Paylaş
Bu yılki inovasyon haftasının konusu yaşadığımız pandemiden dolayı da “sağlıkta inovasyon” oldu.
Sağlıkta inovasyon panelinde, hastane yöneticileri, sağlık teknolojisi üreten uluslararası başarılar yakalamış ve ülkemiz adına güzel işler başarmış hekimlerle bilim insanları yer aldı.
Etkinlikte, “Estetikte İnovasyon” adlı panelde Opr. Dr. Yakup Avşar ile birlikte estetik cerrahide bizi nelerin beklediğini anlattık.
İnovasyon Haftası, sağlıkta Türkiye olarak iyi bir konumda olduğumuzu bize bir kez daha gösterdi.
Pandemi sürecinde güçlükleri nasıl aştığımız, insanlara nasıl ulaştığımız, hastane hizmetlerimiz ve kullandığımız teknolojilerin yanı sıra 21’inci yüzyılda nasıl olacağımız tartışılan konular oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle ve
güçlü ekibinin gerçekleştirdiği bu organizasyonda, sağlığın büyüyen dalı estetik cerrahideki son yenilikler de ele alındı. Estetikte inovasyonun hedeflerinden birinin anti-aging olduğunu gördük.
Yani yaş alırken nasıl genç kalındığını konuştuk.
Güzel yaş almanın en büyük sırrının hücrede saklı olduğunu ve hücre düzeyinde yapılan tüm tedavilerin kişiyi sağlıklı tutacağını konuştuk.
Estetik cerrahide teknoloji ne sağladı?
Estetik cerrahide özellikle hastaların ameliyat öncesi ve sonrası olabilecek şekillerini teknolojik imkanlarla göstermek inovasyon açısından çok değerlidir.
Burun ameliyatı öncesi ve sonrasını hastanın tüm yüzü ile uyumlu bir maskın çıkması olabilecek risk ve komplikasyonların en aza indirilmesini sağlar.
3D print makinelerini ilk kullananlardan Yakup Avşar, şunları söyledi:
“Burun estetiğinde 3 boyutlu ve tüm yüzle uyumlu bir şekill, ameliyat kararlarını çok etkiler. 3D print teknolojisiyle organların içini gösterebilecek kameralı sistemler hayatımızda yer aldı. Hastaya yapılan tasarımın 3 boyutlu yapılması ve istenen şekle ulaşma da endoskopik üniteyi, cerrahın 3. kolu sağlar. Yapay 3. kol pandemi döneminde ameliyattaki asistanın sayısını da azalttı.”
Medikal işlemler artacak mı?
İnsanlar özellikle pandemide sağlığın her şeyden önemli ve tartışmasız olduğunu, ihtiyaç olmadıkça başkalarıyla temas edilmemesi gerektiğini anladı.
Cerrahide de gelişen teknoloji sayesinde daha doğala yakın tedavi işlemleri tercih ediliyor. Yüze yapılan tedaviler de yüzün anatomik yapısını bozmadan yer çekimine karşı bir kuvvetle yüzün sarkması önlenmeye çalışılıyor.
Hücresel tedavide ise yoğun olarak nem verilmesi gerektiği belirtiliyor.
Medikal uygulamalarda dolgu, botoks yerine şimdilik lazer tedavileri ve vitamin enjeksiyonları kullanılıyor. Bu teknolojileri kullanan kişilerin yaş alması da yavaşlar.
Yaşlanma nasıl gecikir?
Hücreler özellikle 25’inden sonraki yaşlarda içlerindeki suyu kaybetmeye ve yaşlanmaya başlar. Hücresel medikal uygulamalarda cilt altı hücreleri harekete geçirip cilt üzerindeki hücreyi küçültmek en temel dayanaktır.
Günümüzdeki yaşlılığa en etkili bu mekanizma olup klasik dolgu ve botoks uygulamalarını azaltmaktadır. Hücresel tedaviler gerekirse ameliyathane ortamında yağ kök hücresi olarak başlayıp kulak arkasından fibroblast yöntemiyle alınan kök hücre enjeksiyonu ve PRP’li bakımlarla tamamlanır.
Hücresel tedavilerde amaç cildi sıkılaştırıp su kaybını önlemektir. Spor, diyet ve iyi bir ruh hali ile de kombine edilmeli.
Estetik yaptırma yaşı neden bu kadar düştü?
Gençler moda oldu diye estetik ameliyatlar yaptırmamalı. Geri dönüşü olmayan bazı cerrahi işlemlerden önce çok iyi düşünülmeli ve ona göre karar verilmelidir.
Gençleri estetikten biraz uzak tutarak, ihtiyaç halinde kontrollü işlemlerin yapılması gerektiği anlatılmalıdır.
Paylaş