Kemeraltı parlasın istiyor

Çok beğendiğim ve İzmir için çok önemsediğim bir projeden bahsedeceğim. Adı TARKEM... Tarihi Kemeraltı A.Ş.’nin kısaltılmış hali... 19 Kasım 2012 tarihinde kuruldu ve o günden bu yana İzmir’in gelecek planları için müthiş stratejiler geliştiriliyor. İzmir’in gelişimine gönül vermiş, iş dünyasının önemli isim ve şirketlerinin de aralarında bulunduğu bir organizasyon bu... Tek istekleri Kemeraltı’nın hak ettiği değere ulaşması, gece gündüz yaşanan bir yer haline gelmesi...

Yönetim Kurulu Başkanı Samim Sivri, başkan yardımcısı Uğur Yüce, yönetiminde Bekir Pakdemirli, Deniz Barçın, Hasan Eke, Hüseyin Porsuk, Işın Yılmaz, Moris Bencuya, Murat Demirer, Muzaffer Tuncağ, Nazif Ulusoy, Necdet Kestelli, Önder Dağıstan, Özgür Mineliler, Samuel Azar, Temel Aycan Şen, Ümit Kaya var. TARKEM’in son geldiği noktayı Uğur Yüce’yle konuştum.

Etik sözleşmesi imzalandı

TARKEM, Kadifekale, Basmane, Konak üçgeni arasında kalan 270 hektarlık bölgede bulunan tarihi, dini ve turistik kent değerlerini asıllarına uygun şekilde canlandırılmasına katkı sağlayacak ve İzmir’i benzerlerine Prag, Budapeşte, Lizbon gibi Avrupa şehirlerinde rastlanan “Eski Kent” konsepti ile tanıştıracak.

Genel hedefin özeti böyle...

Ama detaylar Uğur Yüce’de...

“Değerlerimiz, doğal varlıklarımız, gelecek nesillerimize ulaştırmamız gereken emanetlerdir. Bu emanetleri korumak ve geliştirmek bir zorunluluk; bunun gereği olan her türlü önlemi almak da bir toplumsal sorumluluktur. İzmir de öyle kentlerdendir. Biz TARKEM’in 116 kurucu ortağı olarak bu mirası gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğunu hissederek, maddi, manevi elimizi taşın altına koyduk. Ben tarihi Kemeraltı’nda büyüdüm. Mezarlıkbaşı’nda Şehit Fethi Bey İlkokulu’ndan mezunum. Dolayısıyla benim hayatım 1950’li yıllarda orada geçti. Orayı aslında o günlerin hakikaten o güzel, o sıcak yapısına tekrar döndürmek en büyük idealim. Ama bu tabii ki bir insanın veya bir grup insanın yapabileceği bir şey değil. Bu bütün bir kentte yaşayan insanların inanarak, güvenerek, bir araya gelerek, ortak akılda buluşarak gerçekleştirmesi icap edecek bir şey.”
TARKEM kurulurken Türkiye’de ilk defa bir şey oldu ve ortakların önüne iki sözleşme kondu. Bir tanesi ortaklık sözleşmesi, bir tanesi kurucu pay sahipleri sözleşmesi denilen etik sözleşme. “Burada kendi şahsi menfaatlerimi ön planda tutmayacağıma, buranın tarihi dokusuna sadık kalacağıma, namusum şerefim üzerine söz veririm” tarzı bir sözleşmeydi.
O yüzden bu projeyi daha da çok önemsiyorum.

Birleştirici unsur İzmir sevgisi

TARKEM bir menfaat ilişkisinden çok, bir zaruret, bir ihtiyaçtan kaynaklanan bir oluşum. Aslında Türkiye’de şimdiye kadar pek örneği görülmemiş bir oluşum. Alanda varolan kültür mirası sadece mülk sahiplerine değil, tüm İzmirliye, tüm Türkiye’ye ait... Bu yapıların korunması ve yaşatılması için her türlü öneriye, işbirliğine açık esnek bir yapı, yeni bir aktör TARKEM...
Uğur Yüce şöyle diyor.
“Bölge Kadifekale’den Basmane’ye, Basmane’den Konak’a kadar 270 hektarlık bir tarihi alanı içeriyor. İçinde yaklaşık 1480 tescilli yapı var. Ama yola çıkış sadece ve sırf Kemeraltı için değil. Bölgenin kültür mirasının korunması İzmir ve Türkiye için gerekli. Bu çalışmalar siyaset üstüdür. Birleştirici unsur da İzmir sevgisidir.”

Katkı verenleri tarih yazacak

Uğur Yüce; Kemeraltı’nın yeniden canlandırılmasını turizm için bir ürün geliştirme projesi olarak yorumluyor.

İşte Yüce’nin tespitleri...

* Kemeraltı çok kültürlülüğün ve kardeşliğinin kalbidir.

* Ön şart, yerinde ve üstünde yenileyerek ve düzelterek, yıkarak değil; tarihi yok sayarak değil, var sayarak yapmaktır.

* İlhan Tekeli hocamızın başkanlığında 60’a yakın bilim insanı, şehir plancısı, mimarı, üniversiteden çok değerli hocalarımız bir araya geldi. Aylarca üzerinde çalıştı ve İzmir Tarih Projesi Tasarım Raporu hazırlandı.

* İlla malınızı satmanız veya kiralamanız gerekmiyor, isterseniz ayni sermaye olarak koyun. İsterseniz sizinle ortak şirket kuralım. Ama gelin bu bölgenin kentle ilişkisini kuralım, kentin kültür mirasını koruyalım, gelecek nesillere bırakabilelim, yaşar hale getirelim, iç ve dış turizme sunulabilen bir niteliğe kavuşturalım istiyoruz.

* Burayı her gelir kesiminden insanın geldiği, mümkünse 18 saat 20 saat yaşayan bir alan haline getirelim. Buraya gençliği çekelim. Buraya üniversitelileri çekelim. Buraya iç ve dış memleketlerden gelecek olan insanları çekelim.

* Burada bizim hakikaten yaratılabilecek namütenahi öykülerimiz var. Bu öyküleri paylaşmak istiyoruz. Aslında turizmde en önemli şey satılabilir hikayeler. Bizde aslında o hikayenin bütün özü mevcut. Ama biz onun üzerine bir senaryo, bir hikaye, bir roman kurgulayamamışız. Şimdi bunu yapmak istiyoruz.

* İzmir-Tarih Projesi için sokak merkezli bir strateji önerilmesinin tek nedeni “deneyim yaratmak değildir. Bunun ötesinde bir işlevi daha vardır, canlı sokak yaşamının düzenlenmesi, hem alanın çekiciliğini artıracak, hem de anlamlı bir kamu alanı oluşturarak İzmirlinin yaşam kalitesine katkıda bulunacaktır.

* İzmir Tarih Projesi; İzmir’in kalkınma hamlesinde kaldıraç projesi olacak, bu projeye katkı verenleri de tarih yazacaktır.