TİYATRO AYNADIR

Haberin Devamı

Hiç şaşırmıyorum.
Girin insanlık tarihine hep kapatmalar, yasaklamalar vardır.
Tiyatro böyle birşeydir.
Sahnedeki oyun aslında hayatın tam da gerçeğidir.
Bazen dolaylı, bazen direkt söyler. Tiyatronun dili böyledir.
Sivri de olur; yumuşak da... Güldürür de, ağlatır da...
Düşündürmeyi de sever; farkındalık yaratmayı da, sorgulatmayı da...
Ama bilin ki; hep söyler; hiç çekinmez.
İktidarda ya da muhalefette kim olduğuna bakmaz, seyirciler protokolden mi, sıradan insanlar mı aldırmaz.
Sahne hep açıktır; hayatın aktığı gibi...
Siyasetçilerle tiyatronun yıldızı yüz yıllardır bağdaşmaz.
Aslında politikacılar biraz sahneye baksalar; biraz sahnedeki oyunu anlamaya çalışsalar dünyayı çok daha iyi algılayacaklar.
Tiyatro aynadır.
Yaşamın aynası...
Gerçeğin ta kendisi...
Bugün değil; yüzyıllardır çekinmeleri bu yüzdendir.

Haberin Devamı

Ben bu anonsu sevdim

Pilotların klasik anonslarını biliyoruz.
“Sayın misafirlerimiz ve sevgili çocuklar...” diye başlayıp devam eden uçuş bilgileri…
İzmir – Ankara uçağında bu sefer farklı bir anons duyulmuş.
Aynen şöyle...
“Hepinizin bildiği gibi sanatçılar özellikle bizler gibi toplumsal alanda yaşayan insanlar için bizlerin ruhuna da yansıtılmasına katkı sağlayan bireyler. Bizlerin zaman zaman yaşamın bu yoğun mücadelesi içerisinde, kendimizi sadece yaşamla mücadeleye adadığımız zamanlarda, fırsatını bulduğumuzda, bizlerin de ne olduğunu anlatmaya ve anlamamıza katkı sağlayan bir ekip... Kendilerine bu seyahatimiz sırasında başarılar diliyoruz.”
Pilotun bu dileğini alkışlayan sadece zmirli sanatçılar olmamış; bütün uçakta bir alkış kopmuş.
Biz de alkışlıyoruz.

REVİZYONA TAMAM SAHİPSİZLİĞE HAYIR

Başbakanlık ve Kültür Bakanlığı’nın bir arada yürüttüğü çalışmada iki alternatif var. Birinci senaryoda Devlet Tiyatroları tamamen kapanırken; ikinci senaryodaysa yola sözleşmeli sanatçılarla devam ediliyor.
Anlayacağınız tartışma çok, yasa nasıl çıkar bilemiyorum. Ama sanatçıların büyük tepkisi olduğunu biliyorum.
Şuna inanıyorum.
* Sanat; özellikle de tiyatro bir şekilde kendine yol bulur. Büyük salonlarda oynanmıyorsa; sokakta oynanır, sokakta oynanmıyorsa tiyatro kendine bir sahne yaratır.
* Prof. Dr. Semih Çelenk’in dediği gibi... “Devlet Tiyatroları, Opera Bale ve Senfoni’nin işleyişindeki sıkıntıları ve yapılması gereken revizyonları hep söyleyegeldik...” Ama Çelenk; şunu da diyor. “Ödenekli sanat kurumlarının yapısının değiştirilmesi olarak sunulan proje aslında bu sanat kurumlarının dolaylı olarak ve zaman içinde lağvedilmesidir.”
* Hep pozitif ayrımcılığa, kontenjanlara karşı çıktım. Ama bir ülkenin bir noktaya gelebilmesi için de pozitif ayrımcılığın da, kontenjanların da gerekli olduğu gerçeğinden uzaklaşmadım.
* Türkiye ekonomisi büyümesine rağmen hala sosyal sorumluluk, sponsorluk fikri gelişemedi. Gelecekte sanatın, sanatçının özel sektör tarafından desteğinin sağlanabilmesi için bugün devletin üzerine düşeni yapması gerektiğine inanıyorum.

Haberin Devamı

Farkında mısınız?

Takip ediyor musunuz bilemiyorum. Bir dönem düşen gazete tirajları yeniden yükseliyor; “Türkiye’de kitap okunmaz” diye düşünenlere inat kitap satışları geometrik olarak artıyor, sadece sinema salonları değil, tiyatrolar da, diğer salonlar da ful çekiyor. Bilmem farkında mısınız?

Yazarın Tüm Yazıları