Paylaş
İtalya ilk salgına göre biraz daha iyi durumda, İspanya da öyle...
Ama sayılar 10 binlerde...
Almanya 7 binlerde...
Yunanistan beni şaşırtan bir performans gösteriyor, bizden çok daha iyiler...
Dikkat ediyorum; her şeye rağmen okullar açık.
Hem de en baştan bu yana...
Günlük hayatlarından taviz veriyorlar, tedbirleri artırıyorlar ama okulları hep açık tutmaya çalışıyorlar.
Ben de en baştan beri bunu söylüyorum.
Bugün çocuklarımız, gençlerimiz okullara gidemiyorsa ya da iki gün gitmek durumundaysa bunda sorumlu bizleriz, yani büyükler...
Tedbirleri daha sıkı uygulayabilirdik.
Maalesef yaz aylarında epey gevşedik.
Sonuçlar ortada; Türkiye’de vaka sayısı geçen mart, nisan ayının da üzerinde seyrediyor.
Kış koşulları tabloyu daha da artırabilir.
Yine de ben okulların açık olmasından yanayım.
Ve mümkünse şehirlere bir düzenleme yapabilir Milli Eğitim Bakanlığı...
Vaka sayısının daha az olduğu şehirlerde okullar tam gün olabilir.
En azından bu çocuklarımız eğitimlerine ara vermeden devam edebilirler.
Çünkü görüyor ve takip ediyorum ki; her evin koşulları, her ailenin bütçesi evden eğitimi kaldırabilecek durumda değil.
İzmir Gastrofest bu
sefer dijital olacak
PANDEMİ birçok şeyi değiştirdi.
Ne yapalım; bunu yaşamak da varmış.
Bu yıl da böyle geçsin o zaman...
İzmir’de çok beğendiğim bir etkinlik vardı.
Gastrofest; bu festival de pandemi etkisinden dolayı dijital ortamda olacak.
İzmir Gastrofest Düzenleme Kurulu Başkanı Hande Arslanalp’e “Sanal fuarlara ben alışamadım, festival nasıl olur” dedim, o da sürprizleri olduğunu söyledi.
Elbette herkes gibi Arslanalp de yüz yüze gibi olmayacağını biliyor ama bu yılı boş da geçmek istemediklerini söylüyor.
Hak veriyorum.
İnsan çabuk unutuyor.
Madem 2020 böyle bir yıl ve biz bunu kabul ettik; o zaman bu şartlara hepimiz uyacağız.
Neler mi var?
Bu yılın teması yemeğin iletişimi olarak belirlenmişti.
Amaç, yurt içinden ve dışından konunun uzmanı isimleri, şefleri, kanaat önderleri ile yeme-içme severleri büyük bir sofra etrafında toplayarak mutfağımızın, yemeklerimizin felsefesini anlatırken, lezzetini göstermekti.
Hande Arslanalp; “Etkinliğimizi ertelemek yerine teknolojinin sunduğu imkanlardan yararlanmayı seçtik. Açık havada bile olsa bulaşma, bulaştırma riskini göze almak istemedik” diyor.
İzmir Gastrofest’in açılış konuşmasını Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz yapacak.
Johanna Mendelson Forman, Hüsamettin Koçan, Mine Ataman, Saffet Emre Tonguç, Özge Samancı, Elisabeth Luard, Asma Khan bu yılın konuşmacıları...
Ayrıca Maksut Aşkar, Osman Sezener, Şemsa Denizsel, Murat Deniz Temel, Olia Hercules, Asma Khan, Ayşegül Talu, Pelin Çakar gibi şeflerle www.izmirgastrofest.com.tr web sayfasında yayınlanan menü ve malzeme listesini önceden temin ederek, aynı anda yemek yapabileceksiniz.
Ya da yine web sayfasında yayınlanan restoranlardan birkaç gün önce kayıt yaptırarak ‘İzmir Gastro Fest’e özel indirimli menüyü ısmarlayabiliyorsunuz.
İsterseniz Ursula Heinzelmann’ın peynir şarap eşleşmesi workshop’unu da izleyebilirsiniz.
Türkiye’de yeme içme kültürüne önem veren, gastronomiye ilgi duyan herkes ücretsiz kayıt yaptırıp bu yılın keyfini çıkarsın bence...
25 Ekim Pazar günü saat 10.00’da başlıyor.
Teşekkürler hocam
EMEKLİ İzmir Kültür Müdürüydü, bir eğitim duayeniydi, on binlerce gencimizi yetiştirmişti.
Benim de İzmir Tevfik Fikret Lisesi’ndeyken okul müdürlüğümüzü yapmıştı. Mezun olduğumuzdan bu yana ilişkimizi hiç kesmedik.
Bitmeyen enerjisiyle bana hep destek olmuştur, ilham vermiştir, yol göstermiştir.
Yusuf hocam birkaç yıl önce 1500 kitabını Konak Belediyesi’ne bağışlamıştı. Belediye bu kitaplarla Ulusoy’un adını taşıyan Gültepe’de bir kitaplık açmıştı. Bu dönem de Ulusoy geçtiğimiz hafta içinde 1000 kitap daha bağışlayarak kitaplığını zenginleştirdi. Şimdi de araştırmacıların istifadesine sunmak için bir Atatürk kitaplığı hazırlıyor.
Sağolun hocam...
İyi ki sizin gibi eğitim gönüllüleri var.
Detoksum iyi gidiyor
BENİM detoksum sosyal medya detoksu... Gayet iyi gidiyor valla... Her pazartesi uyandığımda telefonuma düşen rapora bakıyorum. Bu haftaki ekrana bakma sürem yüzde 35 azalmış. Tabii haftalardır bu detoksu uyguladığım için bu yüzde 35 daha da anlamlı. Demek ki ekran süremi geçen aya göre üçte birlere düşürmüş oldum.
Sosyal medyaya karşı değilim, takip de ediyorum. Ama bu kadar uzun süre telefona bakarak geçirecek zamanım olmadığını düşünüyorum.
Siz de bu detoksu yapın, iyi geliyor.
Paylaş