Paylaş
Gezenlerin çoğunluğunun gençler olması beni mutlu etti, demek ki sahafların kültür tarihimizdeki yerinin artık bilincine varmışlar. Sahaf eksik tamamlayıcıdır, koleksiyonunuzdaki bir eksik, meraklısı için çok önemlidir; işte sahaf bunun tamamlandığı yerdir.
Sahafların kitap fuarlarında da yer alması, hiç kuşkusuz onları büyük kitlelere ulaştırıyor.
27 Eylül’de başlayan şenlik 19 Ekim’e kadar sürecek. Festival, Taksim Meydanı’nda, Beyoğlu Belediyesi’nin “Beyoğlu’nda Hayat, Sanat ve Zanaat” başlıklı etkinlik alanında gerçekleştiriliyor.
Her sahaf festivalinde, “Fazla ayakta kalmamalıyım” diyorum, her stand merakımı çekiyor, kitabın yanı sıra Şamlı İskender notalarını görünce Beyazıt’taki nota mağazasını anımsıyorum. O standda oturup nota okumaya başlıyorum, sosyal medyası olan dostlarım da nota okurken fotoğrafımı çekmişler.
Long play’ler ile 45’liklerdeki parçalar hafif müzik tarihimizin önemli ses belgeleridir. Eskiden taksilerde bunlar çalınırdı, Philips marka, araba sarsıntısını yok eden bir pikap vardı, orada çalınırdı, bende de hâlâ 45’likler var, pikabım da 45’likleri çalıyor.
Her sahaf gezimden sonra yazarım, kitabın içi kadar dışı açısından da sahafları ziyaret etmek gerekir. Kitap ayraçları da doğrusu çok hoşuma gitti.
Emin Nedret İşli Beyoğlu’nda sahaf çalışmalarının tarihini ve bugününü anlattı:
“2008’de ilk kez Galata Sahaf Festivali adıyla başlayan festival, ikinci senesinden itibaren Beyoğlu Sahaf Festivali adını aldı. Beyoğlu’nun eski belediye başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın özel desteğiyle 13 kez yapıldı. Yeni başkan Haydar Ali Yıldız’ın da kitaba düşkünlüğü ve sahaf dostu olması dolayısıyla Sahaf Festivali’nin on dördüncüsü gerçekleşiyor.
Türkiye’de bir belediye tarafından yapılan ilk sahaf festivali olma unvanını taşıyan 14. Beyoğlu Sahaf Festivali’nde bu sene katılımcı sahafların kitaplarının kalitesi çok yüksek, ürün çeşitliliği de bol... Festivalde afiş, kartpostal, fotoğraf, gravür, eski harita gibi malzemelerden oluşan görsel şölenin yanı sıra pek çok önemli şairin imzalı kitapları, yazışmaları yer almakta. Plak, nota gibi müzik malzemeleri de sahafların sattığı bir ticari kalem. Kitap ayraçları, eski belgeler, eski pul ve paralar, hatlar, ebrular, tezhipler tezgâh açan sahafların standlarında... Konusunda uzmanlaşmış sahafların katılımıyla nadir Osmanlıca süreli yayınlar, kitaplar kitap düşkünlerine sunulan önemli bir özellik. Standlarda meraklıların buluştuğu, araştırmacıların sohbet ettikleri hoş bir sonbahar akşamında Sahaf Halil Bingöl, Lütfü Seymen, Bahtiyar İstekli gibi, konularında uzmanlaşmış, ustalaşmış sahaflardan bilgi almak, anılarını dinlemek mümkün.”
*
47 kuruluşun, sahafın katıldığı bu şenliğe gelen genç kuşaklar için bilgi vermeli. İstanbul’un çeşitli semtlerindeki sahaflar burada buluştu.
Emin Nedret İşli’den dinliyoruz: “Eski dönemlerde kitap satımı yapan meslek sahipleri için kullanılan ‘sahaf’ kelimesi, bugün nadir, koleksiyon değeri bulunan kitapları satın alan kişiler için kullanılmakta. XV ve XVI. asırda Fatih ve Beyazıt camileri civarında özellikle medrese öğrencileri takas yöntemiyle kitap alım-satımı yapardı. Bu alışveriş sebebiyle ilk sahafların bu medrese öğrencileri oldukları bilinir. Kapalıçarşı civarındaki Sahaflar Sokağı’nda varlık gösteren sahaflık zamanla bir mesleğe dönüşmüş ve her meslek grubu gibi Lonca Teşkilatı’na dahil olmuştur.
Geçmişte Kapalıçarşı’da, Beyazıt’ta, Fatih’te, günümüzde ise Beyoğlu’nda yoğunlaşan sahaf çarşıları İstanbul’un en sessiz sokaklarıdır diyebiliriz.
Çünkü sahaf müşterileri ilim irfan sahibi olduklarından sessizliğin korunmasına büyük önem verilirdi.”
Arkadaşlarımızla Çınaraltı’nda buluştuğumuzda, Sahaflar Çarşısı’na uğrar, oradan Cağaloğlu’na giderdik.
*
BÜTÜN kitapseverlerin uğramasını salık veririm. Mutlaka alacak bir şey bulursunuz.
Paylaş