Akdeniz güneşi altında mutlu bir gün

Doğan HIZLAN

Hürriyet Kıbrıs'ın yayına başlaması dolayısıyla Kıbrıs'a gittik.

Oktay Ekşi, Ertuğrul Özkök, Seçkin Türesay, Fatih Altaylı ve ben.

Doğum sancıları insanı hem gerer hem de mutlu bir bekleyişin zevkini tattırır.

Telaş güzeldir. Hele bir gazetenin ilk çıkış coşkusu...

Hürriyet'e bir yavru daha gelecek. Yüzü, gözü düzgün, uzun ömürlü olsun.

İnsan, yeni bir yayının öncesinde, her şeyin aksadığını zanneder, yetişmeyecek diye ter basar, bakarsınız birdenbire güzel bir gazete çıkmış ortaya.

Dün sabah havaalanında biz, bu güzel duyguyu yaşadık.

Gündüz gazetede, Sanlı Ergin, Doğaner Gönen, Hüseyin Alkan, hep yarını düşünüyorlardı. Hürriyet'e layık bir gazete çıkarmanın, standardı tutturmanın mesleki gerilimi bize de geçmişti.

İlk sayının hazırlığında biz de bürodaydık.

En azından, değirmencinin hınk deyiciliğini yaptık.

Kıbrıs, doğal güzelliği dışında, adalara özgü sükûnetiyle de insana şifa verir. Büyük şehirlerin hayhuyundan kurtulup, metropoldeki hayatların ritminin düştüğü ada, insanı yeniliyor.

Havaalanından Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın köşküne gittik, öğle yemeğini orada yedik.

Ne müthiş bir müzakereci olduğunu, onu dinlerken fark ediyorsunuz.

Yıllardır, tempoyu düşürmeden mücadeleyi götürmek, çok önemli kişisel bir özelliği.

* * *

BİLİRSİNİZ, gittiğim her yerde, sanatın grafiğini araştırırım. Kıbrıs da bu yükselen eğriyi gösteriyor.

Yıllar önce gittiğimde, iyi bir sinema bulamamanın rahatsız ediciliğini yaşamıştım.

Şimdi Kıbrıslılar, sinemanın, tiyatronun, sanatın tadına varacak mekanlara kavuştular. Yeni sinemalar açılmış. İki tiyatro var. Türkiye'den birçok topluluk burada temsiller veriyor.

Tekin Birinci'ye, Hürriyet Kıbrıs'ın imtiyaz sahibi Ertan Birinci'ye, Kıbrıs'ın sanatsal durumunu sorduğumda, bana açtıkları sinemalardan söz ettiler.

Meral Tekin Birinci Vakfı ve Genç TV de, Uluslararası Kuzey Kıbrıs Film Festivali'nin sponsorluğunu üstlenmiş. İkisi de Birinci'lere ait.

Ahmet Tolgay'ın Beyaz Perde Üzerine Yazılar'ını da aynı vakıf yayınlamış.

Birdenbire Kıbrıs, daha da güzelleşti, sevimlilik kazandı gözümde.

Birinci'lerin sinemalarına gittim.

Biri 750 kişilik büyük bir salon, diğeri de 67 kişilik bir cep sineması.

İkisi de doluyormuş, İstanbul'da seyrettiğimiz en yeni filmler burada seyirci buluyor.

Sekiz yıla oranlarsanız, büyük bir ilerleme.

Türkiye'nin Kıbrıs Büyükelçisi Ertuğrul Apakan, gerçekten kendini Kıbrıs'ın kalkınmasına, güzelleşmesine adamış biri.

Kıbrıs'taki kültür sanat olaylarından, ileriye dönük projelerden söz ederken, gözleri ışıldıyor. Üstelik bunları sormadan anlatıyor. Ben, dışişleri mensuplarının sanatla ilgili olanlarına hayranımdır, çünkü ülkenin gerçek yüzünü sanat belirler.

Restorasyonlardan, burada yapılacak etkinliklerden uzun uzun konuştu. Övünmek için değil.

Üniversitelerde düzenlenen uluslararası toplantıların oraya getirdiği yeni soluğu hepimizi izleyelim.

Ertuğrul Apakan'ın kültür kompleksi projesi, Kıbrıslılara sanatın her türünü sunacak büyüklükte.

Sinemasından tiyatrosuna, sergi salonuna kadar bütün türlerin bulunduğu bir merkez.

Oradaki üniversiteliler, bu güzel adanın bir kültür ve sanat merkezi olmasını sağlayacaklar.

* * *

KIBRIS, küçük bir ada ama sanatta büyük olmayı hedefliyor.