Paylaş
Pandemi süreci belediyelere bu fırsatı verdi aslında...
Normalde trafik sıkışıklığından yapılamayacak altyapı çalışmaları bu sürede tamamlandı.
Keşke daha fazlası yapılabilseydi...
Çünkü eminim uzun bir süre böyle bir sakinlik bulmak mümkün olmayacak.
Arada yazıyorum.
Bizim gibi giderek büyüyen büyük şehirlere sahipseniz daha radikal ve büyük çözümler getirmek zorundasınız.
İdeal olan elbette Anadolu’nun kalkınmasını sağlamak ve tersine göçü teşvik etmek ama bunun da hiç kolay olmadığını çok iyi biliyorum.
Son 50 yılı her şeyi İstanbul odaklı düşünen iktidarlar oldu.
Eleştirmiyorum.
Türkiye gibi bölgesinde güçlü bir ülkenin dünyayla yarışabilecek birkaç kentinin olması gerekiyordu.
Bu en başta İstanbul’du.
O yüzden İstanbul’u büyüttük.
Ama bir süre sonra kontrol elimizden kaçtı.
Dağı taşı altın olan İstanbul, deresi tepesi konutla dolan bir şehir haline geldi.
Ben hala İstanbul’u çok güzel buluyorum ama yaşayınca zorluklarını da çok iyi görüyorum.
Türkiye gibi hedefleri büyük olan bir ülkenin refahını, teknolojisini, aklını bütün ülkeye yayması gerekir.
Her kentimize bir rol, bir misyon biçmeliyiz.
O yüzden diyorum ki, biraz da ihmal edilen ve geciktirilen İzmir ile ilgili bazı büyük yatırımların önümüzdeki dönemde hayata geçirilmesi gerekir.
Körfez geçişi bunlardan biri...
Hizmet siyaset üstüdür
PANDEMİ sırasında İzmir’in bazı yollarının asfaltlandığını, bazı yolların genişletildiğini gördüm.
Bazılarıyla ilgili daha yapısal sorunlar olduğu için çalışmalar başlatılmış.
Altınyol’un Karşıyaka girişinin dört şeride çıkarılması iyi oldu. Meles bölümüne de bir şerit eklenecek olması akıllıcaydı.
Mümkünse Ankara Caddesi’ne, Gaziemir’e de çözümler lazım.
Tunç Soyer’in bana göre aldığı en doğru kararlardan biri Büyükşehir Genel Sekreteri Buğra Gökçe’yle devam etmesidir.
Aziz Kocaoğlu döneminin birçok projesinin başında olan Gökçe, kentin sorunlarına da hakim...
Üstelik sivil toplum örgütleriyle olan ilişkilerde de çözüm odaklı davranması, hızlı hareket etmesi takdir görüyor.
Bana göre bir önemli ayrıntı da diğer partilerin de Gökçe’yle olan diyaloğunun siyaset üstü olması...
Siyasetçi elbette partisinin görüşlerini savunacak ya da buna uygun politika üretecek.
Ancak hizmet her şeyin üstünde olmalıdır.
Buğra Gökçe de bu denge unsuru isimlerden biridir.
Çeşme için termali unutmayalım
ÇEŞME’yi bu ara çok konuşuyoruz.
Turizm Bakanı Nuri Mehmet Ersoy’un her 15 günde bir İzmir’e gelecek olmasını da değerli buluyorum.
Yeni Çeşme projesi beni heyecanlandırıyor.
Sonuçlarının da güzel olacağını düşünüyorum.
Bakan Ersoy’un bir projeyi daha dikkate alması gerektiğini düşünüyorum.
Çeşmeli ve İzmirli girişimcilerin de içinde olduğu bir organizasyon var.
Adı TETUSA...
TETUSA; Avrupa’nın en büyük kür merkezi olacak şekilde kuruldu, hazırlıkları yapıldı.
Sağlık merkezinde ortopedik tedavi sonrası rehabilitasyon, nörolojik rahatsızlıklar sonrası rehabilitasyon, spor hastalıkları tedavisi, koruyucu sağlık rehabilitasyon tetkikleri gerçekleştirilecek. Günlük kullanımlar içinse güzellik merkezleri, fitness salonları ve sauna olacak.
Bir de kongre merkezi planlanıyordu.
Belki burası sadece kür merkezi olur, kongre salonları yeni Çeşme projesi içinde değerlendirilir.
Ama Çeşme’nin geleceğinde termalin büyük bir yeri olduğunu düşünüyorum.
TETUSA da geleceğin Çeşme’sinde olmalı.
Garın önünü yerin
altına alabilseydik
BELİRSİZ bir dönemde biliyorum.
Yasakların ne zaman kalkacağı belli değildi biliyorum.
Ama pandemi sonrasında yine trafikle, ulaşım problemleriyle karşı karşıya kalacağız.
Ve İzmir gibi bir kentin uzayan, tıkanan, kaosa dönen trafiğini konuşacağız.
Keşke garın önünü yerin altına bu dönemde alabilseydik.
Ne güzel olurdu.
Acaba böylesine kritik ama yapımı zor bölgeler için kısmi sokağa çıkma yasakları ileride de uygulanabilir mi?
Zor biliyorum.
Oyumu verdim siz de oylamaya katılın
BODRUM Yalıkavak Marina’yı çok beğeniyorum.
The British Yacht Harbour Association (TYHA) tarafından “2018-2019 Dünyanın En İyi Süper Yat Marinası” ödülüne layık görülmesi de beni haklı çıkarıyor.
Bana göre Bodrum’a, Türk turizmine değer katan yerlerden biri Bodrum Yalıkavak Marina...
Üstelik pandemi de yat turizmini hareketlendirdi.
Bundan sonra insanlar daha güvenli, kişiselleştirilmiş turizmi tercih edecekler.
Türkiye’nin daha çok marinaya ihtiyacı var.
Mevcut olanların da desteklenmesi gerekiyor.
Bodrum Yalıkavak Marina’nın Direktörü Deniz Akaltan, The British Yacht Harbour Association tarafından verilen bu prestijli ödülü devam ettirmek istiyor.
28 Ağustos’a kadar Yalıkavak Marina için https://www.tyha.co.uk/marina-awards#form adresini tıklayarak oy verebilirsiniz.
Ben verdim.
Paylaş