Tek sırrı kaç casus ifşa edebilir?

Bütün hukukçular aynı şeyi söylüyor:

Bir ceza yargılamasının olabilmesi için yasalarda “suç” olarak tanımlanan bir “eylem”in gerçekleşmesi gerekiyor. Farklı illerde, farklı mahkemelerde, farklı sanık listeleriyle görülen MİT TIR’ları davalarıyla şöyle bir “durum özeti” çıkarmak mümkün:

SUÇA KONU EYLEMLER

Ocak 2014’te 20 gün arayla Hatay’ın Kırıkhan ve Adana’nın Ceyhan ilçelerinde, MİT’e ait olduğu belirtilen TIR’lar kolluk kuvvetlerince durduruldu. MİT personeline yapılan kötü muamele de dahil, yaşanan olayın görüntüleri daha sonra bazı basın-yayın kuruluşlarında yayınlandı. Cumhuriyet gazetesi de bu kuruluşlardan biriydi.

DÖRT SUÇLAMA VE SANIKLARIN DURUMU

TCK’ya göre bu “eylem” dört ana kategorideki suçlarla eşleşiyor:

1) HÜKÜMETİ DEVİRMEYE TEŞEBBÜS: TIR’ları durdurma kararı veren savcılar ve kararı uygulayan kolluk kuvvetlerinin komutanı, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde bu suçlamayla yargılanıyor. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ise Can Dündar ve Erdem Gül bu suçlamadan beraat etti. Enis Berberoğlu’na bu suçlama yöneltilmedi.

2) CASUSLUK: Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ndeki davanın eski yargıç ve asker sanıkları “casusluk” suçlamasıyla da karşı karşıya. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ise Enis Berberoğlu “casusluk” suçlamasından ceza alırken, Can Dündar ve Erdem Gül, bu suçlamadan beraat etti. Yargıtay içtihatlarında “casusluk” suçunun gerçekleşmesi için, dava konusu sırların sanık tarafından, bizzat kaynağından temin edilmesi şart konuluyor. İstanbul 2. İstinaf Mahkemesi, 14. Ağır Ceza’nın Berberoğlu kararını bozarken, kararın “temin etme” açısından değerlendirilmesini istedi ve casusluk fiilinin gerçekleştiğinin kanıtlanmadığını ortaya koydu. 14 Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararında, Berberoğlu’nun söz konusu görüntüleri kaynağından çıkardığına dair herhangi bir kanıt sunulmamıştı. 

3) DEVLET SIRRINI İFŞA: Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde görülen davada, TIR’ı durduran yargı ve kolluk kuvveti mensupları, “devlet sırrını ifşa” ile de suçlanıyor. Yargıtay içtihatları ve İstanbul 2. İstinaf Mahkemesi kararı, bir bilginin, belgenin ilk kaynağından çıkıp o bilgiye sahip olmaması gereken birine ulaşması halinde sır olmaktan çıkacağı görüşüne dayanıyor.

4) ÖRGÜT ÜYESİ OLMA: Tarsus 2., Adana 7., Ankara 2., Ankara 18. ve İstanbul 14. Ağır Ceza mahkemelerinde MİT TIR’lar soruşturmasıyla ilişkilendirilen pek çok isme “FETÖ üyeliği” suçlaması da yöneltiliyor. İddianamelerde söz konusu sanıkların örgütsel bağlantılarına, ByLock kullanım verilerine yer veriliyor. Buna karşın Berberoğlu, Dündar ve Gül, “Üye olmadan örgüte yardım” suçlamasıyla yargılanıyor.

YARGITAY KARARI DURUMU DEĞİŞTİREBİLİR

Eğer Yargıtay 16. Ceza Dairesi MİT TIR’larını durduran eski yargı ve kolluk kuvveti mensuplarını “casusluk” ve “devlet sırrını ifşa” suçlarından mahkûm ederse, yukarıda dikkat çektiğim Yargıtay içtihatları ve İstinaf Mahkemesi kararı çerçevesinde, Berberoğlu, Dündar ve Gül’ün bu suçlamalarla aldığı mahkûmiyetler tartışmalı hale gelebilir. Hatta sadece “soruşturmanın gizliliğini ihlal” ve “yargıyı etkileme” gibi suçlamalara muhatap olabilirler.

ESENYURT BELEDİYE BAŞKANI NİYE GİTTİ

İSTANBUL, Düzce, Ankara, Bursa, Balıkesir, Niğde belediye başkanlarının istifalarını unutmaya başlamıştık ki Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu istifa etti. Ne “metal yorgunluğu”, ne FETÖ iması, ne yolsuzluk konuşuldu. “Sağlık gerekçesi” denildi ama Kadıoğlu’nun işlerini aksatacak bir sağlık sorunu olmadığı konuşulmaya başlandı. O halde gerçek neden ne? AK Parti koridorlarında ve Esenyurt sokaklarında araştırdık ve şu bilgiye ulaştık: Kadıoğlu bir “dost toplantısında”, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile geçmiş hukuklarını da hatırlatıp, sonra da sert eleştirilerini sıralamış. O toplantının kayıtları da bir şekilde Ankara’ya ulaştırılmış.