Paylaş
Bakın son 6 ayda Rusya-PYD/YPG ilişkisinin nasıl geliştiğini gösteren bazı kritik gelişmeleri sıralayayım:
- 17 Eylül 2016 günü bir Rus uçağı, Suriye’deki Rus askeri üssü Hmeymim’e indi. İçinde Moskova’dan bir heyet vardı. PYD’nin çatısı altında bulunan ne kadar Kürt grup varsa hepsinin temsilcisi üsse giderek bu heyetle görüştü. Ruslar, rejim güçleri ile “iyi niyet anlaşması” imzalamaları halinde yeni Suriye’de özerklik vaat ettiler.
- 18 Eylül günü Rus üssündeki toplantıya Esad’ın adamları da katıldı. Rusya’nın hakemliğinde rejim ile PYD arasında 5 maddelik bir iyi niyet mutabakatı sağlandı.
- 19 Ekim’de YPG, Rusya ve Esad’ın vizesi ile Afrin’i Menbiç ile birleştirmek için harekete geçti ve birkaç köyü aldı.
- 20 Ekim günü, Türk Hava Kuvvetleri YPG unsurlarını vurdu. O gün Ankara’da Fırat Kalkanı Harekâtı’nın bu koridoru kesecek kritik yer olan El Bab’a uzaması kararlaştırıldı.
- 21 Ekim günü, Rusya harekete geçti. PYD’liler Moskova’da ağırlandı. Şubat 2017’de Moskova’da bir PYD temsilciliği açılması kararlaştırıldı.
- 24 Kasım 2016 günü, bir Suriye uçağı El Bab’a girmeye hazırlanan TSK birliğini bombaladı ve 4 Mehmetçiği şehit etti. İran destekli Suriye ordusu da Halep’ten kuzeye, El Bab’a doğru taarruz başlattı. İki ülke silahlı kuvvetleri 2017’nin ocak ayının sonlarına doğru birbirlerine 1 kilometre kadar yaklaştılar.
- 9 Şubat 2017 günü, aradaki mutabakata rağmen, bir Rus uçağı, El Bab’da konuşlu TSK birliğini vurdu. 3 Mehmetçik şehit oldu. Menbiç’ten Halep’e giden M4 karayolu, TSK ile rejim ordusu arasındaki sınıra dönüştü.
- 11 Şubat günü, PYD Moskova’da planlanan temsilciliği açtı. Aynı gün Lazkiye’deki Rus üssü Hmeymim’de bir araya gelen PYD ve Esad heyetleri anlaşma sağladı. YPG’nin Azez’in güneyindeki yerleşim yerleri ile Menbiç’i rejim ordusuna teslim etmesi kararlaştırıldı.
- 10 Mart’ta Rus ordusundan subaylar ve rejim ordusu YPG ile anlaşarak Menbiç’e girdi.
- 20 Mart’ta Rus ordusu Menbiç’ten sonra Afrin’de karargâh kurdu.
* * *
Görüyorsunuz; Rusya, PYD/YPG ile askeri ittifakı göz göre göre kurmuş.
İttifak bununla da sınırlı kalmayacak. Rusya, Afrin’de kurduğu karargâhı, yakında İdlib’e saldırmak için kullanacak. İdlib düşerse, aralarında El Kaide unsurlarının da bulunduğu Suriyeli muhaliflerin TSK’nın temizlediği 1200 kilometrekarelik alana kaçmaktan başka çaresi kalmayacak.
Rusya, Türkiye’nin özrüne ve ölen pilotun ailesine ödenen tazminata rağmen, 24 Kasım 2015 günü Rus uçağının düşürülmesini gerekçe göstererek uyguladığı yaptırımları hâlâ tam anlamıyla kaldırmadı. Üstelik, aradan geçen zaman içinde Suriye topraklarında (24 Kasım 2016’da ve 9 Şubat 2017’de) doğrudan ya da dolaylı olarak 7 Mehmetçiğin şehit edilmesine neden oldu.
* * *
Almanya’da Nevruz mitinginde PKK flamaları ve Öcalan posterleri açılınca, haklı olarak çok sert tepki gösteren Ankara, Rusya’nın PKK’nın Suriye ayağı PYD/YPG ile gelişen açık ittifakına tepkisini düşük profilli tutuyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “YPG’ye, PYD’ye, PKK’ya gösterdikleri ilgi bizi üzmektedir” demekle yetindi.
Dışişleri Bakanlığı da sadece Ankara’daki Rus Maslahatgüzar’a rahatsızlık iletti.
Bakalım 29 Mart’ta Türk ve Rus heyetlerinin katılımıyla gerçekleşecek terörle mücadele toplantısından sonra durum değişecek mi?
İnsan bütün bu olup bitenleri ve gösterilen tepkinin düşüklüğünü görünce, “Rusya’nın dokunulmazlığı mı var” demeden edemiyor.
Paylaş