Paylaş
Aksi halde yorumlar da, katkılar da biraz eksik kalıyor.
Koşullar, olaylar, insanlar, trendler, akımlar, alışkanlıklar...
Ve elbette insani ilişkiler, egolar...
Bütün bunlar, olayların akışını etkiliyor.
Tam otuz bir yıl sonra yaşananları birinci ağızdan dinleme fırsatı buldum.
Urla’daydık; Darüşşafaka Cemiyeti’nin tesislerinde 24 Ocak kararlarının altına imza atan kadroyla beraberdik.
Kimler mi vardı?
Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı, Merkez Bankası eski başkanlarından, 1977-1987 arasındaki Merkez Bankası Kambiyo Genel Müdürü Zekeriya Yıldırım...
Dönemin DPT Müsteşarı, daha sonra Anavatan’dan milletvekili olan Yıldırım Aktürk...
1977-80 dönemlerinde Hazine Genel Müdürlüğü, 1991-1993 yıllarında Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı yapan Tevfik Altınok...
Hazine Genel Müdürü, 1991’de Merkez Bankası Başkanlığı’na getirilen Gazi Erçel...
Ve Çetin Hacaloğlu... Dönemin Hazine Müsteşarı...
24 Ocak kararlarına tanıklık etmiş iki de gazeteci...
Biri Yalçın Doğan, diğeri de o sürecin genç muhabirlerinden Bilal Çetin...
Toplantıyı Osman Arolat yönetti.
Arolat da, 24 Ocak kararlarını en iyi izleyen gazetecilerden biriydi.
Koç Grubu’nda uzun yıllar görev yapmış; Davut Ökütçü de aramızdaydı.
İzmirli konuklar arasında da Ali Nail Kubalı, Yılmaz Doğanca, Şinasi Ertan, İsmet Yorgancılar, Meral Zaim vardı.
24 Ocak kararlarından 31 yıl sonra
24 Ocak’ın yıldönümünde, ama otuz bir yıl sonra neler konuşuldu?
Önce Gazi Erçel, bir sunum yaptı.
Erçel, 80 Türkiye’sinin ekonomik fotoğrafını anlatmaya çalıştı.
Anlattıkça da içimiz karardı.
3 milyar dolar bile olmayan ihracat rakamları, sıkıntıdaki Hazine, Merkez Bankası...
Gazi Erçel, “24 Ocak kararlarının bugün değerlendirmesini yaparken keşke yargı ve hukuk tarafına da ağırlık verseydik” diyerek sözlerini bitirdi.
Zekeriya Yıldırım, Kambiyo Genel Müdürü o günlerde...
Maaşları ödeyebilmek için Maliye ile sürekli aralarında kavga çıkıyor. Sonunda para basılarak maaşlar ödeniyor.
Ziya Müezzinoğlu Maliye Bakanı...
Bakan direniyor ama bürokratlar bastırıyor.
En sonunda, “Cumhuriyet tarihine maaşları ödeyemeyen ilk Maliye Bakanı olarak geçeceksiniz” dediklerinde, Müezzinoğlu adımları atıyor.
Yıldırım, “24 Ocak kararları çok önemli işler yaptı. Ama bugünlere baktığımda işin finans ayağı eksik kaldı gibi geliyor” dedi.
Hazine’nin başında olan Çetin Hacaloğlu, “70’li yıllar borç arama yıllarıydı” diyerek söze başladı ve “Naim Talu’nun Merkez Bankası Başkanlığı döneminde 20 milyon dolarlık borcun ertelenmesi için kapı kapı dolaşmıştık” diyerek bitirdi.
Yıldırım Aktürk, Yusuf Özal’ın sınıf arkadaşı olduğu için Turgut Özal’la iyi ilişki kuruyor. Özal, Aktürk’e önemli görevler veriyor.
OECD toplantılarında geçenleri, Dünya Bankası görüşmelerinde yaşananları bire bir anlattı Yıldırım Aktürk...
Sonra sözü Tevfik Altınok aldı.
Paris’te yapılan OECD toplantısında geçen konuşmaları Aktürk’ün kaldığı yerden devam etti, bugünün Türkiye’sine o günün cesur adımlarıyla gelindiğini söyledi.
Turgut Özal ile Süleyman Demirel’in kişisel ilişkilerinin ve diyaloglarının bu gelişmelerde önemli rol oynadığını ifade etti.
Ve, “70 cente muhtaç Türkiye” sözünün nasıl ortaya çıktığı, Japon Büyükelçiliği’ne eksik gönderilen 70 centin siyasetin genel akışını nasıl değiştirdiğini anlattı.
Elbette 24 Ocak kararlarının çıktığı günlere ait onlarca öykü, anı ve detay...
Türkiye’nin nereden nereye geldiğini anlatan, tarihe tanıklık etmiş bu önemli isimlerle keyifli bir gece geçirdik.
Bir kez daha anladım ki
Şartlar bazen insanı daha cesaretli yapıyor; hatta bazen hiç yapmayacağı şeyleri bile yaptırıyor.
Gitmekle olan trene makas değiştirtmek; sadece 24 Ocak’larda değil, her dönem çok zor oluyor.
Bazı kararları değerlendirmek için sonuçlarını da görmek gerekiyor.
Devrim niteliğinde kararlarda bile önemli eksikler oluyor.
Gerçek siyaset çözüm üretme sanatı..
Paylaş