Paylaş
Batur; İzmir’in en deneyimli başkanı…
Narlıdere’den sonra Konak’ta da başarılı çalışmalar yapıyor.
Toplantıda yapılan birçok projeyi anlattı.
Birçoğunu gidip yerinde gördüm.
Sosyal sorumluluk projelerine gerçekten çok ihtiyaç var.
Özellikle çocuklarımız, kadınlarımız, engelli vatandaşlarımız için daha yapılacak çok şey olduğunu düşünüyorum.
Batur da ağırlıklı olarak bu projeleri öne çıkardı.
Dikkatimi çeken bir detay daha oldu.
O da kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili Meclis’te alınan kararlar…
Yani kenti dönüştürmek, değiştirmek ve daha modern hala getirmek için alınan bütün Meclis kararları oybirliğiyle alınmış.
Siyasetin üslubunun bu kadar ağır, tonunun yüksek olduğu ve uzlaşmanın giderek zorlaştığı bir dönemde oybirliği kararları önemlidir.
Tabii İzmir’in demokrasi ikliminin bundan elbette etkisi var.
Ama bir konuda uzlaşılması gösteriyor ki; kentleşmedeki sorunlar hepimizin ortak sıkıntıları…
Ne tek başına iktidarın, ne tek başına muhalefetin çözeceği sorunlar değil.
Bir konsensüs gerektiği gibi arkasında da bir siyasi irade isteniyor.
O yüzden kentsel dönüşüme inanan, destekleyen ve bu isteği ortaya koyan Konak Meclisi’nin bütün üyelerine ben de teşekkür ederim.
Zaten Başkan Batur da; kürsüde hem kendi partisine, hem AK Parti’ye, hem MHP’ye, İyi Parti’ye teşekkür etti.
Doğrusunu da yaptı…
Kentsel dönüşüm Türkiye’nin önemli problemlerinin başında geliyor.
Ben imar affına karşıyım
İzmir’e “Güzel İzmir” derler.
Gerçekten güzeldir.
Ama eskiye bakınca, o güzelim caddeleri, sokakları hatırlayınca…
Kaybedilmemiş doğayı, çevreyi düşününce insan rahatça “Güzel…!” diyemiyor.
Aslında bu eleştirilerim bütün kentlerimi için geçerli…
Son 50 yılda siyaset yapanlar lütfen biraz düşünsünler.
Kaç kere imar affı çıktı inanın ben sayısını bilmiyorum.
Ve her af; kentlerimizde telafisi zor faturaları bizlere yükledi.
O günlerde alınan yanlış kararlar kentleri daha da boğdu.
Devletin vatandaşıyla barışmasına itirazım yok.
Ama affa itirazım var.
Çünkü ortaya çıkan mağduriyetleri şimdi daha net görebiliyoruz.
En son imar barışında hepimiz gördük.
Devlet vatandaşıyla barışma telaşındayken bazıları aftan yararlanmak için gece gündüz çalışıp son yaptıklarını affa soktu.
Bazıları yıkıldı belki ama çoğu öyle duruyor.
İmar aflarını artık gündeme bile almayalım.
Kentlerimi dönüştürelim, değiştirelim; bunları yaparken kent kimliğinden uzaklaşmayalım.
İtirazı anlıyorum ama
Çözüm de bekliyorum
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, bazı kentsel dönüşüm projelerine odaların itiraz ettiğini söyledi.
Elbette meslek odalarımız değerlendirecek, itirazları varsa konuşacaklar.
Ama ben odalardan öneri bekliyorum, çözüm odaklı olmalarını istiyorum, yol göstermelerini arzu ediyorum.
İtiraz dünyanın en kolay işi…
Biz hele bayılıyoruz itiraz etmeye, eleştirmeye…
İyi de Türkiye’nin her yerinde gecekondular pıtır pıtır yükselirken; kentler yağmalanırken, güzelim yerler betonlaşırken hepimiz niye itiraz etmedik.
Not aldım.
Gürçeşme’de İsmet Paşa, Lale, Mehtap, Küçükada ve Ferahlı’da; Çınarlı, Halkapınar, Mersinli, Hilal ve Yenişehir Mahalleleri’nde, Dayıemir, Dolaplıkuyu, İmariye, Selçuk,
Aziziye, Tınaztepe, Duatepe, Kocatepe, Çimentepe, 1. Kadriye, 2. Kadriye, Hasan Özdemir, 19 Mayıs ve Zafertepe Mahalleleri’nde…
Ve adını “Güzel İzmir” diye andığımız önemli bir kentimizin diğer bölgeleri bu hale gelirken kim neredeydi?
Bakın herkesin gerçekçi olması gereken bir döneme giriyoruz.
Bu kentler bu yükü taşıyamaz.
Altyapı eksiklikleri, çarpık kentleşme hepimizi aşağıya çekiyor.
Dilerim bu buluşma
Türkiye’de olur
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Moskova'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldi. Birkaç gün önce de Lavrov ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba Antalya’da önemli bir toplantıda buluştu. Ukrayna ile Rusya krizi Türkiye’nin stratejik önemini bir kez daha hatırlattı. Bence Türkiye bu krizi de iyi yönetiyor. Çavuşoğlu Putin ve Zelenski’yi Türkiye’de buluşmaya davet etti. Dilerim bu buluşma olur ve tarihe geçer. Ve yine dilerim ki; iki ülke arasındaki kriz bu buluşmayla biter ve dünya rahat bir nefes alır. Çünkü pandemi üstüne bir de savaş gerçekten hepimizin ruh halini çok bozdu. Ve geçen her dakika masum sivillerin hayatını kaybetmesine neden oluyor. Türkiye diplomasi gayretini sürdürmeli ve arabulucu görevini kriz bitinceye kadar yapmalı.
Paylaş