Sivil toplumun da gündemi değişmeli

 
Siyasetin üslubu, kullandığı ton değişmeli.
Çünkü gündemi siyaset belirliyor, toplumun ruh hali de buna göre şekilleniyor.
Bugün de diyorum ki;
Sivil toplum örgütlerinin de gündemi değişmeli.
Çok sayıda toplantıya katılıyorum.
Daha önce da yazmıştım; son dönemde toplantılara ilginin azaldığını görüyorum. Salonlar boş...
Demokrasilerin olmazsa olmazı sivil toplum örgütleridir.
Son yıllarda STK’ların ortak projeler konusunda istekli olmadıklarını görüyorum.
Bana göre Türkiye’nin gerçek gündemini ilgilendiren konularda hepsine önemli görevler düşüyor.
Başta eğitim olmak üzere ekonomiyi daha çok konuşmalıyız.
Toplumsal meselelerin üzerine gitmeliyiz.
Demokrasimizin içini doldurmalıyız.
***
Size yine İzmir’den bir örnek vereyim.
Bir başka şehirde olmayan toplantılar yıllardır bu kentte yapılıyor.
İzmir’i yöneten başkanlar her ay toplanıyor.
Adı İzmir Başkanlar Kurulu...
Kenti, bölgeyi, Türkiye’yi ilgilendiren konu başlıklarıyla bir araya geliyorlar.
Listeye baktığınızda her kesimi kucaklayan temsilcileri görüyorsunuz.
Odaların, kentin önde gelen sivil toplum örgütlerinin başkanları hepsi bir aradalar.
Elbette her konuda hemfikir olmalarını beklemiyorum.
Ama kentin gündeminin oluşmasında, projelerin olgunlaşmasında bu buluşmaların çok yararlı olduğunu düşünüyorum.
Ve bu modeli her kente öneriyorum.

 
Bu birlikteliği önemsiyorum

BİR süredir İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, bazen de Ege İhracatçı Birlikleri ortak gündemlerle bir araya geliyorlar. Bu birlikteliği çok önemsiyorum. Çünkü daha fazla ekonomi konuşmalıyız. Çünkü Türkiye’nin büyümesi, gençlerine iş yaratması lazım. Bu da ekonomi aktörlerinin bir arada olmasıyla olur.
Bu konuda da İzmir’i örnek gösteriyorum.

 
İzmir bisikletlileriyle
çok daha güzel bir kent

YILLAR önce perşembe gecesi bisikletçilerini yazmıştım. Herhalde üzerinden 10 yıl geçmiştir. Güzelyalı iskelesinin önünde buluşuyor, kenti bisikletleriyle geziyorlardı. Önce 20 kişilerdi, sonra yüzlerce bisikletli oldular. Onları bazen Urla’da, bazen Sasalı’da, bazen de kentin başka bir yerinde görmeye başladım.
İzmir’in bir spor kenti olması gerektiğini savunuyorum.
Elbette sanatı da unutmadan.
O günden bugüne kentte bisikletli sayısının çok arttığını görüyorum.
Genci yaşlısı bisikletine binip kenti turluyor.
Bu görüntü çok hoşuma gidiyor.
Ve İzmir’e çok yakışıyor.
Aziz Kocaoğlu kıyı kenar düzenlemelerine çok önem verdi.
Bisiklet yolları düzenlendi.
Artık birkaç kesinti dışında Sasalı’dan Urla’ya kadar bisikletle gidebiliyorsunuz.
Bu müthiş bir parkur...
İzmir bisikletlileriyle çok daha güzel bir kent...

 
Bisikletli başkan

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Cumhuriyet Meydanı’nın önünde bisikletle giderken çekilmiş görüntüsünü izledim. Çok hoşuma gitti. Alışkanlıkların değişmesinde ve iyi şeylerin teşvikinde toplum liderlerine önemli görevler düşüyor. Tunç Soyer eğer bisiklete binerse inanın bunu gören çok kişi de işine, evine bisikletle gitmeye başlar.

 
Sosyal medya detoksu
tavsiye ediyorum

SOSYAL medyayı herkes gibi ben de izliyor ve seviyorum. Ama size bir şey söyleyeyim mi, arada detoks yapma ihtiyacı da hissediyorum. Çünkü sanal dünya bazen gerçeklerden kopuyor. Olanları abartıyor, çarpıtıyor. Kendinizi bilmenize, tutmanıza rağmen insan gaza gelebiliyor. Böyle olduğunda ben bir süreliğine kendime izin veriyorum. İnanın iyi geliyor, tavsiye ediyorum.

 
Neden acaba

SİYASETİN çok konuşulduğu günlerde Netflix izlenme oranları rekor kırıyor. Uzun ve bitmeyen tartışma programları yerine aksiyon ve romantik komedileri izlemeyi insanlar tercih ediyor. Neden acaba?