Sanal propaganda karşısındaki çaresizliğim

Eminim siz de çokça alıyorsunuzdur.

Çoğu, teknoloji sayesinde otomatiğe bağlanmış ‘toplu’ mesajlar.

Bir telefon konuşmasında, bir buluşmada, bir cami avlusunda duyabilecekleriniz kadar sıcak ve samimi değiller

Ama yine de güzeller...

Birilerinin aklında, aklında olmasa da telefon rehberlerinde, takipçi listesinde olduğunuzu bilmek güzel. Sizin gibi düşünsün düşünmesin, başkaları için iyi dileklerde bulunabilen insanlardan oluşan bir topluluğa bağlı (‘connected’) kalabildiğinizi bilmek de manevi açıdan olumlu bir his.

Dün de cumaydı.

Ancak tek bir ‘Hayırlı cumalar’ mesajı gelmedi.

Cuma namazı bitti, üzerinden birkaç saat geçti yine ses yok...

Bir ara telefonumun ayarlarında bir sorun olduğunu bile düşündüm.

Durumu Twitter’a bakınırken çözdüm.

Bir MHP’li siyasetçi, takipçilerine hitaben ‘Hayırlı cumalar’ yazmıştı ve altında, referanduma göndermede bulunan onlarca “Size de ‘Hayır’lı cumalar” mesajı vardı. Referandumda muhtemelen ‘Evet’ diyecek MHP’li siyasetçinin mesajını, “Cumalı ‘Hayır’ mesajı” gibi yorumlayanlar bile vardı.

Biraz daha bakınınca, ‘Hayırlı cumalar’ yerine ‘Cumanız mübarek olsun’ mesajının kullanıldığını, hatta Twitter’da TT olduğunu gördüm.

Anlaşılan, referandumda Anayasa değişikliğini destekleyecek milliyetçi ve muhafazakâr vatandaşlar, ‘Hayır’ sözcüğünü, iyi bir dilek cümlesinde kullanmayacak kadar hassaslar.

İKİ AYLIK BOMBARDIMANA HAZIR MISINIZ?

Dün “Hayırlı cumalar” mesajı gelmedi ama telefonuma gelen toplu mesaj sayısının bir önceki güne göre arttığını da belirtmem gerek.

Her gün iznim olmadan onlarca mesaj grubuna dahil ediliyorum.

Sosyal medya uygulamalarından gelenler yetmiyor gibi, WhatsApp kişilerinden, WhatsApp gruplarından da mesaj yağıyor.

Kısır tartışmalarla bunaltan o mesaj gruplarından çıkmak bile ömür törpüsü...

“Evet” ya da “Hayır” propagandası yapılan o kadar çok video, resim ve link geliyor ki bir kısmını açsanız internet kotası dayanmaz...

Rıdvan Dilmen’in ‘Evet’ çağrısı yaptığı video, Dilmen’in Futbol Federasyonu’nun başına geçebilmek için bu kampanyaya dahil olduğunu anlatan karşı mesajlar; ‘Evet’ videosuyla Dilmen’e destek veren ünlülere, başka ünlülerin yanıt verdiği  ‘Hayır’lı videolar...

‘Kazakistan başkanlıktan vazgeçiyor’ gibi ‘Hayır’cı, ‘Güçlü Türkiye, Çanakkale Boğazı’na da gerdanlık takıyor’ gibi ‘Evet’çi haber linkleri... ‘Evet’çi ya da ‘Hayır’cı şarkılar, ‘Kamyoncudan ders gibi Başkanlık mesajı’ başlıklı videolar, birbiriyle alakası olmayan rakamlarla dolu anket sonuçları...

O kadar bunaltıcı ki bu işi internet kullanımını arttırmak isteyen GSM operatörlerinin organize ettiğinden şüphe etmeme ve sadece SMS ve telefonla görüşme özelliği olan bir cihaz almama ramak kaldı.

Televizyon ekranlarında da durum farksız. TV kanallarının büyük bölümü ‘Evet’ safında birleşmiş. Sayısı az olmakla birlikte sadece ‘Hayır’ı savunan kanallar da mevcut. Hem ‘Evet’çilerin, hem ‘Hayır’cıların sesine yer veren, onları aynı stüdyoda buluşturan objektif program ve TV kanalı sayısı da çok az. Onlar da ‘Evet’çiler konuşurken ‘Hayır’cıların, ‘Hayır’cılar konuşurken de ‘Evet’çilerin hedefi oluyor.

Kampanya, sanal âlemden gerçek dünyaya, yani sokağa indiğinde biraz rahatlarız diye umut ediyorum.

Ancak, belli ki uzun bir süre ‘Evet’ ile ‘Hayır’ arasındaki amansız rekabette maruz kalacağımız bu bombardıman karşısında telefonların en çok ‘delete/sil’ tuşuna, uzaktan kumandaların da kanal değiştiren düğmelerine basacağız.