Paylaş
Siyaset günlük hayattan elini çektiğinde insan daha sağlıklı yorumlar yapıyor. Örneğin 30 Mart akşamına kadar herşeyi seçimlere endeksledik; yapılacak her şeyi 31 Mart sabahına bıraktık. Sanki seçimden başka bir gündemimiz yokmuş gibi davrandık. Hayatın normal akışını bile değiştirdik.
Sizi bilemem, ama benim için süreç tam da böyleydi. Siyasetten arta kalan zamanda galiba birkaç saat uyumaya zaman bulabildim.
Sonuçlar kimilerini tatmin etmedi, kimileri farklı kazanımlar bekliyordu, kimileri de yerel seçime farklı misyonlar yüklediler.
Kim ne derse desin; sandığa gidebilmek, halkın iradesini ortaya koyabilmek, büyük bir iştir.
Sonuçları irdelemek ise siyasilere düşüyor.
Ama şunu söylemeliyim.
Ben Türk insanının sağduyusuna her zaman inanmışımdır. Çok kritik süreçlerde bile halkımız farklı çözümleri ortaya çıkarabilmiştir.
İnanın siyasetçilerimizin başaramadıklarını vatandaş kendi başına yapmıştır.
Örnek mi?
Kütahya Simav’da ilginç bir seçim dönemi yaşandı. Kuşu köyünde; hiçbir seçmen sandığa gidip oyunu kullanmadı.
Evet; tek bir kişi bile...
Çünkü Kuşu Beldesi; son yasayla köye dönüşmüştü, Kuşulular bundan çok mutsuzdular. Bir araya geldiler, tartıştılar ve eylem yapmaya karar verdiler.
Bin 648 kişilik Kuşu; oy atmayarak tepkisini dile getirecekti.
Kuşu gibi aslında birçok yer var Türkiye’de...
Örnek bir Alaçatı var.
Bölgenin en eski belediyelerinden biri olan Alaçatı son kararla Çeşme’nin bir mahallesi haline geldi.
Ama böyle bir protesto hiçbir yerde yapılmadı.
Yüksek Seçim Kurulu 1 Haziran’da Kuşu’da yeniden seçim yapılmasını istiyor.
Kuşulular’ın benzer bir protestoyu yapıp yapmayacağı merak ediliyor.
Resmi kurumlar bunu bir sivil itaatsizlik örneği olarak görebilir.
Ama onlar da kabul etsinler ki; böyle bir refleks dünyada da bir ilktir.
Ve toplumun kendi meseleleriyle ne kadar ilgili olduğunu bir kez daha gösterir.
Üç ayrı Ege üç ayrı fotoğraf
Dikkat ettiniz mi; Ege Bölgesi’nde üç farklı fotoğraf ortaya çıktı. Kıyılarda CHP’nin tartışılmaz bir üstünlüğü var. CHP; buralarda mesajlarını seçmene çok net ulaştırabiliyor. CHP’nin ve kadrolarının kendini, projelerini anlatma derdi yok... Ama kıyılardan biraz uzaklaşınca fotoğraf değişiyor. Örneğin MHP; bir önceki seçimde Balıkesir, Uşak ve Manisa’da seçimi önde bitirmişti. Bu seçimde ise üstünlüğünü sadece Manisa’da koruyabildi. AK Parti sadece Denizli’de seçimi kazanmışken, bu sefer Balıkesir ve Uşak’ta da mutlu sona ulaştı. Muğla ve Çanakkale’de de sonuç önceden belliydi. CHP açık ara önde bitirdi seçimi...
Özetle...
Her partinin seçim sonuçlarını önüne alıp iyi analiz etmesi gerekir.
Ama önce CHP’nin bunu yapması lazım...
Çünkü parti tabanında beklenti her zaman yüksek ve CHP seçmeni kıyılar dışında da bir başarı görmek istiyor.
Dikkatler kadın başkanlarda olacak
Ege Bölgesi’nde beş kadın başkanı Banu Şen’in kaleminden daha iyi tanımış oldum. Gerçi Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu uzun zamandır tanıyor ve takdir ediyorum. Çok atak, çözüm odaklı, halka dokunan bir başkanlık dönemi geçirdi. Seçimi kazanması sürpriz değildi; herkesin beklediği bir sonuçtu. Bu dönemde çok daha yaratıcı ve farklı olacağını da biliyorum. Özellikle Kuşadası’nın yeniden yapılandırılmasında çok şey beklediğimi söylemeliyim. Didim için de aynı şeyleri söyleyebilirim. Konak’ta CHP’li Sema Pekdaş, Urla’da CHP’li Sibel Uyar, Kiraz’da MHP’li Saliha Şengül ve Denizli Bozkurt İlçe Belediye Başkanı CHP’li Birsen Çelik’in de iddialı olduğunu görüyorum. Herkes gibi ben de kendilerini yakından izleyeceğim. Hangi partiden olursa olsun; kadınlarımızın siyasette başarılı olmalarını istiyorum. Çünkü demokrasimizin ancak kadınlarımızın ve gençlerimizin katkılarıyla yükseleceğini görüyorum.
Paylaş