‘Mare nostrum’ yani ‘Bizim deniz’ hayali gerçek oldu

BİRKAÇ gündür Barselona’yı yazıyorum, bugün de devam edeyim.

Haberin Devamı

Ama bu sefer İzmir ayağını da ekleyerek...
Port de Barselona’da Liman Ticari Yönetici Rosa Puig Vidal ve Satış Müdürü Carles Mayol ile geçen bir diyaloğu perşembe günkü yazımda anlatmıştım.
Biz, “İzmir...” diye söze girince; Vidal ve Mayol hemen “İzmir deyince burada bizim aklımıza Arkas geliyor” demişti.
Rotterdam’ın ardından Barselona, Avrupa’nın en önemli limanlarından biri...
Akdeniz coğrafyasında da İzmir’in ayrı bir yeri bulunuyor.
Ticaret hacimlerine girip baktım, ilginç bir veri karşıma çıktı.
Barselona Limanı’ndaki toplam hacimde İzmir ikinci sırada geliyor, yani iki liman arasında çok önemli bir ilişki var. Her gün gemiler karşılıklı kalkıyor, konteynırlar yükleniyor, mallar Alsancak Limanı’ndan Barselona’ya taşınıyor ya da tam tersi bir bağlantı kuruluyor. Yoğun bir trafik yaşanıyor.
Bu veri, Barselona Limanı’nın iki önemli isminin açıklamalarını kafamda daha da netleştirdi.
Arkas, nasıl Türkiye’deki limanların en büyük oyuncusuysa İspanya için de aynı şey geçerli...
Aslında resmin bütününe baktığınızda Lucien Arkas’ın yıllar önce nasıl doğru bir strateji geliştirdiğini ve bu stratejiyi büyütmek için nasıl önemli adımlar attığını bizlere gösteriyor.
Geleceği kurgulamak böyle bir şey...
Yıllar öncesinden görmek, hazırlık yapmak ve oya gibi işlemek...

***

Haberin Devamı

Lucien Arkas’ın uzun yıllardır bir iddiası var.
Akdeniz ve Karadeniz’de lider olmak, bu coğrafyanın bir numarası haline gelmek...
Latince “Mare nostrum” diye bir söz vardır, Türkçe’ye “Bizim deniz” olarak çevirmek mümkün.
Lucien Arkas, “Bizim deniz” sözünü seviyor, her fırsatta Akdeniz’de önemli fırsatlar olduğunu dile getiriyor.
Türkiye’ye dönüşte Lucien Arkas’a sordum.
“En derin krizlerde bile siz Akdeniz’de ofis açtınız, neyi hedeflemiştiniz. Ne kadarını gerçekleştirdiniz” diye...
Şöyle cevap verdi:
“30 yıl önce kimse tahmin etmezdi, ama bakın artık gemilerle Akdeniz’de önemli işler yapıyoruz. Amerika, Uzakdoğu’da iyi şirketler buluyor, buradaki limanlardan dünyanın her yerine giden yük var. Ama biz Akdeniz’i ve Karadeniz’i onlardan daha iyi tanıyoruz. Biz kendi denizimizi yani ‘bizim deniz’deki fırsatları daha yeni görüyoruz. Taşıdığımız yükün üçte biri yabancıdan yabancıya oluşuyor, yani biz kendi malımız dışında da yük taşıyoruz. Bu yıllar önce öngördüğümüz ve oluşturduğum bir stratejiydi. Ve bunun ne kadar önemli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum...”

***

Haberin Devamı

Limanlar arasındaki entegrasyon aslında yeni fırsatlar sunuyor. Barselona’da onu bir kez daha fark ettim, bugünün dünyasında sizin tek başınıza iyi olmanız yetmiyor. Büyük bir coğrafyada farklı kentler ve ülkeler için de aynı şeyleri istemeniz gerekiyor.
Lucien Arkas, usta bir satranç oyuncusu gibi ileriye dönük attığı her adımda halkayı daha da büyütmüş.
Eminim Lucien Arkas, yıllar önce Fas’ta, Libya’da, Tunus’ta, Suriye’de, Cezayir’de, Mısır’da, Ukrayna’da, Rusya’da, Gürcistan’da ofisler açarken, bazıları anlam verememişti.
Arkas, yurt içinde 13 ilde, yurt dışında 15 ülkede 34 şehirde 47 ofise ulaşmış.
Tek tek yerlerini saymayayım. Ama şunu söyleyebilirim; Akdeniz ve Karadeniz’in her liman kentinde ve bölgesinde Arkas’ın bayrağının dalgalandığı çok net ortada...

***

Haberin Devamı


Lucien Arkas, Barselona’da geçen diyalogdan da çok mutlu olmuş.
“Demek ki, attığımız kalıcı adımlar anlaşılmış” dedi.
Ve devam etti:
“Hep şuna odaklandık. İhtiyaçlar nelerdir, biz nasıl fayda yaratırız, müşterilerimizin işlerini nasıl kolaylaştırırız, nasıl onlara yardımcı oluruz. Biz ne katarız, biz ne fayda sağlarız, biz üzerine ne koyabiliriz. Akdeniz odaklı ihtiyaçların analizini yaptık, kendi gerçeklerimizle örtüştürdük. Ve her adımı buna göre attık. Elbette rakiplerimizin neler yaptığına da bakarak yeni stratejiler geliştirdik. Ama bizimle çalışan herkesin hep yanında olduk, onlarla sanki ortakmışız gibi çalıştık. Projeler geliştirdik, fikirler ortaya attık. Örneğin; bir müşterimizin Fas’tan, Romanya’dan parçası mı gelecek, biz orada olduk. Bir adım önüne geçerek, özel servisler geliştirdik. Geleceğe yatırım yapmak lazım...”

***

Haberin Devamı

Hep şunu gördüm.
Başarılar kolay elde edilmiyor.
Disiplin önemli, istikrar, öngörü, detaylar, cesaret ve özgüven...
Lucien Arkas’ı ben hep “geleceği okuyan adam” diye gördüm.
Geleceği okuyan ve hayallerinin peşinden koşan adam...
Bay Arkas’ın sevdiğim bir özelliği de kendi hayallerine çalışanlarını da ortak etmesi...
Barselona’daki liman ziyaretimizde fark ettik ki...
Biz İzmirliler de bu hayallerin bir parçası olmuşuz.

Yazarın Tüm Yazıları