Birinci kitap ‘İdil Biret: Kayıtlar ve Yorumlar.’
Hazırlayan: Ünal Öziş.
Kapaktaki yazı: “Hayatım boyunca pek çok dâhi çocuk gördüm ve tanıdım. Ama hiçbiri beni Paris’te tanıştığım genç bir Türk kızı kadar etkilemedi. Büyülenmiştim; o çalarken gözlerim yaşardı. Ne olağanüstü bir yetenek ve eşsiz bir icracı. Bu genç kızı geleceğin birkaç büyük sanatçısından biri olarak görüyorum.“
Arthur Rubinstein, Paris, 1955
İlk sayfada Ünal Öziş’in ‘Önsöz’ü var. Onu İdil Biret’in yaşam öyküsü izliyor. Devamı şöyle:
İdil Biret Hakkında Kitaplar
İdil Biret’in Kayıtlarına Genel Bakış
Fuar, 300’e yakın yayınevi ve sivil toplum kuruluşuna ev sahipliği yapacak, 93 panel, söyleşi, atölye çalışmaları ve çocuk etkinliklerinden oluşan kültür etkinlikleri ve imza günlerinde, yazarlar okurlarıyla buluşma fırsatı bulabilecek.
Fuarın konukları arasında yer alan Ahmet Telli, Ayşe Kulin, Aytül Akal, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Behiç Ak, Buket Uzuner, Doğu Yücel, Engin Alan, Eray Hacıosmanoğlu, Erdem Atay, Faruk Dilaver, Hicabi Demirci, Hidayet Karakuş, Kahraman Tazeoğlu, Kemal Varol, Koray Avcı Çakman, Mine Söğüt, Miyase Sertbarut, Murat Ağırel, Murathan Mungan, Mustafa Balbay, Nihat Genç, Nilgün Ilgaz, Osman Pamukoğlu, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Prof. Dr. Nurullah Genç, Saygı Öztürk, Sedef Kabaş, Sevil Atasoy, Sinan Akyüz, Sinan Meydan, Sinan Yağmur, Şükrü Erbaş, Talha Uğurluel, Timur Soykan, Tülin Kozikoğlu, Ümit Özdağ, Ünal Güner, Yılmaz Özdil, Zeynep Oral ve daha birçok birbirinden değerli 500’e yakın şair ve yazar dokuz gün boyunca düzenlenecek etkinlikler ve imza günlerinde başta Adana olmak üzere Akdeniz’in çeşitli illerinden gelen okurlarıyla buluşma fırsatı yakalayacak.
BÖLGE İÇİN ÖNEMLİ
Çukurova Kitap Fuarı’nın, bölge için önemli bir kültür şöleni olduğunu belirten Tüyap Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, düzenlendiği ilk yıldan bu yana Adana başta olmak üzere ve çevre kentlerden 3 milyona yakın okuyucuyu ağırladıklarını dile getirdi. Ersözlü “Çukurova Kitap Fuarı, öğrenci, genç, yetişkin, emekli her yaştan okurun ilgi gösterdiği, her zaman çok kalabalık söyleşilere ev sahipliği yapan ve imzaların coşkulu geçtiği bir fuar. 9 gün boyunca birbirinden değerli yazar, çizer, kültür insanı ziyaretçilerimizle buluşacak, etkinlikler, söyleşiler, imza günleri yapılacak. Tüm kitapseverleri coşkumuzu paylaşmaya bekliyoruz” dedi.
ÇUKUROVA’NIN DEĞERLERİ
İzmir Kitap Fuarı’nın ‘Onur Konuğu’ olduğu yıl Enver Ercan, onun üzerine ‘Gün Ola’dan Seferis’e’ başlıklı bir kitap hazırlamıştı.
Süreyya Berfe bakın ne demişti?
“Hem hayatın hem de şiirin acemisiyiz. Bir şair, bir fuarı onurlandırıyorsa, ne mutlu ona ve fuara.”
Kitapta
Enver Ercan hem şairdi hem de yıllarca dergi yöneticiliği yaptı.
‘Şair Çünkü Onlar - Şiir Uçar Söz Olur’ kiabı iyi şairlerle yapılan söyleşileri içeriyor.
Enver Ercan (1958 - 2018) söyleşi kitabının özelliğini şöyle niteliyor:
“Kitapta yer alan konuşmalar, bir şiir severin, çağdaş Türk şiirinin toprağında farklı ve kalıcı izler bırakan şairlerin serüvenlerine sızma çabası olarak değerlendirilebilir. Şiirimizin tarihini doğru kavrayabilmek için önce coğrafyasını tanımak gerektiği çıkış noktam oldu. O coğrafyada belirginleşen konumları merak ediyordum çünkü.
Konuşmalarda genel bir yöntem uygulamadım. Konuşma bağlamı gerektirmedikçe daha önce yanıtlanmış soruları sormamaya çalıştım zaten. Bilmediklerimi öğrenmek istiyordum daha çok... Bugün baktığımda sorulması gereken nice soruyu sormamış olduğumu da görüyorum. Ama şiir okurunun da bir serüveni var. Şiirimizi böylesine gelişkin kıldıran yapıtlarıyla el verdiler, ufkumu genişlettiler, bana kendimi tanıttılar. Hepsine teşekkür ediyorum.
Şair çünkü onlar.”
Kimler söyleşiye katılmış:
İlhami Bekir Tez
1936’da İstanbul’da doğdu, 2024’te aramızdan ayrıldı.
‘Yaratıcı Oyuncu Yaratıcı İnsan’ kitabını okursanız, bir büyük sanatçının hayatı ile birlikte tiyatro sanatına yaptığı katkıları da öğrenmiş olursunuz.
İlk sayfada bir ithaf:
“Kızım Sevi ve torunum Alya’ya...”
Teşekkür kimlere:
“Yazım aşamasında beni destekleyen Sevrin Uysal’a,
Araştırma aşamasında destek olan
Kataloğun tam adı:
‘Göz
Alabildiğine
İstanbul
Beş Asırdan Manzaralar’
İçindekiler:
Ömer M. Koç’un Sunuş’u:
“İstanbul’un panoramik ve geniş açılı tasvirlerinden oluşan Göz Alabildiğine İstanbul Sergisi, bu kadim şehrin 15. yüzyılın sonundan 20. yüzyıl başına uzanan bir görsel kesitini sunuyor.
Akşamüstü dolaştım, evime döndüm. Başlayan gecelerin hep gündüzünü düşündüm.
Öyle gecelerde kendi kendime hep Aziz Mahmut Hüdayi’nin söylediklerini mırıldanırım:
“Günler gelip geçmekteler
Kuşlar gibi uçmaktalar”
Kaçımız yılbaşı gecesinin ertesinde bir nefis muhasebesi yaptık. Özeleştirinin acımasız kollarına kendimizi bırakabildik mi? Hep anlayışı karşımızdan bekleriz. Nedim’in dediği gibi, birbirimizin tahammül mülkünü yıkıyoruz. Tahammül sözü kaçımızın sözlüğünde var? Birbirimize tahammül etmek için çaba gösteriyor muyuz?
Savaşların, kıyımların olduğu bir dünyayı bir gece olsun unuttuk. Sorunların eşlik ettiği hayatımıza döndük:
“Âlem gene ol âlem
Devran gene ol devran”
O dönemde gazinolarda da solist öncesi fasılları dinlerdik.
Fasıl sevenler içinde sevgili Selâhattin Hilav da vardı.
Kısa süre önce aramızdan ayrılan Nevzat Atlığ, fasıl icrasına yenilik getirmişti. Şimdi bu icraların bulunduğu CD’ler yeniden yayımlandı.
Fasıl icralarını dinlemeden önce nota albümlerini okumalısınız.
Her albümün başında yer alan ‘Müziğimizde Fasıl’ yazısından bir bölüm:
“Fasıl müziğimizin farklı dönemlerine göre içeriği bakımından değişik şekillerde yorumlanmıştır. Dar anlamıyla fasıl, bir bestekârın aynı makamdan bestelediği iki beste, Ağır Semai ve Yürük Semai’den meydana gelir.
Müziğimizde şarkı formu, 18.yy ve özellikle 19. yy’dan itibaren önem kazanmıştır.