Vücut yağlarından kurtulmanın en sağlıklı yöntemi diyet ve spor yapmaktır. Spor herkesin kendi imkanları ve motivasyonu ölçüsünde düzenli olarak yapıldığı zaman istenilen kalıcı sonuçları sağlar. Açık havada tempolu yürüyüşler, esneme hareketleri forma girmeye yardımcı egzersizlerdir. Bu egzersizlere, haftanın belirli günlerindeki kardiyo ve ağırlık çalışmaları da eklendiğinde istenilen sonuca daha kolay ulaşılabilir.
Fit görünmek için yapılması gereken bir başka önemli nokta da beslenmedir. Akdeniz mutfağı hem sağlıklıdır hem de kilo kontrolünde çok etkilidir.
Bazen de tüm bunlara rağmen vücuttaki yağın dağılımı genetik olarak düzensiz olabilir ve istenmeyen bölgelerde birikebilir. Ancak vücut yağı iyi şekillendirildiği zaman muhteşem sonuçlar alınabiliyor. Yağın belirgin olarak yoğunlaştığı bölgelere, yağın azaltılması için günümüzde uygulanan bazı medikal tedaviler şunlardır:
Ultrasonik tedaviler
Tüm vücutta yağ dokusunun yaygın olduğu ve genel bir incelmeni istendiği durumlarda ultrasonik tedaviler önerilir. Bu tedavi yönteminde ultrason yağ altı dokuya ısı verir ve yağ hücrelerinin küçülmesini sağlar. Tedavi sırasında lenf damarları da açılır ve dolaşım hızlanır.
Cilt dokusu vücudumuzun en büyük organıdır. Cilt gözenekleri ise cilt altı dokusunun nefes almasını sağlar.
Cilt gözenekleri tıkandığında cilt nefes alamaz ve cilt altındaki artıklar dışarıya atılamaz. Bir süre sonra da gözenekler genişleyerek ciltte problemler oluşmaya başlar.
Cilt problemleri her yaşta farklı şekilde gözlemlenir. Ergenlikte sivilcelerle karşımıza çıkar. Yetişkin dönemde aktif akneler oluşmasa da sivilce izleri olabilir.
Daha ileri yaşlarda ise ciltteki gözeneklerin açılması ile ince kırışıklıklar ve ciltte yumuşama, esneklik kaybı başlar.
Yaş almayla birlikte ciltteki problemler daha farklı bir hal alır ve ciltte sarkmalar görülür.
Erken yaşta başlanmalıCilt sağlığı sağlıklı ve estetik bir görünüm için çok önemli bir yere sahiptir. Tüm vücudu olduğu gibi cildi de öncelikle hastalıklardan, sağlıksız koşullardan korumak gerekir. Cilde yapılacak en önemli yatırım, cildi olumsuz etkilerden korumaktır.
Genel botoks
Güneşte kalmak göz çevresi ve iki kaş arasındaki çizgilere ve onların derinleşmesine neden olur. Kadın veya erkek fark etmeksizin iki kaş arasındaki derin çizgi, ifadenin sertleşmesine sebep olduğu için kişiye kızgın ve hüzünlü bir ifade verir. Yazın sıcak günlerde birçok kadın makyaj yapmayı tercih etmez ve bu yüzden daha parlak ve canlı bir cilde sahip olmak ister.Yüz bölgesine yapılan botoks uygulamaları, kişinin daha canlı gözükmesini ve kırışıklıkların giderilmesini sağlar.Yaz dönemine girdiğimiz bu günlerde güneşle temasımız artacağı için yapılacak botoks uygulamaları etkilidir. Alın bölgesine yapılan botoks uygulamaları, aynı zamanda o bölgenin terlemesini engeller.Yüz bölgesine yapılan botoks uygulamaları, migreni olan kişilerde migren botoksu ile tamamlanır. Bu migren ataklarını önleyici etki sağlar. Masseter botoks ise günümüzde gece diş gıcırdatmalarını önlemek amacıyla yüze yapılan uygulamalar arasındadır.
Terleme botoksu
Yaz mevsimi terlemenin en fazla görüldüğü mevsim olduğu için özellikle koltuk altına yapılan botoks tedavileri çok yaygındır. Avuç içi ve ayak tabanına da terlemeyi önleyici botoks uygulamaları yapılır. Terleme şiddetine göre yılda bir veya altı ayda bir kez olarak botoks uygulamalarına başvurulabilir.
Bundan sonra yapacağımız her şey, bugüne kadar yaptıklarımız kadar önemli. Alışverişe gideceğiz, dışarıda yemek yiyeceğiz, kuaföre gideceğiz, kliniklere ve hastanelere gidip toplu taşıma kullanacağız.
Birçoğumuz zaten işe gidip geliyor, toplu taşıma kullanıyorduk. Bugünden itibaren ise bu sayı artıyor ve yoğunluk başlıyor.
İlk günler biraz korku ve endişe hissetmemiz çok doğal. Ancak birbirimizden uzak durmayı bilmek, sosyal mesafeyi korumak, maskelerimizi olması gerektiği şekilde takmak, el hijyenine özen göstermek, eve döndüğümüzde hızlıca duşa girmek, dışarıda giyilen kıyafetleri yıkamak artık hiç unutmamamız gereken rutinlerimiz olmalı.
Sohbetlerimizi açık havada yapmak, mümkün olduğunca asansör kullanımından kaçınmak, kapalı mekanları sık sık havalandırmak da çok önemli.
Pandeminin yoğun olduğu dönemlerde birçok estetik kliniği, kuaför ve güzellik merkezi hizmetlerine ara vermişti. 17 Mart’ta Sağlık Bakanlığı’nın talimatıyla estetik ameliyatlar ve acil cerrahi gerektirmeyen tüm ameliyatlar da ertelenmişti.
Klinikler ve güzellik merkezleri, kademeli olarak kapılarını açmaya başladı. Buralarda çalışanların sağlığını korumak ve misafirlere sağlıklı hizmet sunmak için önlemlere uyulması, bundan sonraki süreç için belirleyici olacak. Sağlığın ilk şartı ise sosyal mesafe ve maske kullanımı. El ve ortam hijyeni de çok önemli.
MÜMKÜN OLDUĞUNCA AZ KİŞİYE TEMAS EDİLMELİ
Yaklaşık 2 aydır kişisel bakımını kendisi yapmak zorunda kalanlar için estetik hizmet almak, psikolojik ve fiziki açıdan iyi olacak. Ancak estetik klinikleri ve güzellik merkezlerinde kısıtlı zaman geçirmek, ihtiyaçları hızlıca bitirip merkezden ayrılmak ve işlem sırasında bile maskeyi mümkün olduğunca çıkarmamak gerekiyor.
İşlem sırası beklerken açık havada kalmak, bahçe ya da balkon gibi alanlarda beklerken sosyal mesafeye uymak da hepimizin dikkat etmesi gereken kurallar arasında. Bu merkezlere kişilerin kontrollü bir şekilde alınması, mümkün olduğunca az kişiyle temas edilmesi hepimizin sağlığı açısından önem taşıyor.
LAZER EPİLASYON İLK SIRADA
Bu dönemde özellikle yaz öncesi yapılacak acil medikal estetik işlemler arasında lazer epilasyon, birçok kişi için birinci sırada yer alıyor. Lazer epilasyonun kanamasız ve hava püskürtücü bir işlem olmaması da onu güvenli hale getiriyor.
Yüz bölgesine uygulanan lazer işlemlerde ağız ve burnu kapatan maskelerin çıkarılmaması, işlemin hızlıca yapılması, işlemi yapan kişilerin koruyucu maske ve siperlik kullanması özellikle dikkat edilmesi gereken noktaların başında geliyor.
Önce maske sonra siperlik
Evden çıkarken maskemizi ve mümkünse siperliğimizi takalım. Maskemizi evden çıkmadan hemen önce takmaya özen göstermeliyiz. Çünkü eller kirlenmeden, ellere şüpheli bir mikrop yerleşmeden maskeyi takıp evden ayrılmak önemlidir. Maskeyi taktıktan sonra mümkün olduğu kadar maskeye dokunmamak gerekir.
Maskeden sonra isterseniz siperlik veya onun yerine geniş bir gözlük de kullanabilirsiniz. Şapka, gözlük gibi yüzümüzü kısmen kapatacak eşyalar aynı zamanda virüsün bulaşma ihtimalini azaltmada da etkilidir. Toplu taşıma kullanacaklar, market veya pazar alışverişi yapacakların siperlik kullanmasında fayda var.
Sosyal mesafe birbirimize kavuşturacak
Sosyal mesafe bizi birbirimizden uzaklaştırmıyor; aksine birbirimize daha çabuk kavuşmamızı sağlıyor. Ne kadar birbirimize mesafe koyarsak, o kadar çabuk normalleşeceğimizi unutmayalım. Havaların güzelleşmesiyle hepimiz yavaş yavaş dışarıya çıkmaya başladığımızda, Covid-19’la mücadelemiz bitti gibi algılarsak, çok başarılı olduğumuz bu savaşta yenilebiliriz.
Özel hayatımızda, iş hayatımızda ve sosyal yaşantımızdaki yeni normallerimiz, mesafeyi koruyarak kuracağımız ilişkiler yarınlarımızı daha mutlu yapacak. Hastalarımız iyileşiyor, dünya normalleşiyor, bizler ise sağlıkla nefes alabiliyoruz. Yeni normallerimizi ne kadar çabuk benimsersek, güzel günlere o kadar çabuk kavuşabiliriz.
Eldiven takmalı mıyız?
Eldivenlerin yanlış kullanımını çok sık görüyoruz.
Covid-19 bize bir yandan birçok şey öğretti, bir yandan da unutmak üzere olduğumuz birçok şeyi hatırlattı. Daha sade bir yaşam sürmeyi, kendimizle daha fazla vakit geçirmeyi ve hayatın her dakikasının ne kadar değerli olduğunu gösterdi.
Sevdiklerimiz, sosyal çevremiz olmadan kendimizi ne kadar yalnız ve mutsuz hissettiğimize tanık olduk. Tüm bu zor günler geçerken dayanışma ve yardımlaşmanın ruhumuza ne kadar iyi geldiğini ve minik de olsa neler yapabileceğimizi düşünmedik mi?
Kimimiz sağlık çalışanlarına yemek hazırladık, kimimiz Covid-19 mücadelesinde yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının çocuklarının gelecekteki eğitim masraflarına destek olmak için birlik olduk, kimimiz iş yerlerimizi sağlık sektörü için üretim yapmak üzere dönüştürdük. İşte biz böyle güzel ahlaklı ve çalışkan bir toplumuz. Dünyada bizim gibi insanlar arttıkça bu virüs ya da başka dertlerle mücadele etmek daha kolay olacak.
Her birimizin gösterdiği çaba çok önemli. Ancak en önemlisi; Covid-19’la mücadeleyi işini eve taşıyabilen, işine ara vererek bu mücadeleye destek veren, evde kalın çağrılarına sıkı sıkı uyan kişilerle kazanıyoruz.
Karantina sonrası nelere dikkat etmeli?
Bundan sonraki yaşantımızda daha sağlıklı ve mutlu olmak istiyorsak, bu yeni düzene uyum sağlamalıyız.
∆ Sabah nasıl işe giderken duşumuzu alıp, makyajımızı yapıp evden çıkıyorsak artık maskemizi takıp, yanımıza el dezenfektanımızı alıp işimize gideceğiz. Dışarıda veya iş yerlerimizde asla maskesiz bulunmayacağız.
∆ Birbirimizden uzakta ve açık havada oturmayı tercih edeceğiz.
Covid-19 hepimize çok şey öğretti ya da unutmak üzere olduğumuz birçok şeyi tekrar hatırlamamızı sağladı.
Daha sakin yaşamak gerektiğini, daha çok şey için şükredip teşekkür etmeyi bir kez daha hatırladık.
Bu ramazan hepimiz için biraz buruk geçiyor. Büyük sofralar kuramasak da aile büyüklerimiz ve küçüklerimizle, dostlarımızla bir arada olamasak da buradaki sadeliğin de güzelliğini yaşamalıyız.
Özellikle bu yıl ramazan sofralarımız mümkün olduğu kadar sade olmalı.
Bu sadelik, yemek israfı yapmamayı, yemek sıkıntısı yaşayan insanları anlamamızı hatırlatması adına çok kıymetli.
Nasıl beslenmeliyiz?
Pandemi ile mücadele ettiğimiz bugünlerde vücut savunmasını azaltacak ya da vücut dengesini bozacak her şey büyük tehlike oluşturur. Oruç tutmadan önce genel sağlık problemi olan herkesin öncelikle kontrollerinin düzenli yapılmış olması gerekir.