Paylaş
Ve bunu inanan en çok çocuklarımız, gençlerimiz için istiyoruz.
Okullar açılmalı ve açık kalmalı.
Pandemi döneminde dört yıllık üniversiteye giren gençlerimiz iki yıl sonra mezun olacak.
Ama kampüslerine gidemediler; sınıf arkadaşlarıyla yüz yüze bile konuşamadılar.
Kendi oğlumdan o yaş grubunu izliyorum.
Okullarını çok özlediler.
Geçen gün Atlas; “Benim için en büyük hediye okula gitmek” dedi.
Ve bunu o kadar içten söyledi ki...
O yüzden yeni yasaklar değil; kurallar bekliyoruz.
Bu kurallar da okullarımızı, iş yerlerimizi, sosyal alanlarımızı açık tutmak için yapılmalı.
Aşısız olanların bir kez daha düşünmelerini istiyoruz. Bütün veriler ortaya koyuyor ki; aşısız bu pandemi bitmeyecek.
Hastanelerde yatanların neredeyse tamamı aşı olmayan ya da ikinci aşısını tamamlamayanlardan...
Ve devletler buna izin veremezler.
Aşı olanların ve toplumsal bağışıklığa katkı sağlayanların okulları, kamusal alanları açık olmalı.
Aşı olmayanlar kusura bakmasın pandemi sonuna kadar evlerinde daha fazla kalabilirler.
Yasak değil ama yeni kuralları hükümet okullar açılmadan açıklamalıdır.
Evden çalışarak verim alınamıyor
Şöyle de bir durum var.
Aşısız olanlar iş yerlerine gelmeden evden çalışmak istiyor.
Her işletme kendi kararını elbette verecek.
Ama bu dönemde gördük ki, evden çalışarak verim alınamıyor.
Hibrit modellere karşı değilim.
Ama sadece evden çalışmakla işler yürümüyor.
Bunu görüyorum ve yine aşısız olanları aşı olmaya davet ediyorum.
Aşılı aşısız mekanlar
Bir dönem mekanlar için sigaralı sigarasız diye ayrım yapılırdı. Sigara içenler ayrı bölümlerde otururdu. Sigara içmeyenler arkadaşlarını yalnız bırakmamak için sigaralı bölüme giderlerdi. Aynı özveriyi sigara içenlerden çok az gördüm. Şimdi de kapalı mekanlar aşılı aşısız diye ayrılacak büyük ihtimal... Ve bu sefer bence aşılılar aşısızların yanına gitmeyecektir.
Ne yapıyorsun İngiltere
İngiltere vaka sayısının çok fazla olduğu Hindistan’a kırmızı listede yer vermiyor. Ama Türkiye’yi kırmızı listeden düşürmüyor. Ve hatta İngiltere, zorunlu haller dışında Türkiye’ye seyahati önermiyor.
Şu Avrupa’nın bazı uygulamalarını anlamak gerçekten çok zor.
Şahsen ben her şey düzelinceye kadar, zorunlu haller dışında Türkiye’den ayrılmayı düşünmüyorum.
Köyceğiz yanmaya devam ediyor
Yangınlar büyük ölçüde kontrol altına alındı. Güzelim ormanlarımız yandı. Gidip yerinde gördüm ve gerçekten çok üzüldüm. Buraların eski haline dönmesi yıllar alacak. Ama elimizden geleni yapmalıyız. Bu güzel coğrafyayı yine aynı siluete kazandırmalıyız. Bu sefer yüreğim Köyceğiz için atıyor. Son yıllarda Köyceğiz, Fethiye, Dalaman, Sarıgerme, Dalyan beni çok rahatlatan yerler... Ve müthiş bir doğal güzellik var. Köyceğiz’de karadan müdahale de edilemiyor. Mutlaka uçak ve helikopter desteği şart. Havadan müdahaleden sonuç alınmasını izliyor ve takip ediyoruz.
Bu yangınlar bir an önce son bulsun.
Sicilya da yandı
İtalya’nın tamamını gördüm; bir tek Sicilya’ya gidemedim. Ve Sicilya da yanıyor. Gidip görenler hep “Sicilya başka İtalya başka” der. Orada da yangınlar bir an önce bitsin istiyorum.
Ve ligler başlıyor
Pandemi, yangınlar, yaz telaşı derken kaçırdık; ligler bu hafta sonundan itibaren başlıyor. Tabii Avrupa Şampiyonası ve Türkiye’nin turnuvadaki hayal kırklığı da konsantrasyonumuzu düşürmüş olabilir. Örneğin ben ligdeki transfer hareketliliğini tamamen kaçırdım. Hangi kulüp kimi aldı bilmiyorum, kim nereye gitti; onu da bilmiyorum. Ligler başladığında yaz devam ediyor olacak. Ve ben ancak eylül ortalarında galiba tam anlamıyla konsantre olabileceğim.
Paylaş