Paylaş
Elbette yerel kampanyalar da olacak, adaylar projelerini anlatacaklar, vatandaştan oy isteyecekler.
Geçmiş seçimler gerçekten de sert ve kırıcı örneklerle doluydu.
Tansiyon yüksek olunca bir türlü siyasetin tonu da değişmedi.
Ama bu sefer sanki bir üslup değişikliği hissediyorum.
Örneğin; AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir adayı Binali Yıldırım, CHP’nin adayı Ekmel İmamoğlu’nu arayarak başarılar diledi. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu isteyip kendisine nezaket ziyaretinde bulundu.
Erdoğan’ın İmamoğlu’na takılması, İmamoğlu’nun Erdoğan’ın oyuna talip olması siyaset adına güzel görüntüler.
Ankara’da da CHP’nin adayı Mansur Yavaş ile AK Parti’nin adayı Mehmet Özhaseki arasında benzer bir diyalog yaşanıyor.
Bunlar beni umutlandırıyor.
Aslında bu jestlere İzmirliler çok alışık.
Ankara’dan esen rüzgar ne kadar sert olursa olsun İzmir’de imbat vardır.
Ve o imbat İzmir’e bambaşka bir hava getirir.
Hatırlayın...
Binali Yıldırım, İzmir adayıydı. Karşısında da Aziz Kocaoğlu vardı.
Bugün İstanbul’da, Ankara’da yaşanan bu diyalogların çok daha fazlası İzmir’de olmuştu.
Hatta Kocaoğlu, AK Parti kongreye giderken, “Bizim gönlümüzden geçen Binali Yıldırım’ın başbakan olması” demişti.
Binali Yıldırım da kendisini teşekkür etmişti.
Siyasetin doğası gereği bazen sertleşmeler olabilir.
Ama karşılıklı jestler de olmalı.
Biz alışığız İzmirliler olarak...
Bu seçim süreci dilerim öyle geçer.
Yaz değil ama İzmir’in o imbatı bütün Türkiye’yi kaplar.
EGİAD kampanyası
Türkiye’ye örnek
EGE Genç İşadamları Derneği’ni kurulduğu günden bu yana izlerim. Müthiş işler yaptılar bugüne kadar... Ve her seçim yarışı da olağanüstü heyecanlı geçer. 600 üye oy kullanacak bugün... Ama iki başkan adayı da öyle bir kampanya yürüttüler ki, tüm Türkiye’ye örnek...
Mustafa Aslan çıktı projelerini açıkladı.
Mahir Kaplan da, “Bunlar da benim projelerim” dedi.
Amerikanvari bir kampanya süreci geçti. Ziyaretler, toplantılar, finalde de ekipleriyle müthiş bir performans sergilediler.
***
Mustafa Aslan ne öneriyor?
“Meslek Lisesi ve Meslek Yüksekokulu, Düşünce Kulübü (Think Tank), Dijital Dönüşüm, Dış Ticaret Elçileri, Markalaşma, Genç İş Ödülleri, Sektörel Dağılım ve Kümelenme, Kurumsal Hafıza, Kurumsal Sosyal Sorumluluk projeleri...”
Her bir başlık için çok şey söylüyorlar.
Ama beni etkileyen Aslan’ın eğitime, akademiye, dijitalleşmeye ve kümelenmeye odaklanması...
Bence İzmir’in de, Türkiye’nin de yeniden çıkışında kümelenme modelleri çok şey yapacak.
EGİAD’ın bir düşünce grubuna dönüşmesi, sürekli projeler üretmesi de çok akılcı bir yaklaşım...
***
Mahir Kaplan ne diyor?
“EGİAD Mesleki ve Teknik Lisesi, 30’uncu Yıl Gastronomi Akademisi, EGİAD Spor Ligi ve Kulübü, 30’uncu Yıl Arşivi ve Müzesi, Uzman Masası Desteği, Uluslararası Öğrenci Zirvesi...”
EGİAD Melekleri, Sanayide Dönüşüm, Girişimcilik, Hayat Okulu, Gençlik Komisyonu, Fahriler Komisyonu gibi devam eden projeleri de geliştirecekler.
Mahir Kaplan, EGİAD’ın son dönemde en beğendiğim projelerinden biri olan Tarihi Portekiz Sinagogu restorasyonunda etkin rol oynadı.
Kaplan da eğitime ağırlık veriyor ve EGİAD’ın geçmişi, hafızasıyla geleceği şekillendirmek istiyor.
***
İki başkan adayını da yakından takip ettim.
Centilmence bir kampanya yürüttüler.
Dedim ya; siyasette hepimizin özlediği, beklediği bu fotoğrafı EGİAD’da vererek herkese örnek oldular.
İkisine de başarılar diliyorum.
Paylaş