Paylaş
Altı yıl önce bir grup arkadaşımla birlikte Kemerburgaz’daki Koruncuk Köyü’ne gitmiştim.
Açılımı Türkiye Muhtaç Çocuklar Vakfı...
Bana o gün şöyle dediler.
“Her çocuğun şefkat, sevgi ve anlayış görme, yeterli beslenme ve sağlıklı bir ortamda yaşama, oyun ve eğlence olanaklarından yararlanma, çağdaş bir eğitim alma ve yeteneklerini geliştirme, kısaca insan haysiyetine yakışır bir şekilde yaşama hakkı olduğuna inanıyoruz. Ve o yüzden buradayız, çocuklarla birlikteyiz...”
***
O gün gördüklerimden, yaşadıklarımdan çok etkilendim.
Döner dönmez; ben de bir Koruncuk Gönüllüsü oldum.
Bir çocuğun hayatını bile değiştirmek önemli çünkü...
Yıllar içinde üyesi olduğum dernekleri şöyle bir gözden geçirdim.
30’a yakın derneğin, vakfın ya kuruluşunda görev almıştım ya da üyesi olmuştum.
Bazılarından ayrıldım, bazılarına “Bana bir süre müsaade, kabul ederseniz üyeliğimi devam ettirirsiniz” dedim.
Ve boş kalan bütün vaktimi eğitim amaçlı derneklere, vakıflara ayırdım.
Yoğun çalışıyorum ama fırsat buldukça bu kurumlardaki vazifelerime koşuyorum.
Çünkü çocuklarımızın, gençlerimizin mutluluğu, eğitimi her şeyden önemli...
Koruncuk işte öyle bir yer...
Sadece çocuklarımızı düşünen, çok güzel ve özel bir vakıf...
İzmir’in başında çok değerli arkadaşım Işıl Nişli var.
Elbette yalnız değil; bir gönüllü ordusu var.
Ve bu gönüllü dostlar Urla’daki Barbaros’u bir Koruncuk Köyü’ne dönüştürdü.
İnşaat bitmek üzere, evlerin şimdi içleri döşeniyor.
Ama değerli okurlarım, siz de bu çocukları yalnız bırakmayın.
Bir çocuk bir çocuktur, hayatlarını değiştirelim.
Göreceksiniz hem siz kendinizi iyi hissedeceksiniz, hem dünyamız daha güzel bir dünya olacak.
Eğitime odaklanalım
Koruncuk gönüllüleri geçen akşam Alaçatı Zio Beach’te bir araya geldi. O gecede ben de vardım.
Hem yapılanlar gözden geçirildi, hem de gelecek hayalleri paylaşıldı.
Katılan herkesin yüzünde Barbaros’taki Koruncuk Köyü’nde sona gelinmiş olmanın mutluluğu vardı.
Tavsiyem şu...
Türkiye’de bir süreliğine, birçok şeyi gündemin arkalarına atın ve kendinizi eğitim faaliyetlerine odaklanın.
Gerçekten bunu yapın.
Daha güzel bir Türkiye’nin yolu inanın çocuklarımızın iyi eğitim almasından geçiyor.
Zio’da o geceye katılanlarla ayak üstü sohbetlerde bunları konuştuk.
Ve şundan mutlu oldum.
Birçok kişi benimle hemfikirdi ve benim gibi eğitime ağırlık vermiş çok insan vardı.
Zio’da genç bir ödül avcısı
ZİO Beach’in sahibi Fatih Alkan’ın bir özelliği vardır, herkes bilmez.
Çok iyi piyano çalar.
O yüzden yaptığı her işi bir sanatçı duyarlılığıyla yapar.
Koruncuk gecesinde sohbet ettik.
“16 Ağustos günü çok özel bir konuğu burada ağırlayacağım” dedi.
Kim dedim?
Nehir Özzengin...
TAKEV İlköğretim Okulları 7. sınıf öğrencisi Nehir Özzengin, 5 yıl önce burslu olarak kazandığı Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müzik Akademisi’nde klasik piyano eğitimi almaya başlamış.
Beş yıla dört uluslararası ödül sığdıran Nehir, Uluslararası Mozart Academy Piyano Yarışması’nda ikincilik ve üçüncülük, Belçika’da düzenlenen Uluslararası Cesar Frank Piyano Yarışması’nda ikincilik ve son olarak 26 ülkeden 80 yarışmacının katıldığı Uluslararası Ischia Piyano Yarışması’nda ikincilik ödüllerinin sahibi olmuş.
İşte 16 Ağustos’ta Nehir Zio’da olacak.
Bence o akşam Fatih ile Nehir birlikte çalmalı.
Sanatla öne çıkabilir
Bir daha yazayım.
Çeşme ve Alaçatı son günlerde eleştiriliyor.
Herkesin beklentisi farklı çünkü...
Ama Çeşme sanatta öne çıkabilir, sanatla anılabilir.
Alaçatı’nın yazından daha çok geriye kalan diğer ayları buna çok müsait çünkü...
Paylaş