Paylaş
Volkswagen’in yatırım kararıyla ilgili geri sayım başladı.
Bir iki hafta içinde kesin bilgi açıklanmış olur.
Tabii ki gönlümüz Türkiye’den yana, tabii ki tercihimiz bölgemizde olması...
Nitekim Bakan Pekcan’ın açıklaması da buna uygundu.
“Manisa’da yapılacak, yöresi bile belli ancak o konu Bakanımız Varank’ın çalışma alanı tabii...”
Volkswagen’in gelişi sıradan bir yatırım değildir.
Beraberinde çok sayıda şirket de gelecektir.
Üstelik zaten iyi olan otomotiv yan sanayinde çok daha rekabetçi bir ortam yaratılacaktır.
Bana göre Volkswagen gelirse son yıllarda duyacağımız en iyi haberlerden biri olacaktır.
Aslında bu iş kesinleşmese de Manisa’da beklenti bir hayli fazla...
Örneğin geçenlerde Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ne gittiğimde herkesin bu konuyu konuştuğunu söyleyebilirim.
Hatta bazı kişiler ayrılmış yeri bile gösteriyorlardı.
Neyse ben söylediğim gibi ihtiyatlı olmaya devam ediyorum.
Volkswagen’in Türkiye’ye geliyor olması büyük bir olaydır.
Ve beraberinde çok şeyi değiştirecektir.
Teknoloji serbest şehri yaratalım
BEN Türkiye’nin geleceğine yürekten inananlardanım.
Bakmayın öyle arada durmamıza, dalgalanmamıza uzun vadeli bakma gerekir.
Ülkelerin zorlu yılları olabilir; önemli olan moralleri yüksek tutmaktır.
2008’de ABD benzer şeyleri yaşadı.
Mortgage kriziyle epeyce sarsıldılar, şimdi ise ekonomide büyük bir sıçrama yaşıyorlar.
Önemli olan üreten ekonomiler yaratmaktır.
Amerika’nın avantajı kuralları koyan ülke olmasıdır. Teknolojik yeniliklerin bugüne kadar bu coğrafyadan çıkmış olmasıdır.
Hep söylüyorum.
Türkiye sanayisini küçümsememek lazım.
Ben organize sanayi bölgelerine çok gidiyorum. Oradaki sanayici dostlarımla çok konuşuyorum.
Yaptıkları işleri görüyorum, bağlantılarını izliyorum.
Dünya devlerine ihracat yapıyorlar, önemli pazarlarda rekabetçi yarışın içinde oluyorlar.
Türk sanayinin imalat kalitesi ve kapasitesi gerçekten iyidir.
Şimdi önemli olan bunu teknolojiyle buluşturmakta...
Bu konuda da birçok şirketi yakından takip ediyorum.
İzmir’den dünyanın her yerine teknoloji transferi yapan şirketlerimiz var.
Bu firmalarımızın sayısını artırmalıyız, ileri teknoloji şirketlerini teşvik etmeliyiz.
O yüzden hep İzmir’i adres gösteriyorum.
Burada bir kümelenme yapabiliriz.
Zaten doğal bir kümelenme oluyor.
Devlet bunu bir avantaja dönüştürebilir.
İzmir’i teknoloji serbest şehri haline getirebilir.
Dünyada başarı örnekler var.
İzmir her yönüyle ideal duruyor.
Bir zambak soldu
İNSAN bazı haberlere kahroluyor. Ege Üniversitesi Süt Teknolojisi Bölümü’nü birincilikle bitiren Sezen Zambak’ın, diplomasını almak için okuldan çıkarken traktörün altında kalması gibi... Üniversitenin öğretim görevlilerinden Cem Karagözlü’yle konuştum, çok üzgünlerdi. Sezen’in çok başarılı ve umut vaad eden bir genç olduğunu söyledi. Traktörün sürücüsünün ehliyetsiz çıkması da üzüntüyü katlıyor. Kader demek istemiyorum. Elbette herkes için yazılmış bir hayat öyküsü var. Ama bu kadar dikkatsizlik, bu kadar sorumsuzluk bir cana, canlara mal oluyor.
Tarifsiz acılar geriye kalıyor.
Bir iddia daha var.
O da ehliyetsiz sürücünün direksiyon başındayken telefonundan mesajlaşıyor olması...
Çok tanık olduğum bir şey...
İnsanlar arabadayken bile yazışıyor.
İnsan isyan edesi geliyor.
Gencecik bir kızımızı dün uğurladık.
Sezen Zambak, soyadındaki çiçek gibi açacağına soldu.
Üzgünüz...
Paylaş