Görüntünüz kelimelerden daha yüksek sesle konuşur

Trendler, akımlar ya da dayatmalar... Onlardan olmadığınızda ya da benzemediğinizde “dışlanırım” korkusu... Oysa hayatta insanı en mutlu eden, en güvende hissettiren şey; özgüvendir. Bu da ancak siz kendiniz olabildiğinizde mümkün olabilir.
Günümüzde sosyal medya araçlarıyla gün boyunca çok yoğun bir biçimde bilgi ve görüntü bombardımanına maruz kalıyoruz. Bu da otokontrolü sağlayamadığınız takdirde yarardan çok zarar getiriyor.
Her gün onlarca hesapta, reklamda “Bunu yapmalısın” mesajını dayatan kampanyalara denk geliyoruz. Kimi zaman bu denk gelişler akıl çelmelere sebep oluyor ve hiç aklınızda yokken, sadece fiyat odaklı kampanyalarla aslında kendinize hiç de uygun olmayan müdahaleler yaptırabiliyorsunuz.
Kalıcı ya da geçici sonuçlarla kendinizden uzaklaştığınızda ilk andaki mutluluk, gün geçtikçe yerini mutsuzluğa bırakabiliyor.


SİZ OLMAKTAN
UZAKLAŞMAYIN
Kendi uzmanlık alanıma dönecek olursam; bizim işimiz aslında kişiye özel terzilik gibi. Yani dudak dolgusu ya da çene şekillendirme gibi işlemleri sadece hoşuna gittiği için danışanlarımıza yapmıyoruz. Bu, tıpkı geniş omuzlu birine vatkalı ceket dikmemek gibi bir şey.
Bize gelen danışanlarımızı önce tanıyor, işine, sosyal çevresine, hobilerine varana kadar öğrenip ihtiyaçlarını belirleyerek ona uygun bir tedavi protokolü hazırlıyoruz.
Bu ihtiyaç kimi zaman bir cilt bakımı kimi zaman da daha komplike bir tedavi protokolü ya da bir operasyon olabiliyor.
Uygulanacak protokolü belirlerken sizden yükselecek seslerin sizi anlatması için çalışıyoruz diyebilirim.
Biz bunu sağlarken siz de görüntünün sizi anlatması için onu kendinizden uzaklaşmadan yenileyebilir, trendleri takip edebilirsiniz. Ancak burada anahtar kelimeler; kendinizden uzaklaşmadan.
Özellikle belirtmek isterim ki görüntüyü tamamlayan en önemli unsurlardan biri, kişisel gelişiminize katkı sağlamak. Öğrenmenin yaşı olmadığına inanan biri olarak okumaya, gelişmeye, hobi edinmeye çok önem verdiğimi sıklıkla belirtiyorum.
Yaydığınız pozitif titreşimler de sesler üzerinde oldukça etkilidir. Bir de yaydığınız sesler üzerinde etkili olan hayata ne taraftan baktığınızdır.
Gönüllü projelerde yer almak, ihtiyaç sahipleri için destekte bulunmak, çocuklarla ilgilenmek, yaşlılarla vakit geçirmek... Aklınıza ne gelirse ya da o anda kimin neye ihtiyacı varsa, inanın bu kendinizi iyi hissetmenize de yarayacak.
YAŞIN EN İYİSİ
OLMAK ÖNEMLİ
Değerli okuyucularım, hepimizi anlatan ya da adımızla anılan özelliklerimiz var. Ben aklınıza geldiğimde göz rengim, mesleğim ya da herhangi bir özelliğimi hatırlıyorsunuz. Bu, tıpkı imza gibi.
İmzanızın değişmemesi gibi yaptırdığınız müdahaleler de çok radikal olup sizi kendinizden uzaklaştırmamalı. Mesela yaş alırken, ifademizden, yüzümüzdeki yaşanmışlık izlerinden bir silgi ile kurtulmayı istemek yerine yaşımızı kabul edip, yaşımızın iyisi olmak için çaba sarf etmeliyiz.
Değerli okuyucularım, bugün yine alanım dışında naçizane önerilerde bulunmak istedim. Ancak yazımı bitirmeden sizlere bir hatırlatma da yapmak isterim.
Yaz devam ediyor, dışarı çıkarken SPF korumalı bir ürün sürmeyi unutmayın. Uzun saatler güneşlenerek cildinize zarar vermeyin.
Unutmayın; her şeyin aşırısı her zaman fayda sağlamaz.
Sağlıklı, mutlu günler dilerim.