Siyasetteki bu iklim yerelde de olmalı

31 Mart seçimleri sonrası Türkiye’de esen siyasi iklim de herkes gibi bana iyi geldi.

Siyasetin tonundaki bu yumuşama dilerim dört yıl boyunca devam eder ve asıl gündemimize odaklanırız.

CHP Genel Başkanı Özel, meslek büyüğümüz Yavuz Donat'a konuşmuştu.

Ve demişti ki...

“En sert muhalefet olacağız, fakat nezaketten ve makamlara saygıdan asla ve asla taviz vermeyeceğiz. Bayram günü Sayın Cumhurbaşkanı'nı arayacağım. Bayramını tebrik edeceğim. Sonrasında kendilerine bazı şeyler söyleyeceğim. Diyalog kanallarının açık tutulması gerektiğini... Kendilerinin millet tarafından iktidar ile görevlendirildiğini... Bizim de 31 Mart seçimlerinde Türkiye nüfusunun yüzde 65'ine, milli gelirin de yüzde 85'ine hâkim bir coğrafyada yerel iktidar olduğumuzu... Birlikte çalışmak zorunda olduğumuzu... Ve dönem dönem istişare etmek zorunda olduğumuzu söyleyeceğim.”

Bu sözlere Cumhurbaşkanı Erdoğan da cevap verdi.

Erdoğan, “CHP’nin Genel Başkanı Sayın Özel’e kapımız açık. Ele alacağımız konu başlıklarımız çok, ziyarete geldikleri anda oturur konuşuruz” açıklamasında bulundu.

Bütün bunlar siyaset adına, demokrasi adına önemli adımlar...

Siyasetin tansiyonu toplumu direkt etkiliyor.

Liderlerin bu tavrı dilerim yerel siyasette de karşılık bulur.

Bunlar konuşulacak konular değil

Bizde bazı şeyler çok abartılı anlatılıyor, konuşuluyor.

CHP lideri Özgür Özel önce ses tellerinden, sonra da göz ameliyatı olarak gözlüklerini attı.

Bazı haberlerde de saçlarını boyattığı şeklinde yorumlar da vardı.

Olabilir...

Sanatçılar yapar da; siyasetçiler yapamaz mı?

Elbette yapabilir.

Bence hiçbir sakıncası yok.

Hatta konuşulacak bir konu da yok...

Bu coşkuyu elbette iyi anlıyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup toplantısını dün takip ettim. Erdoğan hem kamuoyuna, hem partisine çok önemli mesajlar verdi. Bence tarihi konuşmalarından birini yaptı.

Toplantı boyunca salonu dolduran AK partili gençler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tezahüratlarla konuşturmadı.

Gençlerin bu sevgisini, coşkusunu elbette iyi anlıyorum.

Erdoğan konuşmasını yaparken zorlandı, dikkati dağıldı.

Maç değil, tribün değil; bence bu grup toplantılarında da bir düzen gerekiyor.

Değişim sihirli bir kelime

Bütün siyasi partiler, liderler, siyasetçiler “değişim” mesajları veriyor. Şahane bir şey...

Ama şunu hatırlatmak isterim.

Değişim sihirli bir kavramdır.

Bunu seçimlerden seçime değil; sürekli konuşmak, akıllarda tutmak gerekir.

Dünya çok değişti; Türkiye de buna ayak uydurdu.

Gerçekten de gençlerimiz harika işler yapıyorlar.

Bence siyaset toplumun çok gerisinde kaldı.

Ve gençlerin siyasete olan ilgisinin giderek artıyor olmasının altında da işte bu gerçek yatıyor.

Siyaset hazır özeleştiri dönemindeyken bu ayrıntıları da düşünse çok iyi olacak.

Bazı projeler çok ama çok önemli

Peki seçim döneminde verilen vaatleri unutalım mı? Hayır... Zaman zaman hatırlatalım, hatırlayalım. Örneğin AK Parti İzmir Büyükşehir Adayı Hamza Dağ’ın körfez geçiş projesi, ikinci çevre yolu, Alsancak Garı’nın yeraltına alınması, körfezin bazı yerlerine marinalar yapılması, Alsancak Limanı’nın genişletilmesi gibi İzmir için gerçekten önemli olan projeleri mutlaka konuşmalı ve hayata geçirmeliyiz.