Meslek liseleri memleket meselesi

ÖZER Gürbüz ile ilk tanıştığım günü hatırlıyorum.

Haberin Devamı

Üzerinden çok yıllar geçti. İdealist bir hekimdi. Ailenin çoğu doktor olduğu için hep uzun vadeli planlar işitmiştim. Gürbüz ailesinin gelecek planlarında hastaneler, eğitim, yetişip büyüdükleri Kula’nın sanayisine yatırımlar vardı.
Galiba üniversite dışında hepsi oldu.
Üniversite için çok beklediler ama vazgeçmediler.
Kısa bir süre sonra yeni haberlerin geleceğini duydum.
Özer Gürbüz ile geçenlerde sohbet ettik, hem eski günleri andık, hem de artık çok geniş bir yelpazeye yayılmış yatırımlarını...
***
Batı Anadolu Central Hospital’in kuruluşunun üzerinden 21 sene geçmiş.
Hastaneler dahil grubun istihdam rakamı bini bulmuş.
Ama beni asıl heyecanlandıran eğitim alanındaki yatırımlar oldu.
2012’de eğitim hayatına başlayan Batı Anadolu Okulları’nda önemli işler yapılıyor.
Türkiye’de hep meslek liselerinin azlığından ve eksikliğinden yakınıyoruz.
Birçok sanayici dostum “Türkiye’de işsizlik yok, nitelikli insan kaynağı açığı var” der.
İşte okullar bu boşluğu dolduruyor.
Batı Anadolu Bilim ve Teknik Liseleri çatısı altında fen, sağlık, biyomedikal, havacılık, uçak motor ve elektroniği, sivil havacılık, denizcilik, raylı sistemler, bilişim, yenilenebilir enerji, veterinerlik, hayvan sağlığı ve yetiştiriciliği, gıda-tarım teknolojileri gibi eğitimler veriliyor.
Özer Gürbüz diyor ki;
“Hastaneler bizim için önemli, mesleğimizi yapıyoruz. Sağlık alanındaki yatırımlarımız devam edecek. Ama eğitim bizim ailemiz için çok başka bir yerde. İzmir Bornova, Manisa, Salihli ve Ödemiş’teki kampüslerimizle 12 farklı meslek dalında 5 bin öğrenci kapasitemizle eğitim veriyoruz. İstiyoruz ki, öğrencilerimiz aldıkları teorik eğitimden sonra da uygulama alanları bulabilsinler.”
Çok haklı...
Meslek liselerini destekliyorum.
Türkiye’nin gelişmesinde bu liselerin sayılarının çok daha fazla olması gerektiğini düşünüyorum.

Haberin Devamı

Meslek liseleri memleket meselesi


Üniversiteden vazgeçmediler

HATIRLIYORUM. Özer Gürbüz üniversite konusunu bana açtığında İzmir’de henüz vakıf üniversitesi yoktu. Ama araya birçok şey girdi. İzmir Ekonomi, sonra Yaşar üniversiteleri kuruldu. Ve bence çok da başarılı oldu. Özer Gürbüz, üniversite konusunda yakında yeni gelişmeler olabileceğini söyledi.
Ben İzmir’in sağlıkta, eğitimde, hizmet sektöründe ve teknolojide öncü olabileceğini düşünüyorum.
Ne kadar çok ve kaliteli okul, üniversite açılırsa kentin gelişimine o kadar hizmet eder.
Özer Gürbüz’ün “Üniversiteden vazgeçmedik” sözüne çok sevindim.

Haberin Devamı


Doğal ürünlere ilgi daha da artacak

Ve Kula...
Gürbüz ailesi Kulalıdır.
Doğup büyüdüğü topraklara yatırım yapmayı da ihmal etmediler.
Gediz markası ile maden suyu, mineralli meyveli gazoz yapıyorlar.
Gıdada giderek doğal, katkısız ürünler öne çıkıyor.
Sağlıkla uğraşan, insanların yaşam koşullarının iyileşmesi için çalışan bir grubun da aksini yapması mümkün değildi.
Bu alanda da doğal ve doğadan gelen zenginlikleri kullanmayı hedefliyorlar.
Bir önemli gelişme de, yine Kula’da başlayan çiftlik yatırımları...
Meslek liselerinde yetişen gençlerimiz; bu çiftliklerde aldıkları eğitimi uygulama şansı bulacaklar.
Bu yatırımlar da devam ediyor.


STK’lar ayrışmak zorunda

Haberin Devamı

SİVİL toplum örgütleriyle ilgili yazdığım yazılara çok sayıda yorum geldi. Şunu anlıyorum.
Birçok insan benim gibi düşünüyor.
STK’lar bir demokrasi için olmazsa olmaz. Ancak gelişen dünya koşullarına, yeni fikirlere, yeni teknolojilere göre kendilerini yenilemeleri gerekiyor.
Eğer klasik metotlarda ısrar ederlerse üye bulmakta zorlanacakları gibi mevcut üyelerini de elden kaçırabilirler.
Hep aynı soruyu soruyorum.
Bir STK rekabet halinde olduğu rakiplerine göre nasıl bir fark ortaya koyacak, nasıl ayrışacak?
Bence fikir önderlerinin, STK başkanlarının bu sorulara cevap vermeleri gerekir.
Yoksa yerlerinde sayacaklar, küçülecekler ve yok olup gidecekler.

Haberin Devamı


Her yer beton
ve çok daha sıcak

EVET; sıcak...
Hem de çok sıcak.
Eskiden de sıcaklar olurdu ama bu kadar etkilemiyordu.
Şehirlerimiz büyüdü, her yer beton doldu.
Ve o binalar güneşle, 40’lara gelen sıcaklıkla öyle bir hale geliyor ki...
İzmir’in ne meltemi bir çare oluyor, ne de sabaha kadar çalışan klimalar...
Kentsel dönüşümü yaparken o eski günleri de düşünsek.
Her yeri beton yapmak yerine, daha modern bir şehirleşmeye gitsek.

Yazarın Tüm Yazıları