açısından. Kişisel bir yaşamöyküsü değil, sanatın, sanatçının da, bize özgü öyküsü.

Aloşname’lerin tadına bence katalogda varacaksınız.

Kabuklar üzerine çeşitleme, hocası Zühtü Müridoğlu’nun Aloş için söylediğini doğruluyor. "Kendini harcayarak yarattığı gerçeğini."

Kurtuluş Savaşı Anısına Öneri’leri de, önemli bir hareketi çini mürekkebiyle yüzeye ustaca yansıtışı olarak yorumladım ben.

Zümrüd-ü Anka serisinden olanların önünde durdum seyrettim. O kuşun, kaç tane kavramı içerdiğini sanatçının yapıtlarında yaşadım.

Bilge Karasu yıllar önce, Aloş henüz bir akademi öğrencisiyken açtığı resim sergisi için "ilkelin şiiri"ni bulduğunu yazmış. Çok doğru bir saptama. Ben o sözü bugüne getiriyorum.

Nice emeklerden, ustalıklardan, mükemmellikten sonra ancak o aşamada "ilkelin şiiri" ne varılır.

* * *

KAÇIRILMAMASI gereken bir sergi. Bir sanatçının elli yılını görmek önemli bir fırsat.
Yazarın Tüm Yazıları