Paylaş
O da her hafta farklı alternatiflerle misafirlerini ağırlıyor olmaları...
İçi doldurulmuş bir takvim, her yıl zenginleştirilen bir içerik ve defalarca gelinmiş olunmasına rağmen her seferinde aynı heyecanı yaratan aktiviteler...
Bodrum, Çeşme’nin Saint Tropez’den, Cannes’dan, İbiza’dan daha fazla artıları olmasına rağmen dünya turizm liginde bizi ayıran işte bu özellikler bence...
Elbette öğreniyoruz, bu eksiklikleri de gidereceğiz.
Ama bunun için gerçekten de iyi stratejilere ihtiyaç var.
Yani kum, güneş, denizin dışında artık bir şeyler daha da sunuyor olmamız gerekiyor.
Size bir örnek vereyim.
Çeşme’de balık yarışmaları yapılıyor.
Bu yarışlar artan ilgiyle de takip ediliyor.
Ama Çeşme gibi bir yerin bir yelken yarışı yoktu.
Neyse ki, bu eksiklik giderildi.
Ve geçen hafta ilk uluslararası yelken yarışı Arkas Aegean Link Regatta yapıldı.
Yelken ve yat yarışları iddialı tatil merkezlerinin olmazsa olmazı...
“Bu yarışlar sokaktaki insanı ilgilendirir mi?” diye sorabilirsiniz.
İlgilendirir, hem de çok yakından ilgilendirir.
Çünkü yelken ve yat turizmi; bulunduğu bölgeyi hem ekonomik hayatını, hem de sosyal hayatını zenginleştirir, renklendirir.
Yani katma değeri yüksek bir turizmdir ve Çeşme için vazgeçilmezdir.
İlk olmasına rağmen büyük başarı
Arkas Aegean Link Regatta’yı ben de takip ettim.
Ve çok büyük keyif aldım.
Neden mi?
Çeşme daha güzeldi, Çeşme’nin suları çok daha renkliydi.
45 tekne ve o teknelerde yarışan insanlar, bir ekip olmanın heyecanını yaşadılar.
Dereceye girmek kadar yarışmanın tadını çıkardılar.
Bizler de bu güzel yarışı takip etmenin keyfini yaşamış olduk.
Bu yarışların ilkiydi; o yüzden 45 yelkenlinin olması büyük başarıdır.
Örnek vereyim.
Arkas Sailing Team, Rolex’in sponsorluğunda, İtalyan Yacht Club ve Saint Tropez Societe Nautique tarafından düzenlenen Giraglia Rolex Cup’a katıldı geçenlerde...
St. Tropez’nin tarihi limanından başlayıp Geneo’da sona eren zorluk derecesi yüksek Giraglia Rolex Cup’a 56 tekne katılmış.
Giraglia Rolex Cup dünyanın yakından takip ettiği önemli yarışlardan biridir.
İlkinde 45 tekneyi yarıştıran Çeşme, seneye 56’yı aşar.
Kupa koleksiyoncusu olmak yerine
Yarışları izlerken Lucien Arkas ve Bernard Arcas ile sohbet ettik. Bay Arkas’ın denize olan tutkusunu bilmeyen yoktur. İstiyor ki; çocuklarımız, gençlerimiz daha fazla spor yapsın. Ve bu sporlar arasında yelken öne çıksın...
Bernard Arcas güzel bir şey söyledi.
“Biz kupa koleksiyoncusu olmak istemiyoruz. Biz çocuklarımız sporla birlikte kendileriyle barışık, kendi kararlarını kendi verebilen, özgür bireyler olsun istiyoruz. O yüzden yelken çok önemlidir. 6 yaşındaki bir çocuk denize çıktığında tek başınadır. Rüzgara göre yelkenini idare eder ve anlık kararlar verir. Hayatı için yelken büyük bir deneyimdir. Bizi mutlu eden işte budur. Çocuklarımızın, gençlerimizin spor yapmasıdır...”
Kupa koleksiyoncusu olanların kulaklarına küpe olacak sözler...
Operayla birlikte tiyatro sahnesi
İzmir Fuarı için gelen sanatçı Aydan Şener demiş ki...
“İzmir seyircisine hayranım. Bu kadar sanatsever bir topluluğa oynamak mutlu ediyor. Bir oyuncunun sürekli aradığı izleyici tipi, çünkü bu seyirci tipi oyun oynarken oyuncuyu da çok motive ediyor...”
İzmir seyircisi iyidir.
Ve tiyatroyu sever.
Karşıyaka’ya yapılacak opera binası sabırsızlıkla bekliyorum.
İnanıyorum ki; bu sanatta İzmir’i bir adım öne çıkaracaktır.
En büyük isteğim izmir’in büyük, görkemli bir tiyatro binasına da kavuşması...
Devlet tiyatrolarının Konak sahnesi çok güzeldir ama küçüktür.
Karşıyaka yıllarca inşaattan dolayı kapalı kaldı.
Ama bunlar 5 milyona yaklaşan bir kent için azdır.
Ve İzmir daha fazlasını hak etmektedir.
Paylaş