Paylaş
İşte Rusya’nın Ukrayna topraklarına girmesiyle birlikte; başta NATO olmak üzere birçok kurum da yeniden sorgulanıyor.
Savaşın bir an önce bitmesi gerekir.
Ama NATO, Birleşmiş Milletler gibi büyük organizasyonlara da yeniden bakmak gerekiyor.
Türkiye’nin tezlerini destekliyorum.
Örneğin İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya başvurusu sonrasında yaşanan gelişmeleri hepimiz yakından takip ediyoruz.
Türkiye terörle ilgili çekincelerini dile getiriyor ve bu sorunların çözümlenmemesi halinde iki ülkenin başvurusunu kabul etmeyeceğini söylüyor.
Türkiye haklı, hem de çok haklı...
Şimdi Avrupa medyasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bir tezi konuşuluyor.
Macron’un fikri ne?
Fransa Cumhurbaşkanı, savaşın parçaladığı Ukrayna’nın AB üyelik hedefinin on yıllar alabileceği ve Balkanlar’daki ülkelerin üyelik sürecinin de gecikmelere neden olabileceğini söylüyor.
Ve iki vitesli bir Avrupa önerisinde bulunuyor.
Yani AB üyesi ülkelerle AB üyesi olmayan ülkeler arasında daha derin bir işbirliğine izin verecek bir Avrupa demokrasileri topluluğu vizyonunu ortaya koyuyor.
Bu yeni siyasi birlik içinde, Ukrayna gibi ülkeler ve hatta Brexit sonrası İngiltere, AB’ye resmi olarak katılmadan daha derin bağlar kurabileceği söyleniyor.
Aslında Macron geçenlerde milletvekillerine yaptığı bir konuşmada şöyle dedi;
“Benim ‘Avrupa siyasi topluluğu’ olarak adlandıracağım şeyi yaratmak bizim tarihi yükümlülüğümüzdür. Bu yeni Avrupa organizasyonu, temel değerlerimize bağlı kalan Avrupa demokratik uluslarının siyaset, güvenlik, enerji, ulaşım, altyapı yatırımları ve insanların özellikle de gençlerin hareketi konusunda yeni bir işbirliği alanı bulmasına izin verecektir.”
O yüzden Türkiye haklı olduğu konuları iyi anlatmalı ve yalnız kalmamalıdır. Çünkü birçok taş yerinden oynuyor ve NATO gibi kurumlar da yeniden yorumlanacak gibi gözüküyor.
Kitap fuarlarını özlemişiz
PANDEMİDE en çok özlediğim şeylerden biri kitap fuarlarıydı. O coşkuyu, o kalabalıkları, o sohbetleri özlemişim.
Bu özlemimi Kocaeli’nde giderdim ve gördüm ki benim gibi düşünen birçok kişi Kocaeli Kitap Fuarı’ndaydı.
Fuarı 1 milyondan fazla kişi ziyaret etmiş.
Bu müthiş bir rakam...
22 Mayıs’a kadar Kocaeli Kongre Merkezi’nde 315 yayınevi, 40 sahaf ve 70 sivil toplum örgütü; toplam 673 etkinlikte buluştu, buluşmaya devam ediyor.
Merak edenler için son iki gün hatırlatmak isterim.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın fuara çok önem veriyor.
İstiyor ki; fuar sürecinde yazarlarla okur buluşsun; sivil toplum örgütleri kendilerini anlatsın.
İstanbul’a yakın olmak bir avantaj belki ama bazen de zorlukları beraberinde getiriyor.
O yüzden akılda kalan, sürdürülebilir projelere çok ihtiyaç var. Kitap da en güzel konulardan biri...
Başkan Büyükakın; “İki yıllık arada Kitap Fuarı’nı özlemişiz. Türkiye’de okuma oranları artıyor, fuara olan ilgi de bunu kanıtlıyor. Kaç adet kitap satın alındığından daha çok ne kadar okunduğunu önemsiyoruz. Özellikle ailelerin; çocukların gelmelerini istiyoruz. Gençlerimizin okuma alışkanlığı kazanması için elimizden geleni yapıyoruz. Gençlerimiz kitap okuyarak büyüsünler ve hayallerini zenginleştirsinler istiyoruz...”
Fuarın 12’incisi yapılıyor.
Ben de kalabalığı görünce sevindim.
Sanat, edebiyat ve fotoğraf sanatı dalında çok sayıda esere, sayısız ödüle sahip Prof. Dr. Nurullah Genç fuarın onur konuğu olarak ağırlanıyor.
Yolu Kocaeli’nden geçenlere fuarda son iki gün olduğunu hatırlatmak isterim.
Hayat bir saniyede değişebilir
FUTBOL dünyasını izledikçe, gördükçe baskete, voleybola, alternatif sporlara olan sevgim daha da artıyor.
Ve basketteki, voleyboldaki heyecanı seviyorum.
Anadolu Efes Olympiakos maçını izlediniz mi bilmiyorum.
1 saniyenin bile ne kadar önemli olduğunu bize en iyi anlatan bir spor basketbol...
Her an herşey değişiyor ve hayat bambaşka olabiliyor.
Anadolu Efes’in Euroleague Final Four ilk maçında Olympiakos’u 77-74 mağlup ettiği maçta son saniyede Vasilije Micic sahne aldı.
Sırp yıldız attığı müthiş üçlükle takımına hem galibiyeti hem finali getirdi.
Ve bizim de kalbimiz yerinden oynadı.
Tebrikler Anadolu Efes...
Kovid mi obezite mi tehlikeli?
DOKTORLAR “Obezite kovid 19 kadar tehlikeli” diyorlar.
Katılıyorum.
Haftanın birkaç günü spor yapıyorum.
Keşke daha çok yapabilsem.
Aslında yürüyüş yaptığım yerlerde çok insanın spor yaptığını görüyorum. Ve seviniyorum.
Bir yandan spor bilinci gelişiyor ama bir yandan da obezite artıyor.
İnsanların sporu bir yaşam biçimi haline getirmesi gerekir. Yoksa spor olmuyor.
Yemek bir keyif ama hareketsiz bir hayatı da düşünemiyorum.
O yüzden obezite ameliyatlarında büyük artışlar gözlemleniyor.
Ameliyata kadar yapılacak çok şey olduğunu hepimiz biliyoruz.
Paylaş