Mekanlar insanlarla güzeldir

Hepsi yakın dostlarımız...
Birçok İzmirli de bilir, tanır ve severler...
İzmir’in sembol mekanlarından biri Reyhan Pastanesi’nin sahipleridir.
Lezzetlerini size anlatmayayım, zaten herkes biliyor.
Ne yerseniz, ne tadarsanız hepsi çok güzeldir.
Ama daha önemlisi sevdiğiniz lezzetleri değişmeden bulabilmenizdir.
Birçok kişi için Reyhan bir buluşma adresidir.
Yeni arkadaşlıkların başladığı yerdir, dostlukların pekiştirildiği bir mekandır ve anıların biriktiği bir buluşma noktasıdır.
Herkesin kendini iyi hissettiği mekanlar vardır.
Benim için de Reyhan onlardan biridir.
Bu sevdiğim mekanların sahipleri benim için ne kadar önemliyse buralarıyla özdeşleşmiş insanlar da vardır.
Bazıları şef, bazıları komi, bazıları mutfakta, bazıları kasalarda çalışır.
Ama her gittiğinizde o insanlarla karşılaşırsınız.
Ve tanıdık yüzleri görmek beni hep mutlu eder.
Aslında sevdiğimiz mekanları anlamlandıran asıl şey o mekanların ruhu kadar bu tanıdık yüzlerdir.
En azından benim için bu ayrıntılar önemli.
Çok değişen kadrolar beni rahatsız eder, o mekanlardan uzaklaştırır.
Reyhan’ı da özel yapan budur belki de...
Klasik lezzetler kadar klasikleşmiş bir kadro...
Geçen gün o isimlerden biri ve belki de en çok sohbet ettiklerimden Yakup Uykutalp’ı koronovirüsten kaybettik.
1995’ten beri Reyhan Pastanesi’nde çalışıyormuş.
Demek ki, bir çeyrek yüzyıldır kendisini tanıyormuşum.
İki gündür sosyal medyaya bakıyorum.
Binlerce mesaj gördüm.
Ne kadar çok seveni varmış.
Hep söylüyorum.
Mekanları zenginleştiren insanlardır.

Neden Yakup’u yazmak istedim?

HAYATIM hep kalabalıklar içinde geçti.
Zaten yalnız kalmayı da çok sevmem.
Örneğin ben tek başıma bilet alıp bir sinemaya gitmem, gidemem.
Sıkılırım...
Bir restorana gidip tek başıma yemeyi de pek sevmem.
Bu alışkanlığımı sadece alışık olduğum, tanıdık bulduğum mekanlar için bozabilirim.
Reyhan da onlardan biri...
Neden Yakup’u yazmak istedim?
Ben hobileri olan insanları hep çok sevdim, farklı bir yere koydum hayatımda...
4 yaşında Kars’tan göç edip gelmiş bir ailenin ferdiydi Yakup...
İzmir 50. Yıl Lisesi Edebiyat bölümünü bitirmişti.
Yazı dünyasını seviyordu.
Kitap okur, arada benden tavsiyeler alırdı.
Yazdığı şiirleri, yazıları bana atar yorumlamamı isterdi.
Bazen de sipariş kağıdının arkasına yazdığı birkaç satırı getirir, “Şimdi yazdım ne dersin” derdi.
Kendine dijital bir site de kurmuştu.
Biz genellikle hobilerimizi emeklilik yıllarına bırakırız.
Oysa hobiler yaş aldıkça zenginleşebilir.
Yakup, Kars’tan gelmiş, İzmir’e adapte olmuş, İzmirlilik bilinciyle yetişmiş, okulda edebiyat bölümünü seçip okumuş, Reyhan’ın şefliğini yaparken yazıdan kopmamış, hobilerine sahip çıkmış biriydi.
Belki bir edebiyat ödülü almamıştı.
Ama ne kadar eder ki, bizim gönlümüzü kazanmış ve en büyük ödülü almıştı.

Gevşemeyelim lütfen

TEDBİRLERİN sonuç verdiği gözüküyor. Vaka sayıları 30 binlerden 10 binlerin altına geriledi. Bu iyi haber...
Ancak İngiltere’deki kapanma biraz moral bozuyor.
Çünkü Avrupa’daki gelişmeleri ilk günden beri yakından izliyorum.
Bir ay sonra benzer bir tablo Türkiye’ye de yansıyor.
Kasım ayında Almanya, Fransa ve İtalya sıkı önlemler aldı.
Bizim hafta sonu yasakları uygulamamız, hafta içinde de 21.00’den sonra sokağa çıkış yasağı getirmemiz de Avrupa’dan bir ay sonra oldu.
O yüzden gevşemeyelim.
Hazirana kadar pandemiyle mücadelenin zor geçeceğini biliyorduk.
Önlemlerimizi aynen devam ettirelim.

Pandemiyle trafik
problemi de arttı

PANDEMİNİN ilk dönemlerinde trafik daha rahattı.
Şimdi ise günün her saatinde bir yoğunluk var.
Arabası olan toplu taşımaya binmiyor.
Ve bence uzun bir süre binmeyecek.
Arabası olmayan da ilk fırsatta araba alacak.
Büyükşehirlerde uzun yıllar trafik sıkışıklığı olacak.
Türkiye’nin büyük şehirlerinin en önemli problemi trafiktir.
Ve maalesef radikal tedbirler alınmazsa kent içi trafiği daha da sıkışacak.
Yerel yönetimleri gücü bu büyük projeleri yapmaya yetmez.
Mutlaka devletle yerelin işbirliği yapması gerekir.
İzmir için körfez geçiş projesinin yeniden gündemde olması lazım.
Yoksa birkaç yıl sonra bir yerden bir yere gitmek için saatler harcayacağız.

Schengen vizelerini uzatın

BİR öneride bulunmuş ve Avrupa Birliği ülkelerinin verdiği Schengen vizelerini uzatmalarını önermiştim.
O kadar çok mesaj geldi ki...
Bazı ülkeler gerçekten seyahat süresi kadar, bazıları üçer aylık, altı aylık kısa vizeler veriyor.
Ama birçok kişi pandemiden dolayı seyahatlerini ertelemek zorunda kaldı. Aslında yasakları devletler getirdi.
Kısa vizeler için süreleri kadar, uzun vizeler için bir yıllık eklemeleri Avrupa ülkeleri Schengen vizeleri için yapmalılar.