Paylaş
O da İzmir gibi bir kentin artık uluslararası büyük organizasyonlara evsahipliği yapması gerektiğiydi.
1971’de İzmir Akdeniz Oyunları’na evsahipliği yapmış ve çok başarılı olmuştu.
O gün yapılan spor tesisleri İzmir’deki spor kültürünün gelişmesinde katkı sağlamış ve sportif başarılar üst üste gelmişti.
Daha doğrusu dünyanın her yerinden gelen sporcular İzmir’i hayatları boyunca unutmayacaklardı.
Sporun, sanatın işte böyle bir etkisi var.
Güney Kore’ye uçarken ne hayaller kurduk size anlatamam.
Piriştina anlattıkça bizler gaza geliyorduk.
“Üniversite oyunlarından sonra bu organizasyona da talip olalım. Avrupa Futbol Şampiyonası da olsun, Türkiye olimpiyatları alırsa İzmir’de yapalım” gibi fikirler havada uçuşuyordu.
Daegu’ya indik.
Bizi coşkulu bir kalabalık karşıladı.
Güney Korelilerin Türklere olan ilgisi çok farklıydı. Tarihten gelen bu dostluğu her an hissettik diyebilirim.
O gece Piriştina ve kurmay kadrosu kaldığımız otelde sabaha kadar çalıştı.
Bizler de öyle...
Piriştina’yı tanıyanlar bilir.
Karar verme aşamalarında yürür, turlar, “Sen ne diyorsun” der, yine yürümeye devam eder, o fikir kafasına yatmışsa “Doğrusu bu, en iyisi bu” der, yoluna devam ederdi.
Yapacağı konuşmanın üzerinden çok defa geçti, bizlere okuttu, düzeltmeler yapıldı.
Ve odayı kaplayan gülüşüyle, “Bu işi alacağız. Üniversite oyunlarının bayrağını alarak İzmir’e döneceğiz” dedi.
Öyle de oldu.
O bayrak İzmir’e geldiğinde havalimanında on binler karşıladı.
8 Nisan İzmir’in efsanevi başkanı Ahmet Piriştina’nın Ahmet abinin yaşgünüydü.
Yaşasaydı 69 yaşında olacaktı.
69 bile çok genç sayılabilecek bir yaş...
Onu anarken, hemen yakınımdaki dostlarıma o Güney Kore gezisini anlattım.
Uçakta giderken kurulan hayaller bugün için de geçerli.
İzmir gibi iddialı bir kentin uluslararası büyük organizasyonlara evsahipliği yapması şart.
İnzivaya çekilmek
arada iyi geliyor
O gezide aklımda kalan karelerden biri de kaldığımız Daegu şehrine yakın Donghwasa tapınağıydı. Burası bir Budist tapınağıydı. Müthiş bir doğal güzelliği vardı. Budist rahipler bahçede geziniyordu. Hiç konuşmuyorlardı. Girişte küçük kelimelerle konuşmamız, sessiz olmamız istenmişti. Gerçekten de kuş seslerinden başka dikkat çeken başka bir şey yoktu.
Dediler ki;
“Burası bir inziva köyü...”
Dünyaca ünlü oyuncular Richard Gere ve Meryl Streep’in kendilerini inzivaya çektikleri yermiş.
Ve hatta Gere bekleniyordu.
Richard Gere ile tanışmak, sohbet etmek benim için çok keyifli olurdu. Ama fırsat bulamadık.
İnziva, inzivaya çekilmek; işte o günden sonra kendi hayatımda bunu hep yaptım.
Düşünmek için, yenilenmek için, yeni başlangıçlara güç bulmak için...
Tavsiye ederim, iyi geliyor.
URLA’DA 3 GÜNLÜK MUHTEŞEM PROGRAM
SASHA’yla geçen gün sohbet ediyordum.
Aleksandra Sasha Yufereva; uzun yıllardır yoga, pilates ve spor yapıyor.
Türkiye’de ve yurtdışında eğitimler veriyor.
Dedi ki;
“22-25 Nisan arası My Hose Urla’da bir inziva programı yapıyoruz. Sen de katıl vaktin varsa. Üç gün elementlerin ruh, beden ve zihin üzerindeki tezahürü üzerine bir inziva programı hazırladık. Yoga pratikleri de var; nefes çalışmaları da, meditasyon da, dans etkinlikleri de... Her şeyden uzaklaşmak gerçekten çok iyi geliyor.”
Bilmez miyim?
Büyük kentlerde yaşamak insanı yoruyor, bazıları için bir tükenmişlik hissi bile verebiliyor. Türkiye gibi gündemi sabahtan akşama değişen ülkelerde de endişe boyutları daha da artıyor.
Televizyondan, bilgisayardan ve telefondan uzak kalmak bile iyi geliyorsa...
Sasha’nın bahsettiği o inzivada anda ve kendinle kalabilme hissinin kendini yenileme fırsatı vereceğimden hiç kuşkum yok.
Urla’daki inziva programında Sasha’ya, yoga eğitmeni Aysel Tahiroğlu da eşlik edecek.
Bu zirveyi çok önemsiyorum
İZMİR dünyanın kültür alanındaki en önemli etkinliklerinden biri olan Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Kültür Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak.
Bu yıl içinde yapılacak zirve dünyanın birçok kentinden kültür alanında çalışanları İzmir’de toplayacak.
İzmir bütün kıstaslardan tam puan alarak Rusya’nın Kazan ve Meksika’nın Merida kentlerini geride bırakarak bu yarışı kazandı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Güney Afrika’nın Durban şehrinde katıldığı toplantıda “Her yer ve herkes için kültür” temasını seçtiklerini açıklamıştı.
Ahmet Piriştina’yla Güney Kore’ye giderken uçaktaki hayallerden ilk yazımda biraz bahsetmiştim.
Sanat, spor, kültür ülkeleri, insanları birleştiriyor, yakınlaştırıyor.
Bu zirveyi de İzmir olarak önemsiyorum.
Geçen gün benim de katıldığım Kültür Zirve Danışma Kurulu’nda aynı yorumu yaptım.
İzmir çok daha fazlasını hak ediyor.
Değerlerini, kültürünü, tarihini, sembollerini sadece Türkiye’ye değil; bütün dünyaya anlatmalı.
Uluslararası büyük etkinlere evsahipliği yaparak bunu başarabiliriz.
Paylaş