Paylaş
Kartlar yeniden karılacağına, denklemler yeniden kurulacağına göre ve bir satranç oyunu gibi listeler hazırlanacağına göre herkesin bu hesaplara göre plan yapmasında fayda var.
İstanbul ve Ankara’da Cumhur İttifakı’nın rakipleri belli; İmamoğlu ve Yavaş...
CHP şimdi Cumhur İttifakı’nın tercihini bekleyecek.
İYİ Parti ittifak görüşmelerinde kapıyı kapatsa da; İstanbul ve Ankara’da tabanda bir işbirliği olabileceği görüşü de hakim...
Adı son günlerde sıkça geçen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya kendisine başkan adaylığıyla ilgili sorulara “Düşünmüyorum...” diyerek cevap verse de; kulislerde ismi en çok geçen iki isimden biri olduğunu hatırlatalım.
Cumhur İttifakı’nın adayının Murat Kurum’un olmasını bekleyenlerin sayısı da bir hayli fazla...
İzmir’de ise denklem değişti.
Mayıs seçimlerinde hayal kırıklığı yaşayan Millet İttifakı ve İzmirli seçmenin sandığa gitmeyeceği ve tepkisini böyle göstereceğini söyleyenler az değildi.
Ancak CHP’de bir genel başkan değişikliği oldu.
O yüzden hesaplar ve oy tahminleri de değişti.
AK Parti İzmir’de örgütü tanıyan, teşkilatın nabzını iyi bilen ve ölçen, tabanı harekete geçirebilecek bir adayı tercih edecektir.
CHP’de aday adayları artıyor.
Tunç Soyer aday; mevcut başkan olması bizim siyasetimizde her zaman bir avantajdır.
Buğra Gökçe aday; eski genel sekreter olması, üzerine İstanbul deneyimi kazanmış olması kendisi adına bir artıdır.
Olgun Atilla; Bornova başkanlığından sonra siyasete ara verdi ve şimdi büyükşehre aday...
Atilla Sertel; iki dönem milletvekilliğinin ardından o da aday...
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay da adaylar arasında...
Aday sayısının artabileceği konuşuluyor.
AK Parti’de ise Hamza Dağ ismi önde... Spor eski Bakanı Mehmet Kasapoğlu kulislerde konuşuluyor. İzmir milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ismi de kadın aday isteyenlerin favorisi...
Bu üç isim dışında konuşulanlar da var ancak onlar bugüne kadar siyasete girmemiş, iş dünyasından isimler...
Ama AK Parti’nin tercihini teşkilatları tanıyan birisinden yana kullanacağı konuşuluyor.
Kota ve kontenjana takılmayın siyaset yapın
TÜRK siyasetinde kadın sayısı bir hayli az... Partiler kontenjan ve kota koydular ama buna rağmen oranlar hala çok yetersiz...
Fransa gelişmiş bir demokrasi... Bunu birçok parametreden anlıyoruz. Örneğin Fransa’da ikinci Macron dönemindeki Başbakan Elisabeth Borne liderliğindeki 27 kişilik yeni kabinede 13 kadın, 14 erkek yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron; Başbakan Jean Castex beklenen istifası üzerine yerine Çalışma Bakanı Elisabeth Borne’u getirdi. Borne Fransa’nın ikinci kadın başbakanı oldu.
Araştırmalara göre Fransa halkının yüzde 74’ü ülkede kadın bir başbakan görmek istiyordu. Hükümette eşit sayıda kadın ve erkek bulunsa da Cumhurbaşkanı Macron danışmanlarının çoğunun erkek olması sebebiyle eleştiriliyordu.
Fransa’nın ilk kadın Başbakanı 15 Mayıs 1991’de göreve başlayan Edith Cresson olmuştu.
Fransız siyasetini yakından takip ederim.
Gelişmiş bir demokrasideki beklentiler de, gerçekler de çok farklı olsa da; Türkiye’nin hedefi bu ilkeler olmalı...
Kadınlar siyasette daha çok olsa ve daha önemli görevlerde bulunursa politikanın dilinin de, tonunun da, yapılış biçiminin de değişeceğini düşünüyorum.
Ancak şunu da eklemem gerekir.
Bir süre, bir dönem için kontenjanlar, kotalar makul görülebilir.
Oysa işin doğası gereği siyaset yapmak isteyenlerin ve özellikle kadınların bu mücadelenin çok daha içinde olmaları beklenir.
Kısaca şunu söylüyorum.
Kota ve kontenjana takılmayın siyaset yapın...
Şikayet yerine meşru
zeminde siyaset yapın
İZMİR ilçelerde çok sayıda aday adayı başvuru var. Bazılarını tanıyorum, bazılarının isimlerini ilk defa duydum. Geçen gün de yazdım. Ne kadar çok aday adayı, o kadar iyi demokrasi... Aday adayı olmaktan korkmayın. Partileriniz sizi aday gösterir ya da göstermez. Önemli olan siyasetin tabana yayılmasıdır. Hepimiz Türkiye’nin büyük sorunları karşısında şikayet ediyoruz. Ama çözümün de siyasette olduğunu unutmayalım. O yüzden şikayet etmek yerine siyaset yapın. Meşru zeminde olmak demokrasi adına da önemli... Hangi parti size yakın geliyorsa orada olun; şikayet ettiklerinizi çözümler getirerek değiştirmeye bakın.
Siyasette yeni yüzler
nasıl ortaya çıkacak?
KEŞKE siyasi partiler yasası bütün partilerin de konsensusuyla yeniden yapılsa, yazılsa... Tabii yeni anayasayı da unutmadan... Ve siyasette bir zaman, bir dönem sınırlaması gelse... Bütün dünyada ve gelişmiş demokrasilerde süre sınırlaması yapılıyor. AK Parti bunu son seçimde çok başarılı bir şekilde uyguladı. Üç dönem üst üste siyaset yapanları listelerinde yer vermedi. Böylece AK Parti kadrolarının yüzde 60 – 70’i yenilenmiş oldu. Bence bütün siyasi partiler de benzerdi uygulamaları yapmalı. Türkiye’de bazı örnekler var. 20 – 30 yıl süren belediye başkanlıkları, milletvekillikleri gibi... Siyasette yeni yüzler nasıl ortaya çıkacak?
Paylaş