Kurala dayalı ekonomi ve daha fazla demokrasi

KEMAL Derviş’in vefat haberinden sonra bir yazı yazdım. Kendisiyle 90’ların başında tanışmıştım. Sonra da Türkiye’ye bakan olarak gelişinde anlattıklarını yazmıştım.

Haberin Devamı



O günkü yazılarım arşivlerde var.
Derviş’in ağzından çıkan bir yorumu başlığa taşımıştım.
Demişti ki; “Kurala dayalı bir ekonomi modeli kuracağız. Güçlü ekonomiye geçiş programıyla da Türkiye’ye nefes aldıracağız...”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlar kurulunu açıkladı, Mehmet Şimşek de Hazine ve Maliye Bakanı oldu.
Piyasaların istediği de Şimşek’in bu göreve gelmesiydi.
Devir teslim töreninde Nureddin Nebati’den görevi devralan Şimşek’in açıklamalarını dinledik.
Şimşek de “kurala dayalı ekonomi” sözünü kullandı.
Ve dedi ki; “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi, özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır.”
Şimşek ilkelerini de şöyle sıraladı; “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı artırmak. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkemiz olacaktır.”
Türkiye’nin potansiyelini bilen ve inanan biriyim.
Elbette sadece ekonomik refahla bir ülke kalkınamaz.
Bunun yanına demokrasiyi de eklemek gerekir.
Bu da paralel gitmeli...
Türkiye Derviş’in 2001’de geldiği Türkiye’den çok daha farklı bir konumda.
Evet; sıkıntılarımız var ama yapılacaklar listesini de biliyoruz.
Seçim bittiğine göre şimdi bunlara odaklanma zamanı...

Haberin Devamı


“Bu da geçer yahu”
demeyi öğrenin

DÜN sosyal medyada en fazla dikkatimi çeken konulardan biri Celine Dion’du.
Dion’u canlı izlemiş kişilerden biriyim.
Dünyaca ünlü Kanadalı şarkıcı “katı kişi sendromu” olarak bilinen ve nadir görülen bir nörolojik sorunla mücadele ediyor. 55 yaşındaki şarkıcı hastalığı nedeniyle 2023 ve 2024’teki tüm konserlerini iptal ettiğini duyurdu ve bir açıklama yaptı; “Hepinizi bir kez daha hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, ama turneye çıkmak kendinizi yüzde yüz iyi hissederken bile zor olabiliyor. Gücümü geri toplamak için çok uğraşıyorum. Gösterileri ertelemem sizin için adil değil ve bu kalbimi kırsa da yeniden sahneye çıkmaya gerçekten hazır olana kadar her şeyi iptal etmek en iyisi. Hepinizin bilmesini istiyorum, pes etmiyorum. Sizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum...”
Dion artık yürüyemiyor, vücudunu hareket ettiremiyor.
Yardım olmadan tekerlekli sandalyesiz dışarı çıkamıyor, konuşurken zorluk çekiyor.
Hayranlıkla izlediğimiz o müthiş sanatçıyı böyle görmek hepimizi çok üzdü elbette...
Ama onun çabası ve hayata tutunma isteği hepimize güzel bir örnek...
Bir de her şeyi dert edenlere, olaylara büyütenlere, sıkıntıları içine atanları, dünyayı kendisine de çevresine de dar edenlere bir sözüm olsun.
“Bu da geçer yahu...” demeyi öğrenin.
Geçiyor...

Haberin Devamı


Bodrum’u izliyor musunuz?

ÖNCE basketbolda Süper Lig’e çıktı.
Şimdi de futbolda zorluyor.
“Her şey bitti” denilen anlarda; ard arda bulduğu iki golle rakibi Eyüpspor’u da geçti ve Süper Lig için Pendikspor’un rakibi oldu.
Çağdaş Bodrum Spor ve Bodrumspor mütevazi bir ilçe takımından artık daha fazlası...
Bodrum giderek bir dünya markası oluyor.


Evsahipleri de mağdur değil mi?

MAYIS ayı enflasyonu aylık yüzde 0.04 arttı. Yıllık yüzde 43.68’den yüzde 35.6’ya geriledi.
İşyeri kiraları için bu ay tavan zam oranı 63.72 olarak uygulanabilecek.
Hükümetin evler için de 1 Temmuz’a kadar yeni bir karar açıklaması bekleniyor.
Bu arada evsahipleri çok eleştiriliyor, konuşuluyor.
Ama madalyonun diğer tarafı da var.
Yüksek enflasyon yıllarında herkes mağdur oluyor; evsahipleri dahil...
Devlet bir sınırlama getirdi; kira artışlarını yüzde 25 ile sınırlı tuttu.
Peki mağdur olan sadece kiracılar mı?
Bu kiralarla geçinen insanlar olduğunu da unutmamak gerekir.
O yüzden olaylara tek taraftan bakmamalı.
Kademeli geçişler mutlaka olmalı.
Devlet konut açığı için yeni modeller geliştirmeli.
Aksi halde bu kısır döngü devam eder gider.

Yazarın Tüm Yazıları