Paylaş
Stanca, hükümetin ilgisizliğini, projelerin yerinde saymasını ve maddi ödeneğin çıkmamasını gerekçe göstermişti.
Daha da şaşırtıcı olan...
Hepimizin gözü önünde Paris’teki oylamada büyük çaba gösteren ve adeta son gece manevrasıyla EXPO’yu Milano’ya kazandıran dönemin Başbakanı Romano Prodi’nin sözleriydi.
“İzmir’e karşı elde ettiğimiz zafer şimdi bir felakete sürükleniyor. Anneciğim ne büyük hüzün. Rezil oluyoruz ve kimsenin kılı kıpırdamıyor. Varsa yoksa herkes birbirini zehirliyor ve proje yerinde sayıklıyor. Zaferden sonra Milano Belediye Başkanı bana görev verecekti. Sözünde durmadı. ABD eski Başkan Yardımcısı ve Milano’nun kazanması için gönüllü çalışan Al Gore’a onursal başkanlık payesi verilecekti, adama teşekkür bile etmediler. Şimdi perişan halde geleceğe bakıyorlar.”
Türkiye benzer bir olayı 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda da yaşadı.
UEFA Başkanı Platini’nin minik rötuşuyla Fransa üçüncü defa organizasyonu düzenlemeye hak kazanmıştı.
Tıpkı Milano’nun daha önce iki kez EXPO’yu düzenlemiş olduğu gibi...
Peki şimdi ne olacak?
EXPO 2015 Fuarı’nın CEO’su Lucio Stanca’nın istifası, Romano Prodi’nin sözleri bir şey ifade ediyor mu?
Milano fuardan vazgeçmiş durumda mı?
Hayır...
İtalya’da konuştuğum bazı yetkililer organizasyon adına değişen bir şey olmadığını, küresel ekonomik krizin çalışmaları biraz aksattığını söylüyorlar.
Yani, bugün için bir vazgeçme söz konusu değil.
Geçmişte 1970’de Houston vazgeçtiğinde rakibi Osaka fuarı yapmıştı.
Yine Chicago’nun önüne engeller çıktığında Sevilla projeyi devralmıştı.
Milano, gelecek günlerde olur da, “Ben yapamıyorum, İzmir yapsın” derse ne olur?
Bu sorunun cevabını da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na sordum.
Cevabı şöyle oldu:
“Bu tür büyük projelerde gecikme olması doğaldır. Her şeye rağmen ben, Milano’nun bu işin altından kalkacağına inanıyor ve İtalyan dostlarımıza başarılar diliyorum. İzmir olarak biz, eğer hükümetimiz de onay ve destek verirse, İnciraltı’nın planlanmasından sonra 2020’deki büyük EXPO’ya ciddi olarak aday olabiliriz. Şu an çalışmalarımızı o doğrultuda yürütüyoruz. 2020’de EXPO’yu İzmir’de istiyoruz.”
Aziz Kocaoğlu, Çin’deydi, Şangay’daki EXPO Fuarı’na katıldı ve iyi izlenimlerle Türkiye’ye döndü.
İzmir de özel bir standla Şangay’da yer aldı.
Aziz Bey, İzmir’e olan ilginin oldukça fazla olduğunu söylüyor.
Kocaoğlu’nun kafasında 2020’yle ilgili durum henüz net değildi.
Bugün itibariyle rahatlıkla söyleyebilirim ki, Kocaoğlu, önümüzdeki günlerde hazırlıklarına başlayacak ve EXPO 2020 için start verecek.
Çeşme mi Bodrum mu? Bana göre Ege
“Çeşme mi, Bodrum mu?”
Herkes bir kıyaslama yapmamızı bekliyor, herkes bir tercih yapmamızı istiyor.
Size göre hangisi?
Bana göre her ikisi de...
Hatta Marmaris de, Kuşadası da, Assos da, Kaz Dağları da, Didim de, Foça da, Ayvalık da, Gümüldür de, Karaburun da, Mordoğan da...
Ege’nin her yeri ayrı bir güzel, ayrı bir doğa harikası...
“Çeşme mi, Bodrum mu?” diye soranlara gülüp geçiyorum.
Hep Ege’nin tamamını seviyorum.
En güzel Girit yemekleri İzmir’de yapılır
HABERTÜRK yazarı, eski bakanlardan Yılmaz Karakoyunlu, geçen günkü yazısında Girit izlenimlerini yazmış ve şöyle demiş:
“Girit denince akla ot gelir diyorlar ya, bu biraz kuşkulu bir iddia ve kabul çizgisinde sınırlanmış kalmış. Örneğin; Urfa’da bir kebapçı dükkanında müşterinin önüne konulan yeşilliğin onda biri bir Girit lokantasında bütün müşterilere yığılan servisten fazla... Girit denen muamma... Ne balık var, ne de ot...”
Girit’e defalarca gittim.
İlk gittiğimde aynı şoku ben de yaşamıştım.
Öyle ya, ailemizden, çevremizden hep aynı şeyi duymuştuk.
Girit’in otları meşhurdur diye...
Birinci değil belki ama ikinci, üçüncü gidişimden sonra “En güzel Girit yemekleri İzmir’de yenir” diye ben de bir yazı yazmıştım.
Sayın Bakanım...
İnanın öyle...
Sarmaşık, ebegümeci, ısırgan...
Cibez, stifno, turpotu, ısırgan...
Kenger, hindibağ, şevketi bostan, gelincik, sarmaşık...
Labada, kuşotu, sinirotu, helvacık, radika, deniz börülcesi...
Kuşkonmaz, arapsaçı, marata, tarlaçakısı, tarla çivisi, su teresi...
Ve bu otlardan yapılmış en güzel yemekleri artık, sadece İzmir’de bulabilirsiniz.
Paylaş