Paylaş
Bu yıl, anma törenleri öncesinde iki haber öne çıktı.
İlki, bazı AK Parti teşkilatlarının “10 Kasım’da Anıtkabir’deyiz” yazan pankartlarıydı.
Haber merkezlerine ülkenin değişik yerlerinden, özellikle de İstanbul’dan, vatandaşları 10 Kasım’da Anıtkabir’e davet eden AK Parti pankartlarının fotoğrafları düştü.
Konuyu CNN Türk’te ‘Parametre’ programında Ebru Baki ile konuşurken, Atatürk gibi bir ortak değerin muhafazakâr camia ve AK Parti tarafından da sahiplenilmesinden memnuniyet duyduğumu söyledim. Bu sözlerime sosyal medya üzerinden çok sayıda eleştiri geldi. Çoğu, AK Parti’ye muhalif olduğunu tahmin ettiğim izleyicilerden geliyordu. AK Parti’nin kamuoyunda artan Atatürk ilgisi ve sevgisini görüp, bu adımı attığını, samimi olmadığını savunuyorlardı. Bazı izleyiciler, AK Partililerin düne kadar ‘Atatürk’ sözcüğünü bile kullanmadığını hatırlatıp bu yıl gösterilen sevginin 2019 seçimleri öncesinde ihtiyaç duyulan geçici, konjonktürel bir sevgi olduğunu savunuyorlardı.
Twitter üzerinden gelen mesajlardan birini özellikle burada aktarmak istiyorum. Çünkü, son zamanlarda Atatürk’e, annesi Zübeyde Hanım’a yönelik hakarete varan açıklamaların muhafazakâr camiada yarattığı tepkiyi özetliyordu. Aynen şöyle diyordu ‘Parametre’ izleyicisi:
“Muhafazakâr düşünen, yaşamaya çalışan biri olarak, bu kadar hunharca eleştirilmesine canımız sıkılıyor. Artısıyla eksisiyle Atatürk bizim liderimiz.”
MUSK’IN ANITKABİR MESAJI
İkinci önemli haber, Amerikalı sansasyonel milyarder Elon Musk’ın Anıtkabir ziyaretinde çektiği iki fotoğrafı Instagram hesabından paylaşmasıydı. Musk, ilk mesajına sadece “Atatürk Anıtkabir” yazdı. Instagram’da zaten popüler olan, paylaşımları genelde 200 ile 300 bin arasında izleyicisi tarafından beğenilen Musk’ın Atatürk paylaşımı ise 1 milyondan fazla beğeni almıştı. Dünyanın birçok yerinden yorum yapan 30 bine yakın Türk Musk’a teşekkür ediyordu.
Musk’ın paylaştığı ikinci fotoğrafta ise Atatürk’ün mozolesi vardı. Altına da “Çiçek bıraktım, 3 kırık kaburga, bir delik ciğer ve yine de savaştı” yazıyordu.
Büyük ihtimalle, gelmeden önce Patrick Kinross’un “Atatürk: The Rebirth of a Nation–Atatürk: Bir Ulusun Yeniden Doğuşu” kitabını okumuştu. Kitapta, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında Polatlı’da atının parladığı ve Atatürk’ün düştüğü bölümde mealen şu ifadeler vardı: “Kaburgası kırıktı, ciğerine baskı yapıyordu. Nefes almakta ve konuşmakta zorlanıyordu. Doktorun uyarısına rağmen karargâhını ileri noktaya taşıdı...”
Musk’ın mesajını okuyup Kinross’un kitabını anımsadıktan sonra, biraz utandım.
Çünkü biz, Kurtuluş Savaşı kahramanlarının bize miras bıraktığı Anadolu’da, (hâlâ) Atatürk’ün Polatlı’da ata sarhoş binmeye çalışırken düz yolda düştüğünü, kaburgasını küçük bir çakıl taşının kırdığını, Sakarya’da, Kocatepe’de savaşmadığını, Gazilik unvanını hiç alamadığını yazanlarla ve bunlara inanıp yayanlarla birlikte yaşarken, Musk, binlerce kilometre uzaktan gelip Atatürk’e duyduğu hayranlığı içtenlikle ifade etmişti.
Bugün yediden yetmişe Anıtkabir’i ziyaret edecek ve “Ata”sına duyduğu saygıyı, özlemi ortaya koyacak bu milletin, aynı zamanda o karalamalara ve iftiracılara meydan okuyacağını bilmek insanı umutlandırıyor.
Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını minnetle, şükranla anıyorum.
Paylaş