Paylaş
Anti-aging, yaşlanma sürecini geciktirmek veya yaşlanma etkilerinin gözle görülür sonuçlarını en aza indirmek için uygulanan tedavi, bakım protokollerinin genel adıdır. Aslında bu süreç kişinin hayatı ve alışkanlıklarıyla yakından ilişkilidir.
Yaş almanın izlerini hafifletmek için tercih edilen cerrahi ve cerrahi olmayan (ameliyatsız) birçok uygulama vardır.
Kişiye özel hazırlanan anti-aging uygulama protokollerinde amaç kişiyi 10-20 yıl öncesine götürmek değil, sürdüğü yaşın en iyi görünümünü elde etmektir.
Ameliyatsız antı-agıng tedavileri nelerdir?
Cildi pürüzsüzleştiren ve sıkılaştıran, hacim değiştirme ve kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yönelik tüm uygulamaları bu kategoriye alabiliriz.
Ameliyatın gerek olmadığı durumlarda ameliyatsız cilt gençleştirme uygulamaları, protokolleri yüzünüzde, dekoltenizde ve elleriniz görülebilecek yaş alma belirtilerini iyileştirmede etkin sonuçlar sağlayacaktır.
Enjeksiyonlu uygulamalar: Özellikle yaş alma ile cilt altında oluşmaya başlayan doku kaybının ortadan kaldırılmasında enjeksiyonlu uygulamalar yani dolgular, güçlü anti-aging uygulamaları arasındadır.
Dolgu uygulamalarıyla orta ve alt yüz sarkmalarına, doku kayıplarına müdahale edebiliyor, dudaklara kaybettiği hacmini yeniden kazandırıp dudak kontürünü de belirginleştirebiliyoruz.
Günümüzde spesifik sorunlara yönelik yoğunluğu farklı ürünlerle nokta atışı müdahalelerde bulunabiliyoruz.
En çok hyalüronik asit bazlı dolguları tercih edilse de kristal bazlı dolgular, dermal dolgular da kullanılıyor.
Yağ enjeksiyonları da bu grupta değerlendirebilir.
Botulinum Toksini (Botoks): Botoks, yaşlanma karşıtı en etkin uygulamalardan biridir. Uygulandığı bölgede kasların hareketini geçici süre bloke ettiği için cildin kırışmasını ve var olan kırışıklıkların, ince çizgilerin derinleşmesini engeller.
Lazer uygulamaları: Ameliyatsız cilt iyileştirmede cihazlı uygulamaların sonuçları yadsınamaz. Lazer enerjisiyle çalışan cihazlar, bizim elimizi bu konuda oldukça güçlendiriyor.
Bu cihazları ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünün iyileştirilmesinde, yüz ovalini toparlamada ve cildin elastikiyetini artırmakta, cildi sıkılaştırmada kullandığımız gibi, cilt tonunun homojen hale getirilmesi ve lekelerin görünümünün iyileştirilmesinde de kullanıyoruz. Lazer uygulamaları, kolajen üretimini tetiklediği için sağlıklı doku oluşumunu da hızlandırıyor.
Yukarıda bahsettiğim uygulamalara kimyasal peeling, dermaroller-dermapen, mezoterapi-nem aşıları, PRP ve farklı enerji çeşitleri ile çalışan cihazları da ekleyebiliriz.
Cerrahi yaşlanma karşıtı prosedürler nelerdir?
Burada hastanın durumu, yapılacak müdahalenin çeşidi ve prosedürlerinde belirleyici rol oynar.
Yaşı, ihtiyaçları, konumu göz önünde bulundurularak kimi zaman tek, kimi zaman da kombine müdahalelerde bulunabiliyoruz.
Günümüzde artık geleneksel yüz germe ameliyatları yerini endoskopik cerrahi teknolojileriyle yapılan mikro cerrahi yöntemlerine bıraktı. Orta yüz germe, şakak kaldırma gibi operasyonlarda tercih edilen bu yöntemle minik kesilerle hastaların ameliyat süresi en aza iner ve daha az dikişle daha doğal görünümler elde edilir.
Yaş almanın ilk önce görülmeye başlandığı göz çevresinde lokal anestezi ile yapılan göz kapağı kaldırma, göz torbalarını alma müdahalelerini de bu anti-aging müdahaleler kapsamında değerlendirebiliriz.
Yine burada belirtmek isterim ki; anti-aging uygulamaları da bütüncül olarak ele alınmalıdır.
Sadece yüz bölgesi değil, boyun, dekolte ve özellikle eller de tedavi, iyileştirme protokollerine dahil edilmeli ve bu uygulamalar genel yaşam tarzında gidilecek değişimlerle de desteklenmelidir.
Paylaş