Üreten ve çabalayan kadın güzeldir

Jülide Ateş, 90’lı yıllarda gençlerin gözdesiydi. Modern Türk kadını olarak birçok gence de eminim bir örnek teşkil etti. Eskiden hep bir algı vardı. “Güzel kadının kafası çok çalışmaz” ya da “güzel kadın çıtkırıldım olur” diye. Türkiye güzeli olarak taç taktı ve ciddi bir üniversite eğitiminin yanı sıra ana haber bülteni sundu.
O genç kız şimdilerde yine aynı iş temposu, güzellik ve zarafetiyle bizi ekrana kilitlemeye devam ediyor.
Güzelliğin üç halini kendisinde görüyorum. Kalpten gelen güzel bir yürek, onda genetik miras gibi... İyi düşünmek, aldığı eğitimin sonucu gibi... Zarafet ise güzellikle birleşince muhteşem bir sonuç sağlıyor. İşte güzelliğin üç hali dediğimiz; kalpten, düşünceden ve fizikten gelen güzelliğin birleştiği bu genç kadının bize önerilerini okuyalım.
◊ Yoğun çalışma temposuna rağmen cildini nasıl korudun?
- Bugün burada güzellik üzerine sohbet edeceğiz ama öncelikle güzelliğin bendeki tezahürüyle başlamak isterim. Üreten, çabalayan, emek veren, iyi niyet besleyen, ilham veren insanlar... Özgün, sade ve ahengi, denge ve uyumu olan kavramlar benim için güzeldir. Hatta bu tanımlara sığmayan hayatın bizlere bahşettiği daha nice güzellikler var. En güzeli de güzelliği zihinde tanımlayıp algılayacak bir farkındalık seviyesidir. Ruh ve düşünce güzelliğiyle bütünleşmiş, zarafetle, derinlikle harmanlanmış bir fizik, ölçüsü ve şekli ne olursa olsun güzeldir.
Aslında benim cildim sade bir insanınkine göre çok daha fazla makyaja ve kamera ışığına maruz kaldı. 20 yaşından beri ekrandayım.
Her gün canlı yayın ve ağır TV makyajı... Gençken bu kadar bilinçli de değildim. Dolayısıyla bugünkü özeni gösteremiyordum. Özellikle sabah programından sonra hemen okula yetişmem gerekiyordu. Makyajımı okulun tuvaletinde temizlediğim anlarım var ama yıllar içinde daha bilinçlendim.
Öncelikle cilt temizliği ve bakımında her zaman doğal ve kaliteli ürünler kullandım.
Hindistan cevizi yağı bunların başında gelir. Haftada bir mutlaka peeling yaparım.
Nemlendiricimi hiç ihmal etmem. En önemlisi yüzümü mümkün olduğu kadar güneşten korurum. Kışın bile güneş kremi kullanırım. Alkol ve sigaradan uzak durmak da şart. Ben hiç sigara içmedim. Alkol de nadiren kullanırım.

Olgunlaştıkça doğallığın kıymetini biliyorsun

◊ Fiziğinde en çok neyi beğenirsin?
- Ekran, yüz hattında çene kemiğini çok sever. Siz ona “jawline” diyorsunuz galiba. Şimdi annemin ve anneannemin çehresine bakıyorum hepimizinki aynı. O da genetik güzel bir miras.
◊ Gençlere tavsiyen ne?
- Çok ağır makyaj yapıyorlar. Oysa çok az bir dokunuşla harikalar. Çok erken yaşta dolgu, botoks gibi işlemleri yaptırmaya başlıyorlar. Hepimiz gençken benzer hataları yaptık. Ben de Türkiye güzeli seçildikten sonra gittim burun estetiği yaptırdım. Olgunlaştıkça insan doğallığın kıymetini daha çok anlıyor. Gençlere tavsiyem, özgün hallerini kucaklayıp sevsinler.

Yüzümün hiçbir yerinde dolgu yok
◊ Kendine ve sağlığına nasıl yatırım yapıyorsun?
- Disiplinli bir hayatım oldu. Gece erken yatıp erken kalkıyorum. Yıllardır spor yapıyorum. Hiçbir şey yapamazsam günde 1 saat mutlaka yürüyorum ve sağlıklı besleniyorum.
Doğal köy ürünlerini çok seviyorum. Yıllar geçtikçe küçük müdahaleler yaptırdım.
Yüzümde az miktarda botoks uygulaması var ama doktorum olarak sen bu konuda çok özenli ve dikkatli davranıyorsun.
Ekranda çok yakın çekimler yaptıkları için ifademin bozulmaması adına minimum uygulama yapıyorsun.
Dolgu gibi işlemleri tercih etmedik. Yüzümün hiçbir yerinde dolgu yok. Onun yerine cildimi desteklemek için düzenli vitamin enjeksiyonları yaptırıyorum. Onların da çok faydasını gördüm.
◊ Bakım rutinlerin neler?
- Düzenli ve üretken bir hayat yaşadım. Cilt temizliğine özen gösterdim.
Çekim yoksa pek makyaj yapmam. Normal hayatımda daha sadeyimdir. Bir de insanın doktorunu özenle seçmesi gerekir. Her zaman doğaldan yana oluşun, gereksiz uygulamalardan beni koruman şansımdır.
Cildimi içeriden beslemek üzere yaptığın uygulamaların çok faydasını gördüm.
Olumlu yaklaşımın, güler yüzün ve hep karşındaki insanın iyiliğini isteyen pozitif enerjin bana hep iyi geldi.
Bir doktordan öte çok güvenebileceğim bir dost kazandım.

Annem öz saygı ile büyümemizi sağladı

◊ Annenden öğrendiğin güzellik sırları neler?
- Annem de hep doğaldan yanaydı. Biz Elazığlı bir aileyiz. Dolayısıyla annemin kullandığı bütün ürünler de doğaldı. Yani yeşil zeytinyağlı sabunu annem cildi için kullanırdı.
Sıklıkla kese yaptırdığını hatırlıyorum. Banyo kültürlerinde de olan kese ile toksinlerden arınıyordu.
Hep gül suyuyla yüzünü silerdi. Doğal beslenirdi. Dolayısıyla annem de doğal ürünleri kullanan bir insandı.
Bize de her zaman çalışmamızı, üretmemizi, güzel okumamızı öğütledi.
Enteresandır, annem sanıyorum kendi küçük yaşta evlendiği ve evin sorumluluğunu erken yaşta aldığı için bizi mutfağa hiç sokmadı.
Hep şöyle derdi, “Çocuklar siz okuyun, dışarıda işleriniz için koşturun, mutfakta sakın vakit kaybetmeyin.”
Onun için yemekle aram çok iyi değildir. Çalışmanın, üretmenin, kendi ekonomik özgürlüğünü almanın inancını bize küçük yaşta öğretti.
Toplumda erkeklerle yan yana yürüyüp, sorumlulukları birlikte almayı öğütledi.
Bir de şunları hatırlıyorum... Annem değil de anneannem mesela salatalık soyardı.
O kabukları hemen yüzüne sürerdi ya da menekşe çok severdi ve o menekşeleri gerdanına koyar kuruturdu. Anneannemin de gül suyu kullandığını hatırlıyorum.