O eski sözlere hemen burun kıvırmayın

Benim anladığım da şu;
Aşı bulunmadan rahat etmek yok. Aşı bulunsa bile grip aşısı gibi korona geçirmeyeceğiniz anlamına da gelmiyor.
O yüzden bugünün kuralları önümüzdeki yıllarda da geçerli olacak.
Sosyal mesafeyi koruyacağız, hijyene dikkat edeceğiz, en önemlisi de bağışıklık sistemimizi kuvvetli tutacağız.
Uzmanların bu tavsiyelerini çok dinleyince, okuyunca kendi çocukluğum aklıma geliyor.
Ben geniş, büyük bir ailede büyüdüm.
Aile toplantılarında yenilir içilir; sonra da anılar paylaşılırdı.
Babaanneler, anneanneler, dedeler, amcalar, teyzeler ve tüm büyükler başlarından geçen olayları anlatır, bizler de onları büyük bir dikkatle dinlerdik.
Bazı hikayeleri bizzat yaşamışım gibi hafızamda koruyorum.
Bu söylenenler var ya;
Hijyen, bağışıklık sistemi, mesafelerin korunması filan...
İşte bunlar bizim büyüklerimizin hep anlattıkları şeylerdi.
Düne kadar burun kıvrılan kolonya, aklına geldikçe ellerin yıkanması bizim ezberimizde olan kurallardı.
Babaannem, anneannem, dedelerim mevsiminde olmayan sebze meyve yemezlerdi, bizlere de yedirmezlerdi.
Şimdi öyle mi...
12 ay domates, 12 ay çilek var.
Eskiden bulabilir miydiniz?
Bu pandemi kulağımıza küpe olan eski sözlerin ne kadar önemli ve bir yaşam deneyimi anlattığını bizlere gösterdi.
Yani yaşam deneyimini bir kenara itmeyin.
Yüz yıllarca nesilden nesile aktarılan deneyimlere, özlere, tavsiyelere burun kıvırmayın.
Siz sizin olun elinizi yıkamaya, bağışıklık sisteminizi kuvvetli tutmaya, doğaya aykırı gelen hiçbir şeyi yapmamaya dikkat edin.
Ve bu dönemde evde kalmaya devam edin.

 
Maskematik’leri beğendim

PANDEMİ sürecinde beğendiğim bazı hizmetler var.
İzmir özelinde beğendiklerimi yazayım.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sakin, soğukkanlı tutumunu beğeniyorum.
Dayanışma, birlikte hareket etme, uzlaşma kelimelerini çok kullanmasını da beğeniyorum.
Böyle bir dönem için bu sakinlik o kadar değerli ki...
Hizmetlere gelince...
Metro istasyonlarına yerleştirilen Maskematik’leri beğendim.
Hem pratik, hem de hijyen kurallarını teşvik ediyor.
Doktor Danışma Hattı özellikle de 65 yaş üstü için çok önemliydi.
İnternet üzerinden randevu alan hastalar, Büyükşehir Belediyesi’ne ait Eşrefpaşa Hastanesi’ndeki doktorlara telefonla danışabiliyor.
Psikolojik Destek Hattı da beğendiğim hizmetler arasındaydı.
Termal kamerayla ateş kontrolü de çok önemliydi.
Mobil birçok kişinin takibi açısından bu hizmeti de bir kenara yazdım.

 
Herkese test şart

TESTİ korona bulgusu olanlara yapıyoruz. Devlet haklıydı; süreci yönetmek, kontrol etmek istiyordu. Hasta olma şüphesi olanlara testin yapılması, önceliğin bu kişilere verilmesi doğruydu. Ama şimdi bu testin mümkün olan herkese yapılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Organize Sanayi Bölgeleri’nde testlerin artırılacağı söyleniyor. Beyaz yakalılar evden çalışıyor bir süredir.
Ama imalatta olanların böyle bir şansı yok.
O yüzden bu testlerin yaygınlaştırılarak herkese yapılması şart.

 
Şimdi de özlenenler
etiketi başladı

INSTAGRAMDAKİ eski günler, hatıralar, buluşmalar, toplantılar fotoğrafları da bitiyor.
Şimdi de “çok özlenenler” hashtagi yani etiketiyle fotoğraflar gelmeye başladı.
O karelerde paylaşılanlar mutlu oluyordur tabii...
Ama paylaşan kişinin diğer arkadaşları “özlenmeyen” kategorisinde kendilerini düşündükleri için hayal kırıklığına uğruyorlardır.
Ben olsam bu etiketle paylaşım yaparken daha çok dikkat ederim.

 
Kısıtlama DNA’sına aykırı

WhatsApp’ın video paylaşmaya sınırlama getirmesi iyi oldu. Herkes rahatladı. Gelen binlerce videodan kurtulduk. Ama her şeye rağmen fikrini paylaşımdan, açıklıktan, netlikten, eşitlikten, daha fazla demokrasiden alan bir sosyal medyanın kısıtlamaya gitmesini DNA’sına aykırı bulduğumu söylemeliyim. İşin doğrusu grupları oluştururken herkesin iznini almak ve bazı kuralların ortak bir uzlaşmayla belirleniyor olmasıdır.

 
Sosyal mesafe sadece
Alaçatı’ya özgü değil

ALAÇATI’yı yazınca Bodrum, Kuşadası, Marmaris, Dalyan dostları “bizi de yaz” diye mesaj atıyor. Aslında yazdığım kurallar, tavsiyeler Alaçatı’ya özgü değil. Bu yaz farklı olacak bu net... Öyle kalabalıklar olmayacak. Tıkış tıkış kafeler, plajlar da olmayacak. Olacaksa da ben gitmeyeceğim. Tavsiyem siz de gitmeyin. Uyarsınız uymazsınız; o sizin bileceğiniz bir şey... Ama aşı bulunmadan kalabalıklara karışmak bana mantıklı gelmiyor.