Sandık demokrasiye olan inançtır

İstanbul’daki kuyrukları haberlerde gördüm, İzmir’de de yoğun bir ilgi vardı.
İzmir Ticaret Odası’nın yeni Meclis’i için binlerce insan sandık başına gitti.
Odalardaki sisteme göre önce meslek komiteleri seçiliyor, ardından seçilen komiteler yeni başkanlarını belirliyor.
Ticaret ve sanayi odaları ekonominin en önemli kurumları kabul ediliyor.
Buralardaki işleyiş, vizyon, çalışma modelleri kentin dinamolarını etkiliyor.
Dikkat ederseniz; buralardaki seçim yarışı da her zaman heyecanlı ve renkli geçmiştir.
Elbette sonucu odaların üyeleri belirleyecektir.
***
Dün o kuyrukları görünce bir kez daha içim rahatladı.
Çünkü Türkiye olarak bunu başarabiliyor, yani sandığa gidiyor ve sandıktan çıkana saygı duyuyoruz.
Yaşadığımız coğrafyayı görüyorsunuz.
Suriye’nin durumu ortada, Irak, İran ve diğer ülkelerde yaşananları büyük bir dikkatle izliyoruz.
Türkiye sadece oda seçimlerini değil, yerel ve genel seçimleri de işte böyle büyük bir olgunlukla yapabiliyor.
Bir buçuk yılda dört seçim, bir referandum yapmak öyle kolay değildir.
Demokraside sıkıntılarımız yok değil; ama bunlar aşılamayacak şeyler değil.
Sandık başlarındaki uzun kuyruklar Türk insanın demokrasiye olan inancının bir göstergesidir.

 
Alaçatı yine çok başarılıydı

FESTİVAL dönemi açıldı.
Hafta sonu Alaçatı Ot Festivali vardı.
Biliyorum, birkaç yıldır festival eleştiriliyordu.
Baktım; bu sene de büyük bir ilgi vardı Alaçatı’ya...
Zonguldak’tan gelmiş otobüs bile gördüm.
Turizm acentaları belli ki turlar düzenlemişti.
Yereller olduğu kadar büyük acentaları da görünce mutlu oldum.
Belli ki; Çeşme Belediyesi ise işi sıkı tutmuş.
Stantlar hem fazlaydı, hem de geçen yıl yapılan “Alaçatı ot festivalinde ot yok” eleştirilerine cevap verilmişti.
Bu yıl hem fazla ot vardı, hem de otlarla ilgili onlarca etkinlik...
Yine büyük markalar iş edinmiş; festivalde boy göstermişlerdi.
Otellerde yer olmadığını biliyorum, restoranlarda oturacak sandalye bile yoktu.
Hep söylüyorum.
Alaçatı bir markadır ve iyi markaların yaptıkları da iyidir.
Alaçatı Ot Festivali festivallerin hasıdır.

 
Karşıyaka bir karar aşamasında

KARŞIYAKA Altay’ı da yendi.
İnsan geçtiğimiz aylardaki başarısızlıklara, kaçan puanlara, son dakika yenen gollere şimdi daha üzülüyor.
Çünkü Karşıyaka’nın kalan maçları kazanması yetmiyor, rakiplerinin de yenilmesi gerekiyor.
Sizi bilmem ama ben her İzmir takımının başarısıyla mutlu oluyor, başarısızlığına da kahroluyorum.
Karşıyaka’nın da yeri benim için çok ayrı...
Bu arada geçtiğimiz günlerde Folkart’tan “İlgimiz bitmedi” şeklinde bir açıklama geldi.
Bu elbette iyi bir haber...
Mesut Sancak kulübün zor zamanlarında hep yardımcı oldu.
İlgisinin devam etmesini ben de dilerim.
Ama şunu da önümüzdeki günlerde yapmak gerekiyor.
Birkaç hafta sonu futbol takımının durumu belli olacak ve sonrasında da bir gelecek planı yapmak gerekiyor.
Biliyorum; yüzyılı geçmiş camialarda radikal kararlar almak hiç de kolay olmuyor.
Ama bu kararlar bugün alınmazsa yarın çok daha büyük sıkıntılar olabilir.
Karşıyaka bir dönüm noktasındadır ve kulübün geleceğine yine Karşıyakalılar karar verecektir.

 
UBER’cilere yarayan
bir tanıtım gibi oldu

UBER taksici gerilimi devam ediyor.
Taksiler UBER’cilere saldırdı, UBER’ciler taksicilerle köşe kapmaca oynuyorlar.
Ancak işin ilginç yanı şimdilik bu kavgadan kazançlı çıkan UBER’ciler olmuş.
Yani taksiciler sayesinde UBER’ciler büyük bir halkla ilişkiler kampanyası yapmış oldu.
Ve bu tanıtım işe yaramışa da gözüküyor.
Hem UBER’i kullananların, hem de UBER programını telefonlarına indirenlerin sayısı artmış.
Bunun anlamı şudur.
Hazır olmadığın zaman hiçbir yarışa girmeyeceksin.