Paylaş
Çünkü Türkiye’de her yerde, herkes siyaset konuşuyor.
Birçok ülkede uzun süreli bulundum.
Seçim süreçlerinde bile günlük hayatta bu kadar siyaset konuşulduğuna rastlamadım.
Biliyorum, siyaset toplumun birçok alanında belirleyici oluyor.
Herkes pozisyon alırken Ankara’ya bakıyor ya da bakma ihtiyacı hissediyor.
Ben de diyorum ki...
Siyaseti siyasetçilere bırakalım, günlük hayatımıza bakalım.
Çünkü öteki türlü hayat duruyor.
Yapılması gerekenler erteleniyor ya da zamana yayılıyor.
Türkiye gibi gündemin çok hızlı aktığı, değiştiği bir ülkede hiçbir şey yarına bırakılmamalı.
Örneğin deprem konusu, örneğin eğitim konusu, örneğin dijitalleşme konusu...
Ve örneğin istihdam konusu, ekonomideki genel gidişat gibi...
Evet, böyle düşünüyorum.
Hem de seçime gidilirken.
Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından bu sefer yerel seçimler için sandık başına gideceğiz.
Yani bir seçimden diğerine koşarken siyaseti daha çok konuşur hale geleceğiz.
Siyaseti siyasetçilere bırakalım.
Biz gündemin diğer konularına odaklanalım.
Kadınlarımızın temsilini
her alanda destekliyoruz
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi etkinlikleri çerçevesinde “Geleceğin Türkiye’sini İnşa Ediyoruz” sloganıyla önemli buluşmalar gerçekleşti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) ortaklığıyla yapılan etkinliğe Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu da destek verdi.
Ve elbette birçok kadın derneği de vardı.
BASİFED Başkanı Mehmet Ali Kasalı, “Mustafa Kemal Atatürk, tartışmasız vizyonuyla iktisadi gelişimin kadınsız olamayacağını 100 sene önce yaptığı bu kongre ile vurgulamış. Biz de Kadınlar Kongresi’nin 100. yılında, kadınların kamusal fırsatlara eşit katılımı, temsili ve kadın ekonomik katılımı konularında somut öneri ve taleplerin duyulacağı bir alan açmak istedik. Birilerinin konuşup diğerlerinin dinlediği değil, tüm enerjilerini kadınların güçlenmesine veren, Türkiye’nin dört bir yanından kadın STK temsilcilerinin söz aldığı ve yönlendirdiği bir forum gerçekleştirdik. Her alanda onlarca somut önerinin yanında, birçok ortak projenin yapılabileceği ortaya çıktı” diyor.
Türkiye gibi büyük bir ülkenin sorunları da büyük...
Normal; hepsini tek tek aşarız.
Bunun için en önemli konu eğitim.
Özellikle de kadınlarımızın, gençlerimizin iş gücüne katılması ve hayatın içinde olmaları çok önemli.
Birçok sektörde kadın çalışanlarımızın sayısı arttı.
Şimdi sıra siyasette, topluma fikir önderliği yapan derneklerde, kurumlarda da kadın yöneticilerin sayısını artırmaya geldi.
O yüzden bu tür çalışmaları, buluşmaları çok önemsiyorum.
Ve destekliyorum.
Sonuçlarının hayata geçmesi için kişisel olarak da kurum olarak da yanlarında olacağımızın bilinmesini isterim.
İttifakların iletişim
stratejilerini
gerçekten merak ediyorum
Bu seçimlerde siyaset iletişimi nasıl kullanacak merak ediyorum.
Çünkü ittifaklar yarışı olacak.
Bir yanda Cumhur İttifakı var, diğer tarafta Millet İttifakı...
Cumhur’u üç parti temsil ediyor.
AK Parti, MHP ve BBP...
Millet’i ise altı parti...
CHP, İYİ Parti, Deva, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, Saadet Partisi...
Bu ittifaklara yeni eklenecek partiler de olabilir.
Cumhur İttifakı iktidarda ve zaten devam eden bir siyasi iletişim stratejisi var.
Millet İttifakı altı farklı partiden oluşuyor ve seçim kampanyası henüz şekillenmiş değil.
Hangi mesajlar üzerine odaklanacaklar, hangi görselleri kullanacaklar, bugünün yeni teknolojileri ne kadar bu kampanyaların içinde olacak göreceğiz.
Sadece iletişimciler için değil; sosyologlar, siyaset bilimcileri için de önemli bir deneyim olacak.
Okulları testten geçirelim
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası “Türkiye’nin Deprem Riski En Yüksek Alanlarında Kalan Okullarımız” başlıklı rapor hazırlamış. Ve Milli Eğitim Bakanlığı göreve çağrılmış. “İstanbul’daki 93 okul yetmez, Türkiye’de diğer deprem riski yüksek alanlardaki okullarda acilen deprem performans analizlerinin yapılmasına ihtiyaç var” denilmiş.
Herkes oturduğu evleri konuşuyor, testlerini yaptırıyor.
Asıl yapılması gerekenler okullar öncelikle...
Türkiye’deki bütün okullar yeniden teste tabi tutulmalı.
Takipçisi olacağız.
Kadınlar Günü’nde
3 kadın öldürüldü
8 Mart’ta; evet Dünya Kadınlar Günü’nde, Türkiye’de üç kadın katledildi. Her biri başka bir şehirde, ancak aynı sonla yaşamdan koparıldı.
Üç kadın çocuklarından, yakınlarından, tanıdıklarından uzaklaştırıldı.
Türkiye’nin böyle de büyük bir meselesi var işte...
Paylaş