Bir yılın ardından

HİÇBİR yeni yıla evimin dışında girmedim.

Haberin Devamı

Akşamüstü dolaştım, evime döndüm. Başlayan gecelerin hep gündüzünü düşündüm.

Öyle gecelerde kendi kendime hep Aziz Mahmut Hüdayi’nin söylediklerini mırıldanırım:

“Günler gelip geçmekteler

Kuşlar gibi uçmaktalar”

Kaçımız yılbaşı gecesinin ertesinde bir nefis muhasebesi yaptık. Özeleştirinin acımasız kollarına kendimizi bırakabildik mi? Hep anlayışı karşımızdan bekleriz. Nedim’in dediği gibi, birbirimizin tahammül mülkünü yıkıyoruz. Tahammül sözü kaçımızın sözlüğünde var? Birbirimize tahammül etmek için çaba gösteriyor muyuz?

Savaşların, kıyımların olduğu bir dünyayı bir gece olsun unuttuk. Sorunların eşlik ettiği hayatımıza döndük:

“Âlem gene ol âlem

Devran gene ol devran”

Yılbaşının ertesinde yaptıklarımız kadar yapamadıklarımızı düşünebiliyor muyuz?

Haberin Devamı

Büyük şair Fernando Pessoa hayatımızdaki önemli bir tespiti dile getiriyor:

“Her şeyi ertelemekle geçiyor ömrüm.”

Hep bir göçmen gibi yaşamış, bir bavula sığdırmış hayatı. Gerçekten de evler, kitap rafları, plaklar gerekli mi?

Otellerde yaşayanlara gün oluyor imreniyorum.

Birçok girişimimiz başarısızlıkla sonuçlanabilir, Albert Camus’nün ‘Sisifos Efsanesi’ni okuyun, tekrardan çekinmeyin, yılmayın.

Masanızdan, belleğinizden Yunus Emre’nin yazdıklarını uzak tutmayın. Konuşurken, derdinizi anlatırken onu anımsayın:

“Şu cihan cehennemini sekiz uçmağ ide bir söz.”

Bir sözle cehennemi cennete çevirebilirsiniz.

Türküde ne diyor?

“Geçen gün ömürdendir”

Mutlu etmek için de çaba gösterin.

Oscar Wilde’a inanırım:

“Hiçbir şey eskimez mutluluk kadar.”

İlişkilerinizde kendinizi tanıtabildiniz mi, bu konuda da düşünmenizi salık veririm.

Behçet Necatigil, bilge şair ne diyor:

“Bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden.”

Başarmak, kendimizi adadığımız iş, meslek için ne yapmalı?

Mümin Sekman’ın ‘Rağmenciler’ kitabından bir bölüm alacağım:

Kitabın kapağında ne diyor: “Akacak Azim Damarda Durmaz!”

Rağmenciler nasıl tiplerdir?

“Rağmenciler kayıtsız ve şartsız mücadele insanıdır. ‘Yapamazsın’ diyenlere rağmen, kendi korkularına rağmen, engelleyen ailelere rağmen, duyarsız eşlere rağmen, ayrımcılığa rağmen, yöneticilere rağmen, yoksulluğa rağmen buz kıran gemisi gibi ilerler.”

Haberin Devamı

Genç kuşağın okuması gereken bir kitap.

Bu yazıyı da kitaplarım, kalemlerim, LP ve CD’ler arasında yazdım.

Arif Damar’la noktalamalı yazımı:

“İlle de güzel günler görmek için mi beklenir

Beklemek de güzel.”

Yazarın Tüm Yazıları