Paylaş
Geçmişe dönüp baktığınızda 1971’de İzmir’de yapılan Akdeniz Oyunları birkaç yıl öncesine kadar yapılan en büyük proje sayılıyordu.
UEFA Kupa finali dışında yine en büyük organizasyon İzmir’deydi.
11 Ağustos 2005’te İzmir’de yapılan UNIVERSIAD, çok başarılı geçti.
Üniversite oyunları tarihinin en başarılı organizasyonu ilan edildi.
Erzurum’un ev sahipliğinde düzenlenen 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları da yine onlardan biri...
Seyrettiniz mi bilmiyorum.
Gerçekten güzel bir açılış töreni düzenlendi.
İzmir’deki de çok etkileyiciydi.
Atatürk Stadı’na o gün giren şanslı kişiler muhteşem bir törene tanıklık etmişlerdi.
Galiba bu işlerde deneyim kazanmaya başladık.
Kendimize olan güvenimiz artmaya başladı ve büyük projelere imza atabiliyoruz.
Bu önümüzdeki yıllarda daha iyilerini yapacağımız anlamına geliyor.
Erzurum’daki yarışlar belli ki, o bölgenin tamamında bir hareketlilik getirmiş.
Erzurum ve çevresindeki bütün oteller dolmuş, bu organizasyon nedeniyle yeni otel yatırımları olmuş, işletmeler açılmış.
Sporun itici gücü işte böyle bir şey...
Hem ekonomiye canlılık getiriyor, hem de sosyal hayata...
Eminim Erzurumlular yıllarca bu ev sahipliğini anlatacaklar.
Erzurum’a sadece devletin yaptığı yatırım 600 milyon TL’yi geçmiş, 100 milyondan fazla özel sektör yatırımının olduğu söyleniyor.
Bu rakamlar bölge için çok ama çok önemli...
Neler mi yapılmış?
Yarışlar bittiğinde aynı anda 25 bin kişi kayak yapabilecekmiş.
Bu sayede Erzurum, birbirinden güzel tesis kazanmış oldu.
Erzurum’a her yıl 40 bin turist geliyormuş. Bunun yüzde 90’ı Palandöken’e gidiyormuş.
Olimpiyatların ardından turizmde asıl sıçramanın başlamasını bekliyor şimdi herkes...
Mevcut otellerin yöneticileri şehirde turist patlaması olacağına inanıyor ve kapasitelerini ek inşaatlarla artırmayı planlıyor.
Bütün bunlar güzel gelişmeler...
Ama söylenenlerin lafta kalmaması ve farklı organizasyonlarla buranın canlı olması gerekiyor.
Hatırlayın, İzmir’deki üniversite oyunları sırasında da kente birçok yatırım yapılmış ve tesisler kazandırılmıştı.
İzmir’deki yarışlarda 14 branşta 51 spor tesisi kullanılmıştı.
Bunların 20’si bakımdan geçirilerek yenilenmiş, diğerleri yeni yapılmıştı.
Bu tesislerin bazıları bugün yoğun olarak kullanılıyor.
Örneğin; Karşıyaka’daki Arena yoğun karşılaşmalara ev sahipliği yapıyor.
Ama bir çoğu da yılın ancak belli dönemlerinde kullanılabiliyor.
İşkolik değil, insankolik olmak
CEO Life Dergisi’nde Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ile yapılmış bir söyleşiyi keyifle okudum.
Şahenk, çok güzel bir söz söylemiş.
Demiş ki...
“İşkolik değil, insankoliğim...”
Ferit Bey, iş hayatında babası Ayhan Şahenk’in verdiği bir öğüdü uyguladığını belirtiyor ve bir anısını şöyle aktarıyor:
“1997 yılında hiç unutmam, bir gün rahmetli Ayhan Bey’in ofisinde oturuyorduk. ‘Sen ne yapıyorsun, ne yapmak istiyorsun?’ diye sordu. Ben de Garanti Yatırım’da şunu yapıyorum, bunu yapıyorum diye anlattım. ‘Bak’ dedi, ‘Çok kaliteli arkadaşların var. Sen hem hesap veren, hem hesap soran konumunda olma. Bir tanesini seçmen lazım’ dedi. Ben de bunu uygulamaya çalışıyorum. Babam ardından da ‘eğer bu grubun başında olacaksan, genelde düşünen, insanları düşündüren ve hesap soran, doğru kurumsal yapıları kurup ona göre bunların devam ettiğini, doğru insanların bunları gerçekleştirdiğini gör ve işleri verdiğin yetkili arkadaşlarının rahatını sağla. Gerisi senin işin değil’ dedi. Bu sözler hayatımı çok değiştirdi. Dolayısıyla ben işkolik değil, insankoliğim...”
Bazen bir söz; sayfalar dolusu kitaba ve yaşanmışlıklara bedeldir.
“İşkolik değil, insankolik olmak” da işte o sözlerden biri...
Önemli olan böylesine büyük projelerden sonra tesislerin boş kalmaması, yine uluslararası büyük organizasyonlarla kullanılabilmesi...
Galiba bu konuda eksiklerimiz var.
Büyük ve ödüllü turnuvalar yapmalıyız.
Paylaş