Yani hareketsiz yaşam ve fazla karbonhidratla beslenme, kilo artışlarına sebep oldu. Bu nedenle karın germe ameliyatları için doğru zaman diyebiliriz. Çünkü vücut şekillendirmenin temelinde karın germe operasyonları yer alır.
Ayrıca hamilelik ve hızlı kilo alıp verme gibi durumlarda sıklıkla karşılaşılan sarkmalar çoğu kadın için büyük bir sorundur. Bu gibi durumlarda vücuda en çok şekil veren ve metabolizma hızını artıran ameliyatlardan biri olarak yine karın germe ameliyatı yapılabilir.
Anti-aging uygulamalarda vücut sağlığını koruma ve vücut şekillendirmede de ayrıca etkilidir. Özellikle doğum sonrası ve fazla kiloların verilmesinden sonra karın bölgesinde olan yağlanma ve deformitelerin giderilmesinde yapılan işlemlerin başında gelir.
◊ Karın germe ameliyatı hangi durumlarda tercih edilebilir?
- Karın germe ameliyatı, karın bölgesinde yağlanma ve sarkma olan kişilerde tercih edilen cerrahi işlemdir. Karın germede amaç, karın kaslarını onarmak ve karın bölgesindeki fazla yağı ve sarkan cildi dışarıya almaktır. Özellikle sezaryen doğumlar, ikiz hamilelikler, fazla kilo alıp vermelere bağlı olarak karın bölgesinde yağlanma ve sarkma oluşur.
Genetik olarak da bazı kişilerin karın bölgesinde yağlanma ve gevşeklik görülebiliyor. Hayatında spor ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları olmasına rağmen kişinin karın bölgesindeki deformitenin düzelmediği ya da istenildiği kadar sonuç alınamadığı durumlarda karın bölgesindeki kasların onarılıp ciltteki fazlalığın dışarıya alınması gerekir.
Karın germe ameliyatına karar veren kişilerin ameliyat öncesinde kendilerini ameliyat ve sonrasındaki sürece hazırlamaları çok önemlidir.
Gençler için cildin kalitesini korumak çok önemli. Dengeli ve sağlıklı beslendikleri takdirde ciltlerinde de vücutlarında da bir deforme olmayacaktır. Gençlerin sağlıklı beslenmeleri gelecek hayatlarını da çok etkileyecektir. Sağlıklı beslenme alışkanlığı, psikolojik ve fizyolojik olarak güçlü yapılar kazanmalarını sağlar. Okul stresi, pandemide yaşanan kaygılar ve değişen hormonal yapı nedeniyle ciltlerinde döküntü ve sivilce problemi bu dönem çok yaşayabilir.
Tatil dönemini verimli geçirmek için öneriler
İşte tatilin başladığı bu hafta güzel bir cilt bakımı yapabilirsiniz. Medikal bir bakım için klinik ortamına şu dönemde gidemeyen gençler evde de sağlıklı bir bakım yapabilirler.
Gençler için evde yapılacak cilt bakımı; öncelikle cildinizi ılık su ile yıkayıp yumuşak kullanılmamış bir diş fırçasını batikona batırdıktan sonra cildinize hafif masaj yaparak yedirin. Ancak alerji ve tiroid hastalığı olanların batikon kullanmasını önermiyoruz. Birkaç dakika sonra ılık su ile cildinizi yıkayıp kağıt havlu ile kurulayın.
Kurulama sonrası su bazlı bir nemlendirici ile cildinizi nemlendirin. Gün içinde ise yüzünüze mümkün olduğu kadar dokunmayın ve saçlarınızı toplayın ki yüzünüze gelmesin. Özellikle maske kullanımına bağlı çene bölgesinde oluşan sivilceler de bu sayede hafifleyecektir. Evde kaldığınız süre içinde ciltten kimyasalları uzaklaştırmak, makyaj yapmamak ve kozmetiklere ara vermekte cildin rahatlamasını sağlar.
Lazer epilasyon; bu dönem yazdan kalan bronzluğun geçmesi ve güneşin olmaması lazer epilasyon için uygun bir zamandır. Tüm vücut için rahatlıkla epilasyona girilebilir. Sömestir tatilinde özellikle seans aralığında bir buçuk, iki ay gibi bir süre olduğu için lazer epilasyon işlemi planlanabilir.
Fazla kilolardan kurtulmak için diyet ve spor ile medikal destek alınabilir; vücut şekillendirme medikal uygulamalarından legacy ultrasonik ses dalgaları, yağların parçalanmasını ve sıkılaşmasını sağlar. İşte bu dönemde sağlıklı yemek, erken akşam yemekleri ve planlanmış egzersizle birlikte beş günde bir legacy gibi medikal şekillendirici aletlerden de yardım alınabilir.
Tatilde yapılan minik bakımlar, biraz daha iyi hissetmeyi ve motive olmayı sağlarken bazı cerrahi işlemler de planlanabilir. Özellikle cerrahi işlemlerin tatilin ikinci haftasına kadar yapılıp bitirilmesi, iyileşmeye yeterli zamanın bırakılması için önemlidir.
Hepimiz daha güzel yaşamak için bir şeylerin peşinden koşuyoruz. Güzelliğin saçta, yüzde, vücutta saklı olduğunu zannediyoruz. Bir de bakıyoruz ki hayat her an değişen sürprizlerle dolu. Zaman zaman bizi güldürüyor, bazen de ağlatabiliyor. Hepimiz daha güzel yaşamak için bir şeylerin peşinden koşuyoruz. Güzelliğin saçta, yüzde, vücutta saklı olduğunu zannediyoruz. Bir de bakıyoruz ki hayat her an değişen sürprizlerle dolu. Zaman zaman bizi güldürüyor, bazen de ağlatabiliyor. Her zaman “Yüzümde bir yaşlanma, bir sarkma var” diyen hastalarıma “Önce aynaya bakın” derim. Eğer keyfiniz iyi, enerjiniz yüksek bir anda aynaya bakarsanız, kendinizi dünyanın en güzeli hissedersiniz. Oysa ki mutsuz bir anda aynaya baktığınızda yorgun ve her şeyden vazgeçmiş bir yüz size merhaba diyebilir. Mutlu insanların gözleri parlar, yüzleri güler ve kıpır kıpır olurlar. İşte böyle bir genç kadının; Gamze Keçeli’nin hayata ve güzelliğe bakışını sizin için sorguladım.
◊ Kısaca geçmişinden bahseder misin?
- Marmara Üniversitesi Spor Akademisi mezunuyum. Uzun yıllar hentbol oynadım. Daha sonra güzellik yarışmasına katıldım. Ardından okulumu bitirdim ve Ayla Algan hocamdan oyunculuk dersleri almaya başladım. Sonrası diziler, televizyon programları...
◊ Üniversite ve gençlik yıllarında güzellik takıntıların var mıydı?
- Ben güzel olan her şeye oldum olası bayılırım, bu güzellik takıntısı ise cevabım evet. Sadece kadın-erkek olarak değil. Güzel döşenmiş bir ev, doğa ananın güzelliği, güzel bir manzara beni kendine hayran bırakabilir.
◊ Peki güne kendin için nasıl başlarsın?
- Kocaman bir bardak su içerek güne başlarım.
Estetik, öncelikle iyi bir yaşam şekline sahip olabilmektir. Dengeli beslenmek, günlük aktivitelerin yanında düzenli spor yapabilmek, hayatta beklentilerinizin olması ve sevdiğiniz işi yapabilmek güzel bir yaşam şeklidir.
Tüm bu güzelliklerin bir takım estetik işlemlerle renklendirilmesi de kişinin hayatına renk katar. Ancak hiçbir zaman bedeniniz sizin üzerinde yap-boz yapabileceğiniz bir yağlı boya tuvali değildir.
Fiziki olarak estetik işlemler adına yapılan herhangi bir hatalı uygulama sizi ruhsal ve fiziki olarak keyifsiz hale getirebilir. O yüzden de yapılacak her uygulamanın artı ve eksi yönlerini iyi değerlendirmek gerekir.
Örneğin; vücudunuza yaptırdığınız basit bir dövmeyi daha sonra istemediğinizde onu sildirmeniz hem çok meşakkatlidir hem de istenen sonuca ulaşabilmek ne yazık ki her zaman mümkün değildir.
Bazen de düşünmeden sırf arkadaşınızda görüp beğendiğiniz dudak dolgusunu kendinize yaptırdığınızda beğenmeyebilirsiniz. Özellikle botoksun geçici etkisi olarak alnı oynatamamak ya da gülerken ve konuşurken yaşanan ifade kaybı sizi çok rahatsız edebilir.
En azından bu tür medikal işlemlerle şunu biliriz ki; tüm bu etkiler geçicidir ve tekrarlanmadığı zamanlarda kişi eski haline geri döner.
Cilt bakımları, geçici dolgu, botoks uygulamaları tekrar edilmediği sürece ortalama 6-12 ay içinde eski haline geri döneceğini biliriz.
Bu işlemleri yaparken veya yaptırırken de daha rahat oluruz. Ancak bu işlemleri dahi yaptırırken ki ruh halimiz çok önemlidir.
Bu yıl ilk mottomuz; kendimizi sevmek olsun. Kendini seven kişi olmak aslında her şeyi sevip, her güzel şeyden mutlu olmaktır. Güzellikleri görebiliyor ve gördüğümüz güzelliklerle mutlu olabiliyorsak, sağlıklı bir ruha sahibiz demektir.
MUTLU İNSAN SAĞLIKLI OLUR
Günümüzdeki en önemli sıkıntı ve hepimizin gizli anksiyetesinin gerçek sebebi, zamansızlıktan kaynaklanmaktadır. Zaman su gibi geçerken izlediğimiz bir gösterinin videosunu çekmeye takılıp o anı yakalayamazsak, sonradan geriye dönüp baktığımızda o tadı da yakalayamayız.
İşte tüm bunları unutmadan daha basit ama daha samimi yaşarsak hem çok yıpranmaz hem de mutlu oluruz.
Mutluluk her şeyin kapısını açar. Mutlu insan her zaman daha sağlıklı olur ve kendinde sorun yaratacak bir problemle karşılaştığında problemi çözmenin yollarını arar.
Bu yılki inovasyon haftasının konusu yaşadığımız pandemiden dolayı da “sağlıkta inovasyon” oldu.
Sağlıkta inovasyon panelinde, hastane yöneticileri, sağlık teknolojisi üreten uluslararası başarılar yakalamış ve ülkemiz adına güzel işler başarmış hekimlerle bilim insanları yer aldı.
Etkinlikte, “Estetikte İnovasyon” adlı panelde Opr. Dr. Yakup Avşar ile birlikte estetik cerrahide bizi nelerin beklediğini anlattık.
İnovasyon Haftası, sağlıkta Türkiye olarak iyi bir konumda olduğumuzu bize bir kez daha gösterdi.
Pandemi sürecinde güçlükleri nasıl aştığımız, insanlara nasıl ulaştığımız, hastane hizmetlerimiz ve kullandığımız teknolojilerin yanı sıra 21’inci yüzyılda nasıl olacağımız tartışılan konular oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle ve
güçlü ekibinin gerçekleştirdiği bu organizasyonda, sağlığın büyüyen dalı estetik cerrahideki son yenilikler de ele alındı. Estetikte inovasyonun hedeflerinden birinin anti-aging olduğunu gördük.
Yani yaş alırken nasıl genç kalındığını konuştuk.
Jülide Ateş, 90’lı yıllarda gençlerin gözdesiydi. Modern Türk kadını olarak birçok gence de eminim bir örnek teşkil etti. Eskiden hep bir algı vardı. “Güzel kadının kafası çok çalışmaz” ya da “güzel kadın çıtkırıldım olur” diye. Türkiye güzeli olarak taç taktı ve ciddi bir üniversite eğitiminin yanı sıra ana haber bülteni sundu.
O genç kız şimdilerde yine aynı iş temposu, güzellik ve zarafetiyle bizi ekrana kilitlemeye devam ediyor.
Güzelliğin üç halini kendisinde görüyorum. Kalpten gelen güzel bir yürek, onda genetik miras gibi... İyi düşünmek, aldığı eğitimin sonucu gibi... Zarafet ise güzellikle birleşince muhteşem bir sonuç sağlıyor. İşte güzelliğin üç hali dediğimiz; kalpten, düşünceden ve fizikten gelen güzelliğin birleştiği bu genç kadının bize önerilerini okuyalım.
◊ Yoğun çalışma temposuna rağmen cildini nasıl korudun?
- Bugün burada güzellik üzerine sohbet edeceğiz ama öncelikle güzelliğin bendeki tezahürüyle başlamak isterim. Üreten, çabalayan, emek veren, iyi niyet besleyen, ilham veren insanlar... Özgün, sade ve ahengi, denge ve uyumu olan kavramlar benim için güzeldir. Hatta bu tanımlara sığmayan hayatın bizlere bahşettiği daha nice güzellikler var. En güzeli de güzelliği zihinde tanımlayıp algılayacak bir farkındalık seviyesidir. Ruh ve düşünce güzelliğiyle bütünleşmiş, zarafetle, derinlikle harmanlanmış bir fizik, ölçüsü ve şekli ne olursa olsun güzeldir.
Aslında benim cildim sade bir insanınkine göre çok daha fazla makyaja ve kamera ışığına maruz kaldı. 20 yaşından beri ekrandayım.
Her gün canlı yayın ve ağır TV makyajı... Gençken bu kadar bilinçli de değildim. Dolayısıyla bugünkü özeni gösteremiyordum. Özellikle sabah programından sonra hemen okula yetişmem gerekiyordu. Makyajımı okulun tuvaletinde temizlediğim anlarım var ama yıllar içinde daha bilinçlendim.
Tüm dünyanın üzerinde belki de en çok çalıştığı konulardan biri, güzel yaş almanın sırları. Tabii ki pandemi günleri bitecek ve normal yaşantımıza geri döneceğiz. Ancak pandeminin bize öğrettiği bir konu da ne olursa olsun hayat devam ediyor. Kendimizi her koşulda iyi görmek istiyoruz.
İyi görünme hali kişinin sadece şimdiki zamanda aynada gördüğü kendisi değil, yaşıtlarıyla ve geçmiş yıllarıyla da kıyaslamasında elde ettiği sonuçtur da... Mesela eski yıllarda kilolu olup zaman içinde kilo verdikçe kazanılan özgüvene bağlı olarak duyulan mutluluk...
Sağlıklı yaşamanın şartlarından olan sağlıklı beslenmeyi ve spor aktiviteleri de yaşlanmayı yavaşlatır.
Kilo vermek, spor yapmak, postürünü düzeltmek, hayata pozitif bakacak düşünce yapısı kazanmak, özellikle de şükretmek birçok kişi için adeta yılları durdurucu etkiye sahip bir iksir haline gelir.
İyi yaş almanın sırları