Paylaş
Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada kutlanan özel bir gün...
Bir süredir gündemimizi siyaset kaplıyor.
Aslında uzun yıllardır seçimden seçime koşuyoruz.
Bu kadar sık gidip, her seferinde katılım rekoru kırmak da bir başarıdır, unutmayalım.
Yine de siyasetten biraz uzaklaşmalıyız.
Daha fazla üretmeliyiz.
1 Mayıs’ları daha coşkulu kutlamalıyız.
Şunu da unutmamalıyız.
Dünya değişiyor.
Hem de büyük bir hızla değişiyor.
Geleceğin mesleklerine baktığımızda bugünün birçok işinin yarın olmayacağını ya da çok farklı yapılacağını görüyoruz.
Bütün bunlara ne kadar hazırlıklıyız, işte bu konuda tereddütlerim var.
31 Mart seçimlerinin üzerinden bir ay geçti.
İstanbul kararını bu hafta içinde bekliyoruz.
***
Kampanya süreçlerini çok yakından izledim.
Adayların vaatlerini neredeyse ezberledim.
Örneğin İzmir’de AK Parti’nin adayı Nihat Zeybekci özellikle Urla yarımadasının bir teknoloji vadisi olarak kullanılmasını önermişti.
Bu konuda ciddi hazırlıkları olduğunu da biliyorum.
Başkan seçilen Tunç Soyer’in de konuya uzak olmadığını, hatta bu alandaki yatırımları desteklediğini biliyorum.
Aslında Zeybekci’nin önerilerinin büyük bir kısmını devletin yapması gerekiyordu.
Hadi diyelim; seçim atmosferi iki adayı bir araya getirmedi.
Ama bundan sonra bir araya gelmemeleri için hiçbir engel yok.
Zeybekci “Benim İzmir ile bağım bundan sonra daha da güçlenecek” demişti.
Soyer ve Zeybekci buluşsa; İzmir’in bir silikon vadisi gibi olmasını konuşsalar.
Bizler de düşündüklerimizi, bildiklerimizi, dünyadaki gelişmeleri anlatsak.
Güzel olmaz mı?
Seçim bitti, şimdi icraat zamanı...
İzmir’den bir Spotify neden çıkmasın?
REŞAT Kutucular yıllarca Hürriyet Ege’de yazdı. Şimdi notlarını, yorumlarını sosyal medya üzerinden herkese ulaştırıyor.
Geçenlerde Spotify ile ilgili şunları yazmış.
“Bir arkadaşım Whatsapp’tan Financial Times’ın kısa haber bültenini yolladı. Bir de not düşmüş, en son kısımda Türkiye’den bahsediyor diye. Tıkladım, Spotify açıldı, çal dedim, bülteni dinlemeye başladım. Bugün de Linkedin’de Spotify’ın ödeme yapmış kullanıcı sayısının 100 milyonu bulduğunu okudum. Bu sayı rakibi Apple Music’in iki misliymiş.
Spotify’ın piyasa değeri 25 milyar dolar... Bir İsveç şirketi için fena bir performans değil. Gerçi hala para kaybediyor. İlk çeyrek zararı 142 milyon dolar... Hani fikir versin diye söylüyorum. Bizim Garanti + Akbank + İş Bankası + Türk Hava Yolları + Türk Telekom + Türkcell toplam piyasa değeri kabaca Spotify kadar ediyor. Biz mi çok ucuzuz, Spotify çok mu pahalı, yoksa yeni normal bu mu?”
O yüzden ısrarla İzmir’in bir teknoloji kenti olmasını öneriyorum.
Bu kent teknoloji kafalı olmalı.
Çok değerli, çok kurumsal şirketlerimiz var.
Ben Türk Hava Yolları’nı örneğin çok beğeniyorum.
Turkcell’i de öyle...
Bankalarımızın Avrupa’daki rakiplerinden daha hızlı, daha iyi olduğunu da biliyorum.
Ama işte bir Spotify çıkıyor, çığır açıyor, alışkanlıkları değiştiriyor.
İzmir’den bir Spotify neden çıkmasın?
Enginar festivali tuttu
HAFTA sonu Urla bir İspanyol, İtalyan kasabasından farksızdı.
Bana göre İzmirimiz, Urlamız her yerden güzel de; onların bizden daha iyi festival yaptıklarını da kabul edelim.
Bir tema etrafında insanları buluşturup milyonları çekiyorlar.
İnsanların da hoşuna gidiyor.
Hem hayata mola veriyorlar, hem de bir bahane yaratmış oluyorlar.
Urla Enginar Festivali tuttu; tıpkı Alaçatı Ot Festivali gibi...
Şimdi bu festivalleri daha da parlatmak gerekiyor.
Aksaklıklara, eksikliklere ben takılmıyorum.
Hepsi giderilir.
Ama yönetmemiz gerektiğini bir kez daha söylüyorum.
Yazı iyi değerlendirmek
BÜYÜKŞEHİRLERİN yazları iyi değerlendirmesi lazım. Malum kentler çok büyüdü. Kışın trafik çok daha yoğun... Yaz tatilleri şehirleri boşaltıyor. O yüzden okulların kapanmasıyla, üç ay yapısal değişimler için bir fırsat getiriyor. Bence Türkiye’nin konulara biraz bu detaylarla bakması gerekir. İzmir için özellikle kent içi trafiğini rahatlatmak için bazı projelere öncelik verilmeli.
Paylaş