Paylaş
İzmir Büyükşehir adaylığı sırasında kendisiyle çok zaman geçirdim. Kentin sorunlarına ne kadar hakim olduğunu biliyorum. Başbakanlığı döneminde İzmir’den biraz uzaktı ama projeleri yakından takip ettiğini çok iyi biliyorum.
O dönemden aklımda kalan bazı konular var.
Birinci Körfez Geçiş Projesi...
Bu yatırıma bir konsensus olması halinde başlayacaklarını açıklamıştı.
Ben şunu net görüyorum.
İzmir’de bu konuda yüzde 50’yı çoktan geçmiş bir uzlaşma sağlanmış gözüküyor.
Bunu nereden biliyorum?
İtiraz edenler de; projenin ayrıntılarını konuşuyor.
Yani körfezde bir ada değil de; Marmaray’daki gibi bir geçişin olabileceğini söylüyorlar.
Nitekim eski Başkan Aziz Kocaoğlu da, benzer bir açıklama yapmıştı.
Ben bu projeyi gerçekten önemsiyorum.
Çünkü 2050’nin İzmir’ini şimdiden görüyorum.
Kentin popülerliği böyle devam ederse İzmir’in nüfusu yakın bir gelecekte 6 milyonu bulur.
Büyük şehirlerin de en önemli sıkıntısı ulaşım olduğuna göre, bu yatırımların şimdiden başlanması gerekiyor.
Tunç Soyer’in de itiraz edeceğini düşünmüyorum. Soyer’in öncelik sıralamasında birinci olmadığı için körfez geçişi konuşmadığını düşünüyorum.
Binali Yıldırım’ın önerdiği bu projeyi ben destekliyorum, İzmir’de de genel bir konsensus olduğunu görüyorum.
***
İkincisi alternatif çevre yolu...
Bu konuda da bir fizibilite çalışması yapıldığını biliyorum. İlk çevre yolu Çandarlı’ya kadar uzatılacak ancak merkezdeki sıkışıklığı giderecek bağlantılara ihtiyaç bulunuyor.
İzmir – İstanbul otoyoluyla birlikte ikinci çevre yolunu da yapıyor olmamız gerekir.
Binali Yıldırım’ın bu konuda da önerileri olmuştu, takipçisi olduğunu biliyorum.
***
Üçüncüsü İzmir’in bir teknoloji üssü haline gelmesi... Hem Binali Yıldırım, hem Nihat Zeybekci’nin ısrarla önerdiği konuların başında bu mesele vardı. Ben bunun için dijital kafalı bir kent yaratalım diyorum. Ve İzmir’i teknoloji serbest bölgesi haline getirelim önerisinde bulunuyorum. Yıldırım’ın bu konuyu da yakından takip ettiğini biliyorum.
***
Daha çok konu var elbette ama Binali Yıldırım’ın İzmir sevgisini bildiğim için bu üç konuyu yeniden gündeme getirmek istedim.
Herkes üzerine düşeni yapar
İZMİR milletvekili ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, üst üste İzmir’in ulaşım yatırımlarıyla ilgili açıklamalar yapıyor. Buca metrosunun onayını yakından takip ettiğini biliyorum. Ulaştırma Bakanlığı bazı hatlarda ve özellikle tramvayın uzatılması projesinde eksikler görmüş. Bunların neler olduğunu bilmiyorum.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu eksikleri tamamlayıp Ankara’ya yeniden yollayacağını düşünüyorum.
Şunu söylemek isterim.
Ulaşım projelerini hızlandırmamız gerekir. Eksiklikleri bakanlığın ve yerel yöneticilerin bir araya gelerek gidermelerini öneriyorum. Tramvayın tuttuğunu ve hayatı kolaşlaştırdığını görüyorum. Çiğli’ye uzatılmasını da destekliyorum. Çünkü Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde on binlerce insan çalışıyor. Yine Çiğli’de yüz binler oturuyor. Katip Çelebi Üniversitesi büyüyor. Bütün bunları alt alta koyduğumuzda tramvayın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. İzmir milletvekillerine önemli görevler düşüyor. Hamza Dağ da bu sözü şimdiden veriyor.
2 yıl İzmir’de
2 yıl Lyon’da oku
İZMİR’in bazı konularda kümelenme yapması gerektiğini düşünüyorum. Teknoloji, hizmet sektörü, turizm, sağlık ve eğitim konularını hep öneriyorum.
İyi okullarımız var, iyi üniversitelerimiz de oldu.
Onlardan biri de Yaşar Üniversitesi...
Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı ve Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ile sohbet ettik.
Kuruluşunu çok iyi bildiğim üniversite 10 bin öğrenciye ulaşmış durumda.
Selçuk Yaşar ne kadar gurur duysa azdır.
Yaşar ailesi Türk sanayisine ilkleri kazandıran ailelerdendir.
Gerçekten de sektör yaratan bir girişimcilik öyküsüne sahiptirler.
Üniversite Selçuk Bey’in de hayallerinden biriydi.
Kurumun başarılarına hep tanıklık ediyorum, eğitim kalitesi her geçen gün artıyor, iyi bir kampüsleri var ve geleceğe dönük yatırım yapıyorlar.
Örneğin Avrupa üniversiteleriyle de yeni programlar işletiyorlar.
Bunlarından bir tanesi geçen yıl başladı.
ECAM Lyon Mühendislik Okulu ile Yaşar Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde ortak diploma programı yapıyor.
Yani bu bölümü seçen öğrenci ilk iki yıl İzmir’de Yaşar’da, diğer iki yılı Lyon’da okuyacak.
Ben gençlerin bu deneyimlerini çok önemsiyorum.
Dilerim program başka bölümler ve ülkeler için de genişletilir.
Önemsediğim bir başka konu da; üniversitelerimizin geleceğin meslekleri için programlar açıyor olması.
Yaşar da yapay zeka gibi konulara el atıyor.
Bunları duymak gerçekten hoşuma gidiyor.
Öğrenciler şanslı gerçekten
YAŞAR Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı dedi ki; “Bizim öğrencilerimizin çoğu bir laboratuvar gibi gördüğümüz Yaşar tesislerinde staj yapıyor...”
Düşündüm de gerçekten de öyle...
Sektör yaratan, sektörleri büyüten bir topluluktur Yaşar Grubu...
Boya, gıda, hayvancılık, gübre, su ürünleri gibi yüzlerce ürünü hayatımıza sokan bir grup...
Öğrenciler şanslı anlayacağınız.
Paylaş