Savaşan taraflar aynı masada

Ama bütün dünyanın gözünün Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba’nın katıldığı kritik zirvede olduğu bir gerçekti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da bu toplantıda olmasının önemi, değerini herhalde dünya görmüştür.
Her zaman, her fırsatta söylüyor ve yazıyorum.
Türkiye vazgeçilmez bir ülkedir.
Hele Avrupa Birliği için Türkiye’nin ayrı bir önemi vardır.
Demokraside eksiklerimiz olduğunu biliyoruz, bunları tamamlamak için bizim de ev ödevlerimizi yapmamız gerekiyor.
İnsan hakları, yargı reformu gibi önemli başlıklarda da yapacaklarımız olduğunu görüyoruz.
Bu eksikleri zamanla tamamlamak bizim görevimiz...
Ama Türkiye’nin stratejik önemi, vazgeçilmezliği, göz ardı edilemeyeceği de bir gerçek...
Dünyanın tıkandığı bir noktada iki ülke arasındaki diyalog arayışı, barış arzusu ve birleştirici unsurlar gelecek için umut vericidir.
O yüzden hepimizin ve dünyanın olayları değerlendirirken böyle bakmasından fayda görüyorum.
Antalya görüşmesinde istenilen adımlar atılmamış olabilir. Ama dilerim bu konuşmalar önümüzdeki günlerde atılacak barış adımlarının bir tohumu olur.

Dünya bunu da unutmasın

Bu arada İngiltere’de ilginç bir tartışma yaşanıyor.
Muhalefet Ukraynalı mülteciler için vize şartlarının basitleştirilmesi için Birleşik Krallık hükümetine baskı yapıyor.
İskoç Ulusal Partisi’nin Westminster lideri Ian Blackford, parlamentoda Başbakan Boris Johnson’u ağır eleştirdi.
Ve şöyle dedi:
“İki haftada 760 vize onayı utanç verici. Polonya 1.2 milyondan fazla mülteci aldı. Macaristan 190 bin, Almanya 50 binden fazla, İtalya 17 binden fazla mülteci aldı. 5 milyonun biraz üzerinde bir ülke olan İrlanda, İngiltere’den üç kat daha fazla mülteciye sığınak sağladı. Başbakan, İçişleri Bakanı’nın tüm Avrupa’daki en yavaş, en bürokratik ve beceriksiz mülteci müdahalelerinden birini denetlemesini kabul edilebilir buluyor mu?”
Suriye’deki iç savaştan kaçan 4 milyondan fazla kişi de Türkiye’ye sığındı.
Ne vize, ne bürokratik bir işlem, ne de başka bir şey...
Türkiye bence mülteci konusunda da dünyaya ders verecek bir ülkedir.
Dünya bunu da unutmasın.

En fazla takipçi Nusret’in

Türkiye’de en fazla instagram takipçisi olan isimlerin başında Nusret, 42.8 milyon takipçisiyle geliyor.
İkinci sırada CZN Burak var; 32.4 milyon takipçisiyle... Üçüncü sırada da 27 milyon takipçisiyle Hande Erçey geliyor. Burak Özçivit, Demet Özdemir, Acun Ilıcalı, Hadise, Neslihan Atagül, Fehriye Evcen, Murat Boz da diğer isimler...
Sosyal medyasız artık olmuyor.
Bu kadar sanatçının arasından sıyrılıp birinci sıraya oturmak da ayrı bir başarı.
Kabul etmek gerekir ki Nusret’in ünü Türkiye sınırlarını çoktan aştı.
Ve bence ilk günlerden bu yana farklı bir iletişim stratejisi kullanıyor.
Bu dünyayı takip edenler için takip edilmesi gereken iyi bir örnektir.

Dijital dolar mı geliyor?

Biliyorum kripto paralar gibi ilgili birçok kişinin şüpheleri var. Ama dijital para meselesinin sorgulanmasını ortadan kaldıracak önemli gelişmeler de oluyor.
ABD Başkanı Joe Biden, merkez bankası dijital para birimi ile diğer kripto para birimlerinin risklerinin incelenmesini öngören bir kararname imzaladı.
Bu çok önemli bir adımdır.
Kripto dünyası 5 yıl önce 14 milyar dolarlık bir hacimdeyken şimdi 3 trilyon doların üzerinde bir hacimden bahsediliyor.
Bugün olmasa yarın, yarın olmasa yakın bir gelecekte devletler de bu gerçeği görecek ve dijital paralarla ilgili yasal düzenlemeler yapacak.
Hatta Amerika’nın bu adımlarından sora dijital doları da yakında konuşuruz.

Müthiş bir maçtı

Real Madrid - Paris Saint Germain maçını izlediniz mi? Ben soluksuz izledim. Ve gerçekten bir futbol resitali vardı sahada... 90 dakika hiç düşmeyen tempoda, büyük bir heyecan yaşandı.
Real Madrid ilk maçta yenilmesine, rövanşta geriye düşmesine rağmen müthiş bir geri dönüş yaptı.
Bizdeki mücadeleyi düşününce maç seyretmediğimize karar verdim bir kez daha...
Tribünlerdeki seyircinin azalması, yayın ihalelerine olan ilgisizlik, taraftarın soğumasının nedenleri de bunlar...