Markalar da gençleşiyor: Örnek Hugo Boss

HUGO Boss Türkiye’de büyüyor.

Haberin Devamı

 

Dördüncü fabrikasının açılışında Hugo Boss Türkiye Genel Müdürü Arif Kaya bizi Hugo Boss Grubu CFO’su Yves Mueller ve CEO Daniel Grieder ile buluşturdu.
4.5 milyon euroluk yatırımla 5 bin metrekarelik bir alanda devreye alınan yeni penye fabrikasıyla çalışan sayısı 6 bini bulacak.
Yves Mueller ve Daniel Grieder şöyle bir cümle kullandı; “Türkiye Hugo Boss’un kalbinde yer alıyor...”
Hoşuma gitti.
Bu yorumun arkasında önemli bir gerçek yatıyor.
İzmir’in erkek giyimde yüzde 40, kadın giyim ve gömlek ürün grubunda ise yüzde 35’lik bir payı var.
Ve bu yeni yatırımlarla oranlar daha da artacak.
Hugo Boss’un Stuttgart’taki merkezine gitmiştim.
O günden bu güne aslında moda dünyasında çok şey değişti.
Üstelik araya pandemi gibi bir gerçek de girdi.
Gerçekten o günlerde evden çalışanlar, sonrasında hibrit bir hayatın içinde bulunanlar birçok alışkanlığını değiştirdi.
Giyimde de böyle oldu.
İnsanlar daha rahat, daha spor bir giyim tarzı seçmeye başladı.
Örneğin takım elbiseye olan talep azalıyor. Ama Yves Müller salgın sonrasında satışların düşmediği gibi arttığını söyledi. Çünkü bu yeni tarza göre dolaplar yenilendi ve birçok kişi stilini değiştirdi.
Yves Müller “Pandemi sonrasında patlama yaşandı. Herkes güzel giyinmek, geçmişi unutmak ve gezmek istedi. O yüzden güzel kıyafetlere olan ilgi arttı” diyor.
Ve gençleşen Hugo Boss...
Bu ne demek biliyor musunuz?
Özellikle gençler markaların sürdürülebilir adımlar atmasını istiyor, çevreyle barışık işler yapmasını bekliyor.
Mueller’in yorumları şöyle; “Sürdürülebilir üretim en temel önceliklerimiz arasında. Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde üstü üste beş yıldır küresel hazır giyim sektörünün en iyi ikinci performansını gösteriyoruz. Sürdürülebilir demek, aynı zamanda uzun ömürlü, dayanıklı ürünler demek. Hugo Boss olarak, her zaman yenilikçi, sürdürülebilir ürün çözümlerine odaklanıyoruz. Ürünlerimizin yüzde 60’ı sürdürülebilir malzemelerden elde ediliyor. Özellikle polyester yerine bitkisel liflerden elde edilen iplik kullanıyoruz. Hedefimiz 2025’e kadar tüm ürünlerimizde yüzde yüz sürdürülebilir pamuk kullanmak. İzmir’de devreye giren yeni fotovoltaik sistem sayesinde yılda yaklaşık 820 bin kWh elektrik üretiyoruz. Bu yaklaşık dört kişilik 164 hanenin yıllık elektrik tüketimine eşdeğer. 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz. Sadece kendi sorumluluk alanımızda değil, aynı zamanda tüm değer zinciri boyunca enerji tüketimini ve emisyonlarını da azaltmaya devam edeceğiz.”
İşte gençleşen markalar bu ve buna benzer adımlar atıyor.

Haberin Devamı

Markalar da gençleşiyor: Örnek Hugo Boss

Haberin Devamı


Giymem dediklerimi giyer oldum

HER buluştuğumuzda Arif Kaya’yla aynı espriyi yapıyoruz kendi aramızda.
Kaya benim takım elbise tutkumu biliyor.
Kendisi de öyle ama Hugo Boss’un genel müdürü olarak değişimde benden önde gidiyor.
Gayet normal...
Arada bana takılıyor, “Sen de yakında takım elbise anlayışını değiştireceksin” diyor.
Galiba ona uymaya başladım.
Ben de “Giymem...” dediğim şeyleri giymeye başladım.
Hugo Boss Kurumsal İletişim Yöneticisi Naim Kutlu şahittir.
İpli, eşofmana yakın pantolonlu takım elbiseleri giymeye başladım.
Hafta sonları çok cepli, akıllı kumaşlardan üretilmiş yeni nesil pantolonlara da çok alıştım.
Takım elbisenin altına spor bir ayakkabı da giydim mi tamamdır.
O zaman Arif Kaya’ya tam uymuş olacağım.
Trendler böyle bir şey...
Olmaz denilenler oluyor.
Modanın öncüleri de bunu çok iyi biliyor.

Haberin Devamı

Markalar da gençleşiyor: Örnek Hugo Boss


Çok seyahat edenlere
takım elbiseden de
vazgeçemeyene müjde

NEDEN Mİ?
Örneğin ben çok seyahat eden biriyim. Takım elbiseyi giyerek gitmek, elinde taşımak veya valize koyup götürmek arasında her seferinde ikilimde kalırım.
Benim gibiyseniz Hugo Boss CFO’su Yves Müller’in bir müjdesi var.
“Kırışmayan kumaşlar yaptık. İsterseniz resmi bir toplantıya katılabilirsiniz ya da bisiklete bile binebilirsiniz. Tercih sizin... Her şekilde kullanabilirsiniz. Takım elbiselerimiz esnekleşti ama şıklığından bir şey kaybetmedi. Artık insanlar rahat ve aynı zamanda şık olmayı istiyor. Hugo Boss olarak bu dengeyi tutturduk.”
Yani her şey değişiyor.
Ben bu dönüşümden gayet mutluyum.

Haberin Devamı

Markalar da gençleşiyor: Örnek Hugo Boss

 

Vazgeçemediğiniz
elbise için de
yeni bir öneri

İNSAN bazı kıyafetlerini çok seviyor ve eskimesinden korkuyor. Benim öyle vazgeçemediklerim var.
Hugo Boss bir sistem geliştirmiş.
Yves Müller anlattı.
“Yeni bir sistemi test ediyoruz. İkinci el market ve online satış olacak. Eski elbiseleri Fransa’da topluyoruz. Bunları yenileyip satmayı planlıyoruz. Şu an test aşamasında. Hugo Boss çok dayanıklı ve bu ikinci el satışa uygun ürünler üretiyor. Atık ve üretim giderlerini azaltarak doğaya olan saygımıza yeni bir halka ekleyeceğiz.”
Yani şöyle;
O vazgeçemediğiniz kıyafeti götürüyorsunuz, ilk gün aldığınız gibi geri alıyorsunuz.
Ve kullanmaya devam ediyorsunuz.
Harika bir şey...

Yazarın Tüm Yazıları