Tiyatro topluma nefes aldırır

TİYATRONUN büyülü bir dünyası vardır.

Haberin Devamı


Sahneyle seyirci arasında ‘diyalog’ zannedilir. Oysa sahneyle ‘demokrasi’ arasında görünmeyen bir bağ vardır.
Tarih boyunca bu böyle olmuştur ve olmaya devam edecektir.
Ben siyasetçilerin yerinde olsam daha çok tiyatroya gider, özel tiyatroları desteklerdim.
Çünkü sahne güçlü demokrasiye giden yolda en önemli araçlardan biridir.
Sorgulayan, özeleştiri ve ileriye dönük planlar yapan her demokrasinin sanatla beslenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Son dönemde ve özellikle yerel seçimlerden sonra şehir tiyatroları konusu yeniden gündeme geldi. Özellikle büyükşehir belediyelerinde şehir tiyatroları olsun mu, olmasın mı tartışmaları yaşandı.
Geçmişte başarılı olmuş örnekler var.
Çok başarılı oyunlar sahnelendi ve birçok yetenekli genç bu sahnelerde staj yapmış oldu.
Bu açıdan bakıldığında şehir tiyatrolarını başarılı kabul edebiliriz.
Ben yine de yerel yönetimlerin tiyatro kurmalarından daha çok tiyatroları desteklemelerini öneriyorum.
Örneğin iyi sahneler yapabilirler, bu salonları ücretsiz özel tiyatrolara verebilirler.
Ya da bilet desteği sağlayabilirler.
Tiyatroya gitme imkanı olmayanlara bu hizmeti verebilirler.
Böylece hem özel tiyatrolar desteklenmiş olur, hem de onların bağımsızlığı da korunmuş olur.
Çünkü belediye kadrosunda çalışan bir sanatçının özgürlüğü de bir yere kadardır.
Oysa sanatçı özgür olmalı, sahneye koyacağı oyunu ekibiyle seçebilmeli.
Gerektiğinde eleştiri hakkını saklı tutabilmeli.
Ben tiyatroların desteklenmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Haberin Devamı

 
Salonlarda yer yok

ÇOK ilginç; yakınlarda bir dostum için tiyatro bileti aradım.
Bulmak mümkün değil.
Devlet tiyatrolarının biletlerinin günler, haftalar öncesinde bittiğini öğrendim.
Elbette çok mutlu oldum.
Tiyatrolar dolarsa demokrasiler de gelişir.

 
Bir tiyatrocunun hayat
boyu sakladığı sır

GEÇEN gün önemli bir tiyatrocuyu daha sonsuzluğa uğurladık.
Önce Özdemir Nutku ve aynı gün Yıldız Kenter ile Jale Birsel bu dünyadan göçüp gitti.
Kimdi Jale Birsel?
Şair ve yazar Salah Birsel’in eşi, Yıldız Kenter’in de konservatuvardan sınıf arkadaşıydı.
Jale Birsel İzmir Konak sahnesindeki sade bir törenle 92 yaşında uğurlandı.
Törende Tomris Çetinel ilginç bir konuşma yaptı ve Jale Birsel’in yanlış bir tedavi sonucu sağır kaldığını ama işini kaybetme korkusundan dolayı bunu yıllarca sakladığını şöyle anlattı: “Yakın bir zamanda Birsel ile üniversitede bir söyleşiye katıldık. Gençler soru sormaya başladı. Öndekileri duyabiliyordu fakat arkadakileri asla duymuyordu. Baktı bu bir işkenceye dönüşecek, dedi ki ‘Bugüne kadar sakladığım sırrı sizinle paylaşacağım.’ Jale Hanım, 25 yaşlarındayken oyun oynarken şiddetli grip oluyor. İki oyun arası doktora gidiyor, kendisine yanlış bir iğne yapıyor ve sağır oluyor. İngiltere’ye gidiyor, çare bulunamıyor. Çok az duyabiliyor. Bir oyuncu için dünyanın en zor ve en kötü şeyi bu. İşten atarlar korkusuyla o yıldan sonra oynadığı bütün oyunlarda karşısındaki oyuncuların da metnini ezberleyerek oynamış.”
Sahne tozu diye bir şey vardır.
O tozu yuttunuz mu, asla sahneleri bırakamazsınız.
Ve tiyatro ve sanat işte bu tutkuyla, aşkla yapılır.
Sağır denebilecek kadar ağır işitme kaybına rağmen yapılır.
Bu sanatçıları büyük yapan, sahnede devleştiren işte bu tutkularıdır.
Jale Birsel de nurlar içinde yatsın.

Haberin Devamı

 
Sosyal medya neleri tartışıyor

ACABA siyasetçiler arada sosyal medyada konuşulanlara bakıyorlar mı?
Bence bakmalılar...
Çünkü çok önemsediğimiz ve günlerce tartıştığımız birçok konu sosyal medyada konuşulanlar arasında ilk beşe, ona girmiyor.
Bu iyi mi, kötü mü aslında karar veremedim.
Bazen toplumun duyarsız olduğunu düşünüyorum, bazen de vatandaşın siyaseti gündeminin ilk sıralarına yerleştirmediğini görüyorum.
Ben dengeyi bulmamız gerektiğini düşünüyorum.
Ne olayları küçümseyelim, küçültelim; ne de çok abartalım.
Bir iletişimci olarak mutlaka konuşulanları takip ediyor ve gündemi belirlerken bu sıralamadan yararlanıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları